İçinde bulunduğumuz durumu anlatmak için Kelimelerin kifayetsiz kaldığı,

Yaşanan acı ve öfkeyi tarif için cümlelerin boğazda düğümlendiği,

Sokağa çıkmanın stres, haber izlemenin ızdırap olduğu günlerden geçiyoruz.

2015'in gidişine üzülmemiştik gelen gideni aratır misali 2016 felaketler yılı oldu.

Allah bir daha 2016 da yaşadığımız acıları yaşatmasın ülkemize.

Aslında Yeni Türkiye'nin halleri, Eski Türkiye rahmet okutur hale geldi.

Ne garip değil mi, eskiden birer, beşer ölüyorduk, şimdi onar onar, yüzer yüzer ölüyor, öldürülüyoruz.

Herkes aynı duygular içerisinde his yoktu, duygu yok, sahte bir üzüntü, yalan yaslar içindeyiz.

Taki canımızdan bedenimizden biri gidene kadar sıradan her şey .

Millet birbirine aynı şeyleri sorup-söylüyor; "Eskiden 1 asker şehit olsa yer yerinden oynardı, şimdi 20-30 şehit geldiğinde ancak dikkat çekiyor, haber değeri taşıyor, nerede bu millet" diye.

Sahi ölümün bu kadar kolay bu kadar sıradan olduğu, Türkiye çapında kaç ülke var.

Nereden tutsanız elinizde kalıyor, kime ne söyleseniz para etmiyor.

Konuşulacak onca önemli şey varken, bir bakıyorsunuz kahpe bir bomba, kalleş bir kurşun...

Tüm gündemi alt üst ediyor, tüm konuşulacakları ağzınıza tıkayıp bırakıyor.

Bir şerefsiz çıkıyor; devletin askeri polisi, masum vatandaşı,

Annesinin kuzusunu, babasının aslan parçasını, eşinin hayat arkadaşını, evladının her şeyini alıp götürüyor elinden.

Bu coğrafyanın asırladır kaderi olmuş kan ve gözyaşı, bitecek gibi de görünmüyor.

Suriye demokrasi getirme macerasının üzerinden 6 yıl sonra Türk ordusu Fırat Kalkanı Operasyonu adı ile Suriye'ye girdi.

Aslında en başta yapılması gereken yapıldı, ama her zaman, her şeyde olduğu gibi devlet reflekslerine ve ciddiyetine yakışmayacak şekilde geç kalındı.

Zararın neresinden dönersek kardır diyeceğiz, içimiz acıyor onuda diyemiyoruz.

Çünkü fatura yine gariban çocuklarına kesiliyor. Askerin kaderi bu kadar kolay ölmek olmasa gerek.

120 günde 37 şehit 37 sönen ocak 37 biten umut.

Merak ediyorum, yıllardır Suriye'de fink atan, bazen ESAD, bazen IŞİT, DEAŞ ile birlikte ortalığı kan gölüne çeviren Rus, İran, ABD'li kaç asker, kaç ajan öldü ?

Son 30 yılda 7900 kamu çalışanı 6 bin civarında vatandaşımızı teröre kurban vermişiz.

Son 1 buçuk yılda 1000'e yakın asker polis şehit %10'dan fazla, yüzlerce sivil şehit akıllara zarar rakamlar ABD'nin Irak ve Afganistan'da ölen asker sayısından fazla.

ABD'nin Vietnam'a girmesi gibi bir şey bu, bir günde 16 şehit,

Fırat yıllardır kan akıyor en çokta bizim kanımız, artık yeter deme zamanı.

Artık şerefsiz alçak teröristlere, vatan hainlerine yüksek perdeden dur deme zamanı.

Bizim ülkemiz 3-5 şerefsiz çakalın egosuna teslim olmayacak kadar güçlü,

Alçaklara geçit vermeyecek kadar, birlik beraberlik ve kardeşlik hukukuna sadık.

Bunların örnekleri tecrübe ile sabit.

Türk Milleti olarak en önemli desturumuz ÇAKALLAR İSTEDİ DİYE KURTLAR ÖLMEZ ,

En sevdiğimiz sloganımız; ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ değil mi..?

Allah'tan, İstanbulda ki saldırıda yaralanıp şehit olan Gaziantepli genç Polis Memuru Ufuk BOZGEYİK ve FIRAT KALKANINDA Şehit olan 16 askerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimize rahmet milletimize ve ailelerine sabırlar diliyorum.

Hayırlı Cumalar...