Önce iyi haberden başlayalım…Gaziantep’te güzel haberler kadar can sıkıcı gelişmeler de yaşadık geçen hafta. Eğitimde öğrencilerimizin sınavlardaki başarıları hepimizi mutlu etti. LGS sınavında 23 öğrencimizden sonra, Nizipli iki kardeşin başarısı, arkalarında eğitimci dağ gibi anne ve babalarının bulunması, kaçınılmaz başarıyı getirdi ve hepimizi gururlandırdı. Yıllardır başarıya aç kalan Gaziantep’in bunu yaşayıp hissetmesi, kentin eğitim yönlü çıtasını yükseltmesini elbette çok değerli buluyorum. Bunun en önemli etkisinin de çocuklarımıza yarayacağını, onları özendireceğini ve bunu daha etkili hale getirme adına kenti yöneten Vali Kemal Çeber ve eğitim adına her türlü fedakarlığı yapan Fatma Şahin ile milli eğitim müdürü Erdal Kılınç’a farklı görevler yükleyeceğini söylemeliyim. Yani bunlar geleceğin eğitim şehirleri arasına girme ihtimali bulunan Gaziantep adına atılacak adımların sesleri olacaktır. Bu küçük ama şehrimiz adına büyük sonuçların Gaziantep’imize daha fazlasını gerektiriyor.
ŞEHİR SAĞLIKSIZ BİR SAĞLIK TEŞKİLATINA TESLİM
Can sıkıcı gelişmelere bakacak olursak, ki aslında bu bazıları için öyle can sıkıntısı filan değil, aksine büyük keyif, adeta zafer gibi… Ama bizler olabilecek her şeyde Gaziantep’in, kurumların ve kuruluşların menfaatlerini ön planda tuttuğumuz için buna negatif gelişme olarak bakıyoruz… Kentimizde o kadar sağlık yatırımı yapılıyor, koca koca binalar dikiliyor, yeni cihazlar getiriliyor ama bunları sevk ve idare edecek, yönetecek mekanizma bir türlü sağlıklı bir şekilde oluşturulamıyor. Yani Gaziantep adeta sağlıksız bir sağlık teşkilatına teslim edilmiş durumda. Tepeden diplere kadar büyük bir karmaşanın içine atılan sağlık teşkilatında son yaşanan atamalar ve değişimler, kentin sağlık kaderinin bir avuç insana bırakıldığını gösteriyor.
ŞEHRİN YETİŞTİRDİĞİ DEĞERLİ İNSANLAR NİYE DIŞLANIR?
Önce şunu iyi görelim… Gaziantep siyaseten güçlü bir kent mi? Daha ilerisine gidecek olursak, Gaziantepli siyasiler kentin sorunlarını ve yapılması gerekenleri ne kadar biliyor? Dahası bunu bizler halk olarak ne kadar hissediyoruz? İşte burasını iyi görmek lazım. Ötesi kentimizin yetiştirdiği değerli insanları ne kadar biliyor tanıyorsunuz? Bir kere bunu sadece sağlık dünyasına odaklamıyorum. Aktif olmayan ama kenara çekilen aklı başında siyasetçisiyle, eğitimcisiyle, kültür sanat boyutuyla, sanatçısıyla, özel sektörüyle, esnafı zanatkarıyla, bilim ve iş insanıyla, sporcusu ve sayamadığım diğerlerini kapsayacak şekilde genel açıdan değerlendiriyorum. Ve sonuç olarak biz bu liyakat sahibi, bilgili maharetli insanlardan faydalanıyor muyuz? Gerçekten çok merak ediyorum. Hadi bunu geçtik, işin bir de realite yönü var. Gaziantepli olmayan ve bu şehirde bir Gaziantepliden daha fazla çalışan, emek veren, üreten insanları elbette görmezden gelemem. Artık kendisini ailesini Gaziantepli sayan ve bu kentin geleneklerine göreneklerine saygı duyan hatta benimseyen insanların varlığı da bizleri mutlu ediyor tabii ki…Öyle ki, insan kazanmak çok zor, kaybetmek ise çok kolaydır. Galiba şu anda bu şehirde kolaycılığa kaçılıyor. O kadar emek veren, gecesini gündüzüne katan insanlar, doktorlar ve başhekimler dışardan gelen birisinin işaretiyle saf dışı bırakılabiliyor…Kimse kusura bakmasın bunu hazmedemeyiz. Onun için değer önceliklerimizin liyakatlı ve şehrimizi memleketi gibi görenler ile Gaziantep’in has evlatları olması gerektiğini düşünüyorum.
KAHRAMANMARAŞ’IN SİYASİ GÜCÜ BİZDE NİYE YOK
Kafamızı karıştıran şeyler çok aslında. Örneğin yanı başımızdaki Kahramanmaraş… Şehre il sağlık müdürü olarak atanan Beytullah Şahin’i bir saat bile makamda oturtmadan gönderme gücüne sahip Kahramanmaraş Milletvekilleri ve AK Parti il başkanı o tarihte bunu niye yapmışlardır? Peki o müdürün akabilinde Gaziantep Sağlık Müdürü olarak atanmasına Gaziantep Milletvekili ve siyasileri ne yapmıştır? Hiçbir şey... Üstelik bu il müdürünün şu andaki kadrolaşmasına, Gaziantep’in değerli liyakat sahibi doktorlarına, personeline ikinci sınıf muamelesi yapmasına, kendi memleketi Ordu’dan personel getirmesini desteklemiş ve şimdiki görüntü meydana gelmiştir. Daha söylentilere, iddialara, ihalelere ve alım satımlara girmiyorum bile…
MİLLETVEKİLLERİ GAZİANTEP ADINA MI KARAR VERDİ?
Merak ettiğim çok şey var aslında. Hepsi arkadaşım olan AK Parti Milletvekili dostlarımız İl Sağlık Müdürünün hangi başarısını görmüş ki, ona devam diyor? O’nun keyfi uygulamalarına niye ses çıkarmıyor. Yoksa içlerinden bazılarının yakınlarının çevresindeki tanıdıklarının sağlık teşkilatlarında işe alınması, etkili yerlere verilmesi mi bu destek veya sessizlik? Daha ilerisi ihalelerde kayırmacılık filan mı? Düşünsenize Ankara’da 7 vekil, müdürü yanına alıp Gaziantep sağlık teşkilatını darmadağın eden atama ve değişiklikleri adeta desteklediklerini ilan ediyor. Şunu sormalıyız Sayın Milletvekillerimize ve dahili zevatlara; söz konusu Gaziantep ise, mesele her gün yüzlerce şikayetin yoğunlaştığı, hastaların vurdumduymazlık sonucu hayatlarını kaybetmeleri, bir türlü düzelmeyen randevu ilkelliği, sağlıkta birinci derece sorumlu isim olan müdüre Gaziantepliler adına mı onay verdiler, yoksa sadece 7’si olarak mı? Tabii birde bu konuda etkili olduğu söylenen AK Parti İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu ile her şeyde icazet alınan eski il başkanı Ökkeş Eruslu ve tüm yaşananların arkasında Mehmet Tahmazoğlu olduğu iddiası ayrı bir tartışma konusu...
Buradaki diğer sıkıntı Gaziantep’in diğer Milletvekillerinin yok sayılması. Dahası Cumhur ittifakının ortağı MHP Milletvekili Sermet Atay’a bile danışılmaması. Zaten Sermet Atay her şeyi açıkladı ve tepkisini gösterdi. Bu arada CHP Milletvekili Melih Meriç’te bu gelişmeyi sert bir şekilde eleştirdi. Diğer vekillerden ses çıkmadı. Aslında onlar da alıştı sanki, çünkü Gaziantep ile ilgili bir karar alınırken kendilerine haber edilmiyor. Peki bu doğru bir şey mi? Elbette yanlış. Şimdi Gaziantep’te herkes bu sağlık müdürlüğünde olup bitenleri bahsettiğim 7 milletvekiline ve diğer isimlere fatura ediyor…
ESKİ ABDÜLHAMİT GÜL’Ü ÖZLEDİK
Son bir şey daha diyeyim de konuyu kapatalım. Elbette AK Parti iktidarı elinde tuttuğu için özellikle 7 Milletvekili arkadaşımız Gaziantep’i ilgilendiren bu tür konularda ortak karar verebiliyor. Atamalarda veya değişimlerde… İşte Gaziantep halkı bu konuda biraz şaşkın. Özellikle kamuoyunda en bilinen ve duruşuyla davranışıyla saygı duyulan isim olan Sayın Abdülhamit Gül’ün bu konulardaki sessizliği dikkat çekici. Sayın Gül ağırlığını koysa, eskisi gibi detaycı, araştırmacı ve doğruları bulmada kararlı davransa, inanın Gaziantep’e yapılan bürokrat atamaları dahil sağlıkta bazı keyfiyetlere izin vermez. Bunu Gaziantep Üniversitesi Rektörü atamasında gördük. Abdülhamit Gül’ün, Rektör Sait Mesut Doğan’ın atanması için çabasını yakından biliyoruz. Kötü mü oldu? Elbette hayır. Rektör hoca altıyla üstüyle darmadağın hale getirilen Üniversiteyi toparlamaya çalışıyor. Elbette biz sabırsız olduğumuz için Üniversiteyi geriye götüren unsurların ve olumsuzlukların hepsini birden uzaklaştırmasını istiyoruz.
AK PARTİ’DE ELLERİNDEN GELSE FATMA ŞAHİN’İ BİR KAŞIK SUDA BOĞACAK OLANLAR VAR
Bir şey daha var söyleyeceğim. Örneğin Fatma Şahin. Çok net söyleyebilirim, parti içinde bazı gruplar ve kişiler, buna bazı vekilleri de eklemeliyim, Sayın Şahin’i her ne kadar yüzüne gülseler de ellerinden gelse bir kaşık suda boğacaklar. Aslında son dönemlerde AK Parti’de kutuplaşma ciddi manada partiye zarar veriyor. Parti teşkilatında, bazı Milletvekillerinde bunu herkesin bildiği için Sayın Mehmet Tahmazoğlu’nu da ekleyerek söylüyorum, bu dağınık görüntü AK Parti Gaziantep’in lidersiz kaldığını gösteriyor. Haliyle lideri olmayan, sevk ve idarede kişiselliğin daha etkili hale geldiği, bir kısmının kentten ve halktan uzaklaşılması sonucu, kurum ve kuruluşlarda ciddi bir başıboşluk yaratıyor. Bu görüntü Gaziantep’i her yönüyle etkiliyor. İşte kısaca sağlığı bahsettim, buna kentin ekonomisinin can damarı olan sanayicilerin sahipsiz bırakılmasını da ekleyebilirim. Esnafın durumu zaten felaket. Bence özellikle Sayın Abdülhamit Gül’ün Gaziantep’i kendi çevresinden değil de sağduyulu AK Partilerden, vatandaşlardan dinlemeli. Ne kadar Gaziantep’i boş bırakırsa bu davranışı kentte, partisinde ve belediyelerde sıkıntıların büyümesine yol açar. Eskiden Fatma Şahin ile birlikte çok önemli adımlar atılmıştı. Şimdi bunu tek başına Fatma Şahin götürmeye çalışıyor. Bakın nereden nereye geldik ama söylediklerimin hepsi şehrimizin menfaatinedir…
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR