Son günlerde bu konuyla ilgili o kadar çok soru geldi ki, vergi dairelerinin stok affı ile ilgili bazı mükelleflere gönderdiği yazılar herkesin kafasını karıştırmış durumda.Bilindiği üzere 7326 sayılı Kanunda, mükelleflere stoklarını düzeltmek amacıyla bir imkan tanınmıştı. Mükellefler, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan yani faturasız emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları 7326 sayılı Kanunda yer alan stok beyanı düzenlemesinden yararlanarak yasal kayıtlarına intikal ettirerek, kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirdiler. Daha önceki yıllarda çıkan af yasalarında da benzer düzenlemeler bulunmaktaydı. Ancak son çıkartılan af yasasında en rağbet gören düzenlemelerden birisi stok affı düzenlemesi oldu.Kanunda; başvuru süresi içerisinde işletmelerde mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan yani faturasız emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların yasal kayıtlara intikal ettirilmek suretiyle kayıtların fiili duruma uygun hale getirilebileceği, makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak KDV hesaplanacağı ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödeneceği, makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu verginin, hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği, ancak emtia üzerinden ödenen verginin genel esaslara göre indirilebileceği belirtiliyordu.Hangi Bilgi ve Belgeler İstendi?Başvuru süresinin bitmesinden sonra Gelir İdaresi Başkanlığı, 7326 sayılı Kanun kapsamında yapılan stok beyanlarını kontrol edip değerlendirerek, gerçeğe aykırı beyanlarda bulunabilecek mükelleflerin bir listesini oluşturarak vergi dairelerine gönderdi. Vergi dairelerince ilgili mükelleflere gönderilen yazıda;1- Söz konusu beyanname ile işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan stok beyanınızın (emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar) hangi dönemdeki alışlardan olduğu ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin ibrazı,2- Stok beyanınızdaki emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar ile ilgili olarak 2021 yılı Ocak-Haziran arası dönemlere ait alış-satış işlemlerine ait bilgi ve belgelerin ibrazı, istenmektedir.Mükelleflerden, istenilen bu bilgi ve belgelerin dilekçe ile 15 gün içerisinde dairelerine ibraz edilmesi istenmektedir. Süresinde istenen bilgi ve belgeleri vergi dairelerine ibraz etmeyen mükelleflere ise özel usulsüzlük cezası kesileceği ve Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesi gereği re'sen işlem yapılacağı belirtilmektedir. Yazılar Hangi Mükelleflere Gönderildi?Bu yazılar, Gelir İdaresince sadece stok beyanı riskli görünen mükelleflere gönderildi. Daha önceki af yasalarında, vergi idaresince böyle bir uygulama yapılmadığından dolayı yazıların hangi mükelleflere gönderildiği konusunda bilgi sahibi olmayan mükellefleri tedirgin etti.Öncelikle şunu belirtmekte yarar var ki, söz konusu yazılar oldukça sınırlı bir mükellef kitlesine gönderildi. Bunlar;- Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri tespit edilen mükelleflerden stok beyanında bulunanlar,- Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz raporu ile sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma, beyanname vermeme, adresinde bulunamama, defter ve belge ibraz etmeme olumsuz tespitleri bulunan ve bu nedenle özel esaslara tabi olanlar ile,- Belli bir tutarın üzerinde ancak işletmenin esas faaliyet konusu dışında stok beyanında bulunan,Mükellef gruplarına gönderildi.Elbette Vergi İdaresinin bu beyanların doğruluğunu araştırma ve kontrol etme yetkisi her zaman var.Ancak unutulmamalıdır ki, 7326 sayılı Kanun ve ilgili Genel Tebliğde; faturasız emtia, makine, teçhizat ve demirbaş bildirenlerin Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 9/2 maddesi hükmü uyarınca; “belgesiz mal bulundurdukları gerekçesiyle malın emsal bedeli üzerinden cezalı olarak resen tarhiyat yapılmayacağı” açıkça hükme bağlanmıştır.Yukarıda belirttiğim üzere, mükelleflere gönderilen yazıda istenen bilgiler alındıktan sonra vergi daireleri mükelleflerin işyerlerinde stok sayımı yapacak ve stokların eksik çıkması durumunda; bu stokların faturasız satıldığından bahisle cezalı tarhiyat yapacaktır.Beyanların doğruluğunu araştırma ve kontroller, vergi dairelerince rutin denetimlerde yapılmış olsa neden ve niçin yapıldığı sorusu hiç gündeme bile gelmezdi. Aslında yasada ya da tebliğde konuyla ilgili teknik ve ticari icaplara uygun olmayan stok bildirimlerinin denetlenebileceği hususuna yer verilmiş olsaydı ortada hiçbir sorunda kalmayacaktı. Ancak af yasası kapsamında yapılan bildirim ve beyanların doğruluğu konusunda hiçbir araştırma ve denetim yapılmayacak algısı yaratılıp da ardından yapılan stok bildirimlerinin doğruluğunun denetlenmesi, vergi idaresine olan güveni sarsmayacak mıdır? Bundan sonraki benzer düzenlemelerden yararlanma konusunda vergi mükelleflerinde tereddüt yaratıp yapılan yasal düzenlemenin etkinliğini azaltmayacak mıdır? Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak diye buna denir.Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.