Bu hafta oynanan GaziantepFK-Fenerbahçe maçının yankıları sönük kaldı.
TFF’u başkanı öyle bir konuya parmak bastı ki ülke futbol kamuoyu bu konuyla sarsıldı
Aslında bu konular bilinen bir gerçekti ancak olayların üzerine gidecek bir başkanın varlığı bekleniyordu.
Sayısız hakemin bahis sitelerine üye olduğu ve birçoğunun bahis oynadığını kamuoyuyla paylaştı.Şimdi sosyal medya fikir yürütmeye başladı.
Şampiyonluklar iptal edilebilir veya küme düşen takımlar lige dönebilir diye.
Bunların hiç biri gerçekleşmez.Önce bunu bir anlamanız lazım.
Maçın hakeminin bahis oynaması kişisel suçtur.Ne kulüpleri ne de takımları bağlar.
Hakemin bahis sitesinde yaptığı şahsi menfaat onu ilgilendirir.
Kesinleşirse hakemliklerinin sona ereceğini bilmek çok zor olmasa gerek.
Ve ayrıca yargı devreye girer.
Ancak kulüplerin bu türlü olaylara girdiği tesbit edilir ve belgelenirse olayın rengi değişir.
Bu konuya UEFA nasıl yaklaşır bu da ayrı bir konu.
Ancak Türk futbolu adına bu utanç vesilesidir.
Spor ahlakı, dürüstlük ne yazık ki büyük darbe almıştır.
Ancak ileri sürülen isimlerin suçlanması için yeterli delillere ulaşılmış olması lazımdır.
Tam tesbit edilmeden suçlu gibi isimlerin yayınlanması da kişisel haklar açısından hatalıdır.
Savunmaları alınmadan suçlu koltuğuna oturtmak ne kadar doğrudur…
Bu da konunun başka bir boyutu.
Evet Türk futbolunda yıllardır gerek TFF gerekse de Merkez hakem komitesiyle ilgili kulüplerin şikayetleri üst seviyeye çıkmıştı.
Her maçtan sonra maçın hakemine iki tarafında suçlayıcı demeçleri taraftarları da geriyordu.
Bu konuya bir neşter vurma zamanı da gelmişti.
Peki tüm bunlar neyi değiştirir !
Çok büyük değişim olmaz.Çünkü büyük takımların lobi faliyetleri devam eder.Büyük takımlara olan maçlardaki hakem desteği devam eder.
İnanın değişen hiç bir şey olmaz düşüncesindeyim.
Sadece bahis oynayan hakemler gider, yerine diğerleri gelir
Peki bu gelişmeler hakemlerin tarafsızlık ilkesini maçlarda göstermelerine yeter mi ?
Hiç zannetmiyorum.Onlar da insan.
Dürüst yönetim göstermek isteyen hakemler dahi gerek ulusal medya yazarlarının, kulüplerin ve gerek taraftarların baskısı ile karşılaşınca alacağı tavır aşağı yukarı bellidir.
Yani bu gelişmelerin her şeyi bıçak gibi keseceğini zannedenler yanıldıklarını anlayacaklar.
Üstelik taraftarların beyninde acaba sorusu hiç bitmemek üzere kalacaktır.
Spor ahlakına uyan hakemlerimizin de etkileneceği bir çarkın içine girildi adeta…
Hadi hayırlısı.
Zaman bu neşterin faydasını inşallah bizlere gösterir.
Tek temennimiz ülke futbolunun temiz eller operasyonu ile güzel günlere ulaşması.
Sporun kardeşlik ilkesi çerçevesinde, düşmanca değil dostça yapılmasını sağlayıcı önlemleri almak için uğraşanlara destek vermek hepimizin görevidir.