Yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Gaziantep FK, kurtuluş için çıkış maçı olarak gördüğü haftada Kasımpaşa'yı ağırladı. Maçın başından sonuna kadar galibiyete 'kararlı' olan Şahinler, bu kararlılığı saha içinde 'eylem'e dökünce rakibe göz açtırmadı,3 puanı hanesine yazdırdı ve küme düşme hattının üzerine çıkarak tekrar umutlandı.

Sezonun başında "küme düşme hattında olacağız, puan durumu da bu olacak. 33.haftada kimle karşılaşmak istersiniz" diye ütopik bir soru sorulsa herkes Kasımpaşa derdi zira İstanbul temsilcisi, maçtan önce 46 puanla 7.sırada olup inişli çıkışlı rahat bir görünüm sergiliyordu. Gaziantep FK hocası Selçuk İnan, 4-1-4-1 dizilişiyle ve oyuncu tercihiyle riskli bir takım çıkardı sahaya. Skoru bulana kadar baskılı oynamak, gereken sertlik ve agresifliği uygularken akıllı da davranmak, oyun ve taktik disiplinden kopmamak hedefiyle sahne aldı oyuncular. Kasımpaşa tarafında ise 4-1-4-1 dizilişi hakimdi ama orta sahada fizik gücü iyi olan 2 oyuncu (Aytaç ve Gökhan) vardı.

Maç beklendiği gibi yoğun taraftar tezahüratları ve Gaziantep baskısıyla başladı. Henüz 6.dk'da da Şahinler Maxim ile golü buldu. Golden sonra iki takım da kendi oyun mentalitesine sarıldı, Kasımpaşa topla oynarken Gaziantep FK savunma yapıp Sorescu ve Mustafa'nın başını çektiği sprintlerle kontra atak yaptı. Bu sprinterlere Djilobodji 70-80 metrelik harika toplar attı. Kontralar golle sonuçlanmasa bile atak devamları ile tehlike yakalayan Gaziantep Arda ile skoru 2-0'a getirmenin yanında Maxim ve Monteiro ile de 3. gole yaklaştığı pozisyonlar buldu. İlk yarıda rakibine net pozisyon vermeyen Şahinler, savunmada ciddi anlamda yüksek konsantrasyon ve agresif bir görüntü sergiledi. Selçuk Hoca, 'özellikle orta sahada alan savunması değil, birebir eşleşme yaptırdı oyuncularına'. Jevtovic, Aytaç'a, Maxim de Hajradinovic'e nefes aldırmazken Monteiro da Gökhan ile eşleşti. Bu 3'lünün diriliği ilk yarıya ciddi etki etti. Kasımpaşa'da ise Yunus Emre, sürekli Sorescu'ya geçilince Sami Hoca, devre arasını beklemeden henüz 40.dk'da Yunus Emre'yi oyundan aldı. Ben Ouanes'i geriye çekip, Oğulcan'ı sol önde oynamak üzerine sahaya sürdü. Devre 2-0 Gaziantep'in skor üstünlüğü ve ciddi bir psikolojik zafer ile sona erdi.

Devre arasında 6 ve 8 numara değişikliğine giden Sami Uğurlu, çok büyük bir risk aldı. Gökhan'ı çıkarıp servis özelliğinden faydalanmak için Aytaç'ı 6 numaraya çekti, 8 numaraya ise daha dinamik bir ismi, Bastien'i aldı. Sami Hoca'nın, Aytaç'ın ağır kalacağını bile bile böyle riskli bir tercih yapma nedeni, oyunu Gaziantep yarı sahasına yıkacağına olan inancıydı; ancak yapamadılar!

Kasımpaşa'nın bu planlarına Şahinler aşağıdaki anahtar faktörlerle cevap verdi ve baskıya izin vermedi:

-Sıkı, sert ve agresif savunma

-Eşleşmelerde yüksek mücadele 

-Sürekli Yardımlaşma,

-Top rakipteyken hızlı kapanma, daralma

-Top kapıldığında hızlı hücum (deyim yerindeyse can havliyle hücum)

Rakibinin ofansif hamlelerine karşın 80.dk'ya kadar oyunu tutan Selçuk Hoca, yorulan Maxim ve Mustafa ikilisini çıkarıp, Gradel ve Ogün'ü sahaya sürerek defansif dinamizmi arttırdı. Üzerine Draguş-Badji, Monteiro-Bikel değişikliklerini de yaptı. Onun planında, son bölümde bu dinamizm çok işe yarayacak ve boşlukların oluşmasına engel olacaktı. Öyle de oldu. Kırmızı siyahlı takım, rakibine pozisyon bile vermeyerek maçı kazandı.

Ligde kalmak adına büyük psikolojik destek olan bu galibiyet, fikstür avantajı ve takımın saha içi görüntüsüyle birlikte  büyük umut sağlarken; Pendik, Hatay, Ankaragücü, Konya ve Kayseri'nin yenildiği haftada alınan bu 3 puan bir galibiyetten çok daha fazlası anlamına geliyor.