Hükümet tarafından açıklanan "Demokratikleşme Paketi" aslında toplumu ayrıştıracak, ulus devleti ise yıkacak olan gerici ve bölücü ittifakının istem ve arzularından oluşuyor.

"Bu paket PKK'nın Şantaj ve tehditlerine göre düzenlenmiştir" Öngörüsünün yanına PKK ile yapılan açık işbirliğinide eklemek kaçınılmaz olmuştur.

İmralı Adası'nda Abdullah Öcalan'la görüşmelerin önünü açan, terör örgütünü devletin muhatabı haline getiren kim? AKPli hükümek değil mi?

Avrupa'da Sabri Ok'la MİT'i buluşturan kim? AKP'li hükümet değil mi?

Hakkında açılan dava tamamlanmış, yargılanma süreci bitmiş, cezanın infazı gerçekleşmekte olan bir mahkuma statü sağlayarak BDP'li vekilleri adeta bir posta güvercini haline getiren kim? AKP'li hükümet değil mi?

BDP'li vekiller vasıtasıyla İmralı'daki PKK liderine, Kandil'deki KCK kadrosuna legal siyaset yolunu açan, bu yolla PKK'yı meşrulaştıran kim? AKP'li hükümet değil mi?

Buna karşın terör örgütüyle mücadele eden askerleri dağdan indirerek Hasdal'a, Silivri'ye hapseden kim? AKP'li hükümet değil mi?

Bu yıkım paketi gericilere, bölücülere, gayri müslimlere ve Cumhuriyet yıkıcılığına göre düzenlenmiştir. İçinde her türden şer bulunmaktadır. Paket vasıtasıyla zafer onların, hezimet ise Türk milletinin olmuştur.

Türkiye, Amerika tarafından gerici AKP devletine dönüştürülürken, onun yanına bir de bölücü PKK devleti ikame edilmiştir.

Gidişat BOP'ne uyum çerçevesinde ve AKP-PKK ittifakıyla perçinlenmektedir.

Zira bunların kıblesi Mekke değil Washington'dur. Bunların rehberi Kur-an, Resul-u Ekrem ve İslam akaidi değil. Haçlı projeleri ve Müslüman coğrafyalarındaki kan, gözyaşı ve yıkımın Eşbaşkanlığıdır.

Avrupa Birliği'ne giriş sürecindeki Haçlı-Hristiyan yeminidir.

Eğer bunun aksi olsaydı Libya'nın Batı Emperyalizmi tarafından işgal edilmesinde rol almazdı. Suriye'deki mezhep savaşını körükleyerek, insan kasapları vasıtasıyla komşu Müslüman ülkeye terör ihraç etmezdi. Süreç büyük emperyal oyuna işaret etmektedir.

Türkiye'deki ve Ortadoğu'daki melanetin tek nedeni AKP'li hükümettir.

Amaç bu bağlamdaki; İlk adımı özel okullarda olmak üzere eğitim ve öğretim dilini Türkçe olmaktan çıkartarak, Türk alfabesine Q,X veW ekleyerek kamuda ve sosyal yaşamın her alanında Kürtçe'nin önünü açarak toplumsal ayrışmayı hızlandırmaktır.

Siyasi propaganda dilinde Türkçe şartını ortadan kaldırarak, toplumu Kürtçe başta olmak üzere farklı dil ve lehçelere yönlendirmek, bu yolla yine bir PKK projesi olan ve halen Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da göz yumulan iki dilli yaşamı toplumsal alanda oturtmaktır. Yine bir PKK projesi olan ve BDP tarafından 30'lu yılların şoven ve ırkçı kafa yapısını temsil ettiği iddiasıyla sık sık dile getirdiği "Andımız"ın kaldırılması da bu gidişatın sac ayaklarındandır.

Halbuki "And" ulus devleti kuran, hakim kurucu felsefenin ve Türk ulus yapılanmasının adı ve kimliğidir.

Bu proje Türk ulusunu kimliğinden soyutlamaya yöneliktir.

Tek milletin içinden yeni milletler yaratmaya, tek devletten yeni devletler yumurtlatılmaya gerekli alt yapıyı hazırlamaktadır.

Doğu ve Güneydoğu'daki paralel devlet, Diyarbakır'ı Ankara'ya Kürtleri ise Türklere alternatif kılmaktadır.

Emperyalizme biatla perçinlenecek olan işbirlikçi Kürt devletinin inşaasında Abdullah Öcalan'ın ve R. Tayyip Erdoğan'ın rol paylaşımı aynı amaca hizmet etmektedir.

AKP'ye ve BDP'ye oy vererek bu namüsait sürece destek olanlar ise hem Allah katında hemde toplumsal vicdanda Türk milletine ve Türk devletine karşı işlenen suçların tarafı ve ihanetin adresi olarak gösterilecektir.

Tarih onları asla hayırla yad etmeyecek, vicdanı yargı onları beraat ettirmeyecektir.