Türkiye’de yaşanan olaylar normal bir ülkenin çok ötesine taştı. Başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere sırasıyla bu kadar belediye başkanları ve yöneticilerinin sabah operasyonlarıyla gözaltına alınıp günlerce emniyette misafir edilmesi, sonrasında adliyeye sevk edilmesi ve büyük bölümünün tutuklanma ile sonuçlanması ne olursa olsun izahı güç bir durum. Üstelik bunların hepsinin de CHP’li belediyeler olması her türlü eleştirinin yapılmasına yol açıyor. Hele son olarak Antalya, Adana ve Adıyaman Başkanlarının alınması Antalya Başkanı Muhittin Böcek’in tutuklanması çok ciddi tartışmalar yaşattı. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı sadece CHP’ye değil AK Partili belediyelere de dokunulduğunu açıklasa da bunun geniş kesimleri yeterince ikna etmediğini belirtmek zorundayım. Şimdi bunun arka planında ne olacak diye bekleyenler kadar, AK Parti ve ortağı MHP’de bile homurdanmalara sebebiyet veriyor. Bildiğim şu ki, bir ülke bu kadar gerilmez. Varsa usulsüzlük, hırsızlık, rüşvet bunların adresi peş peşe seçim kazanan şehirlerin CHP’li belediye başkanları olamaz. Çok uzatmak istemiyorum zaten herkes her şeyi görüp söylüyor.

ŞAMİL TAYYAR BİLE DAYANAMADI

Benim söyleyeceğim tek şey; ülkemize yazık olacağıdır. Birileri çıkmalı ve bunların doğru şeyler olmadığını söylemeli. Aksi takdirde ülke kaosa götürülüyor. Kaldı ki zaten insanlar geçinemiyor, pahalılıktan nefes alamıyor. İşsizlik çoğalıyor, asgari ücret bir ev kirasına ancak yetiyor. Emekliler deseniz hangi ülkede emeklilere bu kadar maaş zulmü yapılıyor doğrusu merak ediyorum. Benzin böyle giderse bir seneye kalmaz 100 lirayı bulacak. Elektrik ve Doğalgaz kışa kadar resmen anamızı ağlatacak. Hele son haftalarda yanan veya yakılan ormanlar herkesin yüreğini yakıyor. Kaldı ki önceki dönem Milletvekili Şamil Tayyar bile bu gidişatın hiç te iyi olmadığını X’ten paylaştı. Yani ülke bu durumda iken birde bu siyasi çekişmeler, belediyelere yönelik peş peşe baskınlar ve başkanların cezaevlerine konulması güzelim Türkiye'mizi huzursuzluğa sokmaktan başka bir şey değildir.

BU HABERLER MORALİMİZİ DÜZELTİYOR

Ülkenin durumuna kısa bir göz attıktan sonra şehrimize dönersek, güzel şeyler de oluyor can sıkıcı gelişmeler de. Mesela emekliler yetersiz maaşlarıyla geçinemez durumda iken Sayın Fatma Şahin’in onlar için bir lokal yaptırması hiç değilse zaman geçirme ve birbirleriyle sohbet etme fırsatı yaratması mutlaka takdir görüyor… Eski öğretmenevinin yerindeki bu lokal emeklilerimize çay-kahve içebileceği oyun oynayabileceği mekân oldu. Tabii başka semtlerde de olmasını bekleriz elbette. Buna karşılık Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’da gençler için Gölbucks ve çamaşırhane projesini hayata geçirdi. Burada da uygun fiyatlarla gençlere hizmet sunuluyor. İlk fırsatta gidip görmek istiyorum her iki yeri de. Birde toplu taşıma araçlarında klima denetimi çok önemli. Lütfen bu sorun kendi haline bırakılmasın. Bu arada Vali Kemal Çeber’den iyi haberler aldık. Örneğin Gaziantep’te 2025 yılı itibarıyla toplam bedeli 85 milyar TL’yi bulan 95 projenin yatırım programa alındı. Bu projeler arasında ulaşım, sağlık, eğitim, tarım ve sosyal altyapı yatırımları ön planda. Devam eden Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Projesi tamamlandığında Gaziantep-Ankara arası 5,5 saate inecek. Yüzde 65’lik fiziki ilerleme sağlanmış. Amanos Tünelleri Projesi ile Gaziantep-İskenderun mesafesi 220 kilometreden 117 kilometreye düşecek.

Kılavuzlu Sulama Projesi kapsamında 24 bin hektar tarım arazisinin sulanması sağlanacak. Deprem sonrası inşa edilen 105 okula ek olarak 114 okul daha yapılarak toplamda 219 okul ve 4 bin 883 sınıfın Gaziantep’e kazandırılması hedefleniyor. 2025 yılı içerisinde kentteki yatak kapasitesinin 4 bin artırılması planlanıyor. Bin 875 yataklı Gaziantep Şehir Hastanesi ile Oğuzeli ve Nurdağı’ndaki acil durum hastaneleri bölgedeki sağlık hizmetlerini güçlendirecek. Son olarak Şehitkamil’e 2 bin kişilik öğrenci yurdu, Nurdağı’na spor salonu, Oğuzeli’ne gençlik merkezi ve Nizip’e yeni bir spor salonu planlandı.

BELEDİYELER İÇİNDE YÜKSELENİ BÜYÜKŞEHİR

Bunlar bir yana Gaziantepliler olarak sürekli Fatma Şahin’in projelerine takıldık son dönemlerde. Şahinbey sanki durmuş gibi, sadece parasal yardım ve ayakkabı dağıtım işleriyle uğraşıyor. Elbette memnun olanlar var. Ama bence belediyeler bu işleri bırakmalı. Daha işe yarar şeyler yapmalı. Örneğin bir okurum yazmıştı, Sayın Tahmazoğlu, ilçedeki ilkokullarda öğrencilere yemek veya karınlarını doyuracak kumanya niteliğinde destek verebilir. Para ver ver nereye kadar. Bu konuda bile vatandaşlardan ufak tefek şikayetler geliyor ve destek alamadıklarını iddia ediyor. Dahası var, Et market açtı sonra kapandı, Lahmacun fırını dedi sanırım olmadı. Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Süt ve hayvan ürünleri satış mağazasını kapattı. Şimdi Sayın Mehmet Tahmazoğlu kabul etmeyecek ve mutlaka benim sahaya inmemi isteyecek ama inanın bu bilgileri sahadan alıyorum. Üstelik bir orman manzarasında kahve içerken kendisine anlatayım dedim ama oralı olmadı tabii…Yani sokaktan baktığımızda Şahinbey hepimizin takdiri kazandığı geçen senelerdeki gibi kalıcı tesis ve projeler konusunda hızını kaybettiği ve oldukça yavaşladığı görülüyor. Buna karşın Fatma Şahin’in Büyükşehir’i adeta dört nala gidiyor. 1-2-3 derken ardından yine peş peşe projeler daha açıklıyor. Tavsiyem bizlere de habercilik yönünden biraz nefes aldırması. Çünkü peş peşe yapılan her şey ne olursa olsun unutuluyor. Antep tabiriyle şvey şvey gitse iyi olacak. Ama ACELE ÇÖZÜMCÜLÜK ruhuna işlediği için hep koşturuyor, hep üretiyor. Umut Yılmaz yeni yeni toparlanıyor sanırım bundan sonra ondan da projeler ve hizmetler konusunda haberler bekliyoruz. Oğuzeli’nde Bekir Öztekin eski Bekir Öztekin değil. Yenileniyor, projeler üretiyor. Yalnız Deliklitepe çevresinden şikayetler çoğalmaya başladı. Sosyal medyada gözüne çarpmıştır mutlaka. Nizip’te Ali Doğan Başkan mevcut şartlarını zorlayarak bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bütçesi hedeflerini gerçekleştirmede yeterli olmayacak elbette. Ama şu Nizip çayı meselesi bir an önce çözülmeli. Zaten Fatma Şahin el attı ama burası için acelemiz var, bilinsin istiyoruz.

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ’NİN GÖRÜNMEYEN VE BİLİNMEYENLERİ

Biliyorsunuz geçen hafta Gaziantep Üniversitesinden gelen mektubu yayınlamıştım. Sonrasında 27 ekibi olarak Üniversite Hastanesi Başhekimi Oğuzhan Saygılı'nın davetine icabet ettik . Sadece şunu söyleyebilirim Üniversite hastanesinde şikayetlerin ötesinde inanılmaz bir sistem kurulmuş. Öyle ki, Onkoloji bölümü, kanserli çocuklar için hematoloji bölümünün işleyişine, böbrek naklinin ve o düzenin mükemmel bir şekilde sisteme oturtuluşuna şahit olduk. Her ne kadar eleştirsek de mevcut imkanları zorlayan bir Başhekim profilini tanıdık. Saygılı'nın bitmez tükenmez enerjisine koşarcasına yürümesine ayak uydurmaya, nefes almadan seri konuşmasındaki heyecanına şahit olduk. Daha bu başhekim birde seri ameliyatlar yapıyor. Doğrusu iyi ki gittik, iyi ki gördük. Ardından Rektör Sait Mesut Doğan ile konuştuk. Kendisini dinledik uzun süre. Eleştirilere katıldığı da var katılmadığı da. Sadece görünen ile görünmeyenlerin iyi analiz edilmesi gerektiğini söylüyor. Şunu belirtebilirim, yazdıklarım ve söylediklerime hak veriyor. Sadece Üniversite bünyesinde bazı grupların beklentilerine karşılık bulamayınca yıpratma yoluna gittiklerini düşündüğünü söyleyebilirim. Biz yine bir konu veya sorun olduğunda yazacağız elbette. Bu arada GES ve yemek ihalesinde Üniversitenin gördüğü zararın telafi yoluna gidileceği ve iyileştirme olacağını sözlerinden çıkarmış durumdayım. Ayrıca YÖK ve Bakanlığın bu zamana kadar Gaziantep’te yaptığı cimriliği bundan sonra yapmayacağı konusunda da Rektör dışında bilgi aldığımı burada belirtmeyi görev sayıyorum.

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR