Yıllardır bunun mücadelesini veririm hep.. Kentte yaşayanlar kadar, şehre gelen yerli -yabancı turistlerin gece Gaziantep’te kalması için mutlaka gece yaşamının önemine değinir, yaşayan bir Gaziantep için yetkililerin doğru adımlar atmasını beklerim.. Yaklaşık 15 yıl önceydi sanırım, Gaziantep’i tanıtım komitesi kurulmuştu Valilik tarafından.. O dönemde ben ve Sıtkı Severoğlu da bu komiteye dahil edilmiştik.. O toplantılarda Bürokratik anlayışın dışında kentin gerçeklerini, turizmci, esnaf, kentte yaşayan vatandaş gözüyle anlatmış ve “gelen turistler gece Antep’te yapacak bişey bulamayınca, tur şirketleri sıra geceleri için Urfa’yı tercih ediyor. Hatay’da kalıyor, konaklamıyor Gaziantep’te, çünkü gece onları bu şehirde tutacak bir etkinliğimiz yok. Bu kentte turistlerin gece kalması için formüller üretmeliyiz” diyerek önerilerde bulunmuştuk.. O dönemin Valisi Sayın Lütfullah Bilgin’di.. Tutmuştu bu önerimizi, ama şartlar elvermediğinden sonraki dönemlerde maalesef hayata geçirilemedi, çünkü kent olarak öyle bir alt yapımız yoktu. Oysa otellerimiz de vardı, ancak gece yaşayan bir Gaziantep olgusu hayata geçirilemedi.. Hep güzergah oldu. Tur şirketleri gündüz Antep’te gezmek, gece Urfa’da konaklamayı tercih eden organizasyonlar yaptılar.. Bununla ilgili gazetemize son açıklama turizmci Figen Akan’dan gelmiş ve Gaziantep’te konaklama olayının püf noktalarını dile getirmişti. Sayın Akan da “Gaziantep’te konaklama, yeme içme sorunu yok ama gece hayatı sorun. Şanlıurfa’da otel sayısı az. Bunu lehimize çevirebiliriz” diyerek yapılması gerekenleri tek tek sıralamıştı..FATMA ŞAHİN BU KİLİDİ AÇMALIŞimdi bu konuyu neden açtım.. Geçtiğimiz günlerde Sayın Fatma Şahin tam da yıllardır içimde ukde kalan bu meseleyi gündeme getirdi ve FOX TV’de İsmail Küçükkaya’ya Göbeklitepe’nin merkezinin Gaziantep olacağını söyledi. Birden heyecanlandım.. Çünkü tam da yıllardır demek istediklerimiz için kapı açılacaktı.. Ne dedi Sayın Şahin o konuşmasında:“Bizim en büyük göçümüz kültürel mirasımızdır. Roma döneminin en güzel dönemini burada göreceksiniz. Hitit, Kargamış, buraya geleceksiniz. Osmanlının hanları ve hamamları Selçuklunun zarafeti, Cumhuriyet Döneminin modernliğini bu şehre geldiğinizde 5 antik şehri aynı anda görebiliyorsunuz. Rum Kale ile Fırat ve şu anda 3 tane eserimiz UNESCO’nun geçici listesinde yer alıyor. Biz iki gün önce çok büyük bir merkez olmanın başlangıcını yaptık. Artık biliniyor ki, lezzetin başkentiyiz. Şimdi ikinci merkez olacağız. Çünkü Gaziantep Anadolu Arkeoloji Enstitüsünün başkenti oluyor. Bu ne demek, bütün dünyadaki Arkeoloji turlarının rotasını Gaziantep’e çevirmek demek. Muhteşem bir hazine var bizde.. Japonlar, Ruslar özellikle Asya’dan gelen turistleri buraya alıyoruz çünkü Cumhurbaşkanımız bu yılı Göbeklitepe yılı olarak ilan etti. Göbeklitepe’ye gelen herkes merkez burası olduğu için buraya gelerek bu hattı kullanacaklar. Göbeklitepe ile ilgili yapılacak bütün çalışmalar Gaziantep rotası ile yapılacak. Çünkü insanlık tarihi kadar eski bir coğrafya burası. Antik kazılardan çıkarılan eserlerin analizleri artık Avrupa’da değil Gaziantep’te yapılacak. Çünkü Arkeoloji Laboratuvarını burada kuruyoruz. Muhteşem bir gelecek bizi bekliyor” TURİSTİN TERCİHLERİ KARŞILIKSIZ BIRAKILMAMALI Evet.. Bildiğimiz Kendirli Kilisesi, Anadolu Arkeoloji Enstitüsü haline dönüştürülecek.. Haliyle Gaziantep Anadolu Arkeolojisinin başkenti konumuna gelecek.. Tabii bunun gerçekleşmesi yetmez. Bir bütünlük oluşturulabilmesi için geceleri yaşayan bir şehir yaratmamız lazım.. Çünkü turisti getiriyorsanız, onların tercihlerini karşılıksız bırakmamak gerekiyor. Sayın Fatma Şahin hiç vakit geçirmeden Gaziantep’teki tur şirketleri, (ama üreten, gören, bilen) rehberler, otelciler, yiyecek sektörleri ile bu meseleyi masaya yatırıp, doğru planlama ile yol haritası çizmelidir.. Sevgili Urfalı dostlarım bana kızacaklar ama Gaziantep olarak bizim de memleket sevdalısı olarak bu adımı atmamız gerektiğini anlayacaklarını sanıyorum..MARKA ŞEHİR OLMAK İÇİN FARKLI ADIMLAR ATMANIN ZAMANI GELDİŞimdi Gaziantebimiz için daha farklı bir pencereden bakmak istiyorum..Bilindik şeylerin dışına çıkmak ve yeni ufuklar açmak zamanı gelmiştir bu kent için.. Richard Florida adlı yazar “Senin Şehrin Kim?” başlıklı kitabında, artık rekabetin ülkeler arasında değil, kentler arasında olacağını ileri sürmüş ve marka şehir yaratmanın püf noktalarına değinmiş. Ülkelerin değil artık şehirlerin yarıştığı bir dünyada o şehirlerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini dile getirmiş.. Şehri marka yapabilmek için önce sahip olunan doğal, tarihi, kültürel, ticari sanat ve eğlence analizinin yapılması gerektiğine dikkat çekiyor bu yazar.. Ve bu çalışma sonrası şehrin kendine has özelliğinin ortaya çıkarılmasıyla birlikte ön plana bunların çıkarılmasını tavsiye ediyor.. Bu özellikten yola çıkılarak hangi şehirlerle rekabet edileceğinin belirleneceği, hangi yatırımcı, hangi turist kesimlerinin hedefleneceğini tespit edilir bunları anlatıyor kitabında. Yazar burada önemli bir noktaya dikkat çekmiş, o şehrin ön plana birden fazla özelliğinin çıkarılmamasını söylemiş, fazlasının iletişim karmaşası yaratacağını dile getirmiş.ŞEHİR ÜZERİNDE HERKES SÖZ SÖYLEME HAKKINA SAHİPTİRGaziantep için de bu yöntem uygulanabilir.. Şehir hakkında söz sahibi olan esnafa, tüccara, kamu görevlilerine, üniversitelere, stk'lara şehrin sahiplendiği fikir anlatılır. Onlardan bu fikri hayata geçirecek projeler yapmaları istenir. Nihayetinde bu süreç sonu olmayan sürekli bir süreçtir.Çünkü Turizm sektörü bu şehrin geleceğini aydınlatacak, sadece Türkiye’de değil Dünyada adını duyuracak bir hazinedir.. Bunun için geniş çaplı bir araştırma yapılması, konusunda uzmanların görüşlerinin de alınarak yol haritası izlenmesi gerektiğini düşünüyorum.. Unutulmamalıdır ki, bir şehrin bilim adamları, sanatçıları, müzisyenleri, eğitimcileri ve yeni fikirler üreten yaratıcı kişileri şehir üzerinde söz söyleme hakkına sahiptirler. Bu kesimlerin katkısı alınmadan bir şehrin marka olması mümkün değildir. Bir şehri, “marka şehir” yapmanın amacı, havalı bir kimliğe sahip olmak değil, tam aksine daha fazla turist çekmek, yatırımları canlandırmak, değerli katkılar sağlayabilecek yaratıcı insanları kentte yaşamaya ikna etmektir. Nihai amaç, şehrin kalkınmasını sağlamak, şehirde yaşayanlara daha iyi hayatlar sunmak, onların mutluluklarını artırmaktır. Bu fikre tamamen katıldığımı belirmek istiyorum..BUNU BEN DE MERAK EDİYORUMBu mail bana bir süre önce geldi. Gündem yoğun olduğu için yayınlayamadım. Sayın Bilal Aydın adlı vatandaşımızın dile getirdiği konu hakkında detaylı bilgiye bende ulaşmak istiyorum. Bu nedenle yetkili ve sorumlu arkadaşların dikkatini çekiyor sizlerle paylaşıyorum:Ökkeş Bey Gazi şehrinin sorunlarını o kadar güzel anlatıyorsunuz ki canı gönülden Antep sevdalısı olan ben, kentte henüz yaşamaya başlamadan, sizin yazılarınızı okuyarak Gaziantep’e dair sorunları ve çözümlerinizi büyük bir heyecanla okuyorum. Sorunları ve çözümlemelerinizi ilgili kurum amirlerimiz okuyup incelese şehirde çok dert kalmayacak aslında. Yapısal pratik çözümlemeleriniz oldukça yerindedir. Ökkeş bey ben nacizane bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Fatma Hanım yer altı metrosu ile ilgili zemin etüt çalışmalarını başlatmış idi. Şehrin zemin etüt çalışmaları Mayıs 2018 başladı diye biliyorum. Ama sonrasında yer altı metrosu hakkında çok fazla doyurucu açıklama - haber- brifing vs gelmedi. Bu proje son aşamada nereye geldi, proje nasıl ilerliyor. Şimdi Allahı var Fatma hanım diğer metro hattını açar inşallah 2019 Başpınar OSB metrosunu yani. Ancak bana göre asıl önemli olan şehir hastanesine gidecek olan ve şehrin nüfus yoğunluğunun olduğu bu yer altı metronun açılmasıdır. Düşünsenize Düztepe de oturan ve OSB de çalışan işçi kardeşlerimiz belki de metroya binip OSB deki fabrikalarına gidecek. Bu bile kentte çok ciddi trafikte rahatlamaya yol açar. Çünkü ana istasyon durağı aktarma mekanizması olacak. Tıpkı Almanya vs Avrupa memleketlerdeki gibi şehir hapbhuouff (railway station) üzerinden kent ulaşımı yönetilecek. Yer altı metrosu trafik sorunu açısından oldukça faydalı olacaktır memleket için. Lütfen bu konuyu da dönem dönem dile getirir dikkat çektirirseniz kentimiz daha ulaşım dostu ve daha yeşil bir çevre dostu kent olacaktır. Sevgilerimle saygılarımla Bilal AydınNOT: Gazetemizde ilan olması halinde renkli çıkacağız.. Temennimiz eski renkli günlere dönebilmek.. Tüm okurlarımızdan ricamız arkadaşlarınızı tanıdıklarınızı abone yaptırmanız.. Destek olmanız.. Yaşatalım bu gazeteyi.. Çünkü sizlerin deyimi ile Gaziantep’in bu gazeteye ihtiyacı var.. HEPİNİZE İYİ HAFTALAR