Geçen hafta yazmış ve “Bu bir oyun değildir” diyerek Koronavirüs’ün ciddiye alınması gerektiğini vurgulamıştım.. Nitekim birkaç gün sonra işin vehameti ortaya çıktı.. Kent Konseyleri Birliğinin büyük Ankara Çalıştayı için başkente gittiğimizde okulların tatil kararı açıklandığı sırada tüm ekip olarak Milli Eğitim Bakanlığındaydık.. Tam da orada okulların tatil edildiği açıklandı.. Elbette tatil edilmeliydi ama bunun gezi tatili olmayacağı, o kentlerden ayrılmaması gerektiği vurgulanmalıydı.. Ama ne gezer, anında uçak ve otobüs seferleri tavana vurdu. Yerler ve biletler karaborsaya düştü.. Herkes memleketine koşma telaşına girdi.. Böylece “yemişiz tedbiri” anlayışı galip geldi..KARANTİNA ÇOCUK OYUNCAĞI MISadece o mu tedbir konusunu umursamamak, daha doğrusu ne yapacağını bilmemek.. Bakanlık açıklıyor, valiler duyuru yapıyor.. Tüm toplantılar iptal ediliyor.. Kalabalıktan uzak durun deniliyor.. Yurt dışından gelenlerin kesinlikle 14 gün karantinaya alınması gerektiği söyleniyor.. Ama göstermelik bir iki karantina duyurusu ve haberleriyle bu sorun çözüldü sanılıyor.. Daha vahimi ve çelişkili olanı ise, bizzat Diyanet İşleri Başkanı ve Sağlık Bakanının, Umre’den dönen 21 bin kişiye evlerine gitmeleri ve misafir kabul etmemeleri tavsiye ediliyor.. Ama kim dinler onları.. Evleri ziyaretçilerle dolup taşıyor.. Kalabalıklara girmeyin diyen din adamları ve yetkililer, ilk Cuma namazındaki kalabalığı yok sayıyor.. Hastaneler zaten tam mikrop kapma yeri olmuş, bunun için dezenfekte bile usulen yapılıyor.. Yani hepsi göstermelik..VİCDANSIZLAR CENNETİ BU DÜNYADA YAŞIYORBirde bu işi ranta çevirmek için kolları sıvayan fırsatçılar var.. Acil ihtiyaç olan maske ile kolonya fiyatları birden bire tavan yapıyor.. 10 liralık kolonya 30 liradan satılıyor. Maske ise kazıkların en büyüğü olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik karaborsada bile bulunamıyor.. Kontrol, denetim hak getire.. Zaten fiyatlar konusunda, vicdansız esnafa cenneti bu dünyada yaşatan yetkililerimiz sayesinde, kazık yeme kurbanı olan bizler son darbeyi de bu koronavirüs yüzünden yiyoruz.. Marketler zaten insaf nedir demeyi bilmiyor.. Fırsatçılık yarışında dünya ve kainat rekorları kırıyor.. Geçen sene patates ve soğan ile başlayan, her gece etiket değiştirme modasını yeniden uygulamaya koyuyor..SAVAŞ MI VAR ARKADAŞLARBir şey daha var tabii.. O da bizim millet.. Yani esnaf ve marketlere hatta bakliyatçılara hücum edenler.. Savaşta bile yapılmayacak stok yapmaya kalkışanlar.. Rafları indirecek kadar gözü dönmüş aç gözlüler.. Kasalarda kuyruk oluşturanlar.. Neymiş tedbirmiş.. Kimse kusura bakmasın ama mutlaka söylemeliyim, “yesinler sizin tedbirinizi”.. Bu ülkede ne yokluklar yaşandı.. Bu şehirde Fransız işgalinde kaçıp gitmeyerek düşmana karşı koyan şehit ve gazilerimiz acı zerdali çekirdeğinden ekmek yaparak yedi.. Bu şehir şimdi bu noktaya geldiyse, onlar sayesinde geldi.. Bizler şimdilerde gazi torunları olarak atalarımızın izindeyiz.. Onun için de ne fırsatçılık nede stokçuluk yaparız..KÜSGET ESNAFI BU REZALETİ HAK ETMİYORBu yönde çok sayıda şikayet alıyorum.. Özellikle yol ve kaldırım sorunu.. Yollar gerçekten çok berbat.. Çukurlar tam araç düşmanı.. Ara sokaklara girdiğiniz anda çıkmanız mucize.. Rastgele parkedilmiş araçlar zaten sizi çileden çıkartıyor.. Pislik desen zirvede.. Hangi esnafla konuşsam, hepsi şikayet ediyor.. Başkanlar arkadaşlarımız ama sanırım onlar da bu başıboşluğa alışmışlar.. Normal geliyor sanki onlara bu rezalet görüntü.. Ama yine de ne olursa olsun, Gaziantep için çok önemli olan bir küçük sanayi sitesinin bu kadar kendi haline bırakılmasına göz yumulmaması gerekiyor.. Sevgili başkanlar bu işe masaya yatırmalı vakit geçmeden.. Bakın Organize Sanayi Bölgesine.. Herşey düzenli, yollarda araçlar rahat gidip geliyor, çukur yok, çamur yok.. Peki o zaman Küçük Sanayi Sitesi niye böyle? Bu işte kim ne derse desin birinci sorumlu kişiler başkanlardır.. Lütfen silkelenin arkadaşlar.. Bu esnaf bu rezaleti hak etmiyor..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR