Alt yapısı 1-1,5 milyonu kaldıracak kapasitede olduğu halde, 2,5 milyon insana ev sahipliği yapan,Bir tarafı Avrupa, bir tarafı Asya diğer tarafı Ortadoğu 3 boyutlu bir resim gibi birbirinden farklı medeniyetleri içselleştirmiş, bir arada yaşama alanı oluşturmuş durumda.Türkiye'nin en büyük sanayisi ile araç ve insan kalabalığının yüksek olduğu GAZİŞEHİR bu sıkışık, eski yaşana bilirliğini kaybeden yorgun haliyle bize ev sahipliği yapmaya devam ediyor.Ona yaptığımız tüm yanlışlara, hatalara rağmen fedakâr bir ana gibi bizleri kanatları arasında koruyup kolluyor nimetlerinden istifade etmemize vesile oluyor.Tüm heybet ve azametine rağmen kabul edelim yorgun şehir SOS veriyor.Kabullenmesi zor belki ama şehirlerde insanlar gibi, taşıyacağından fazla yükü kaldıramaz.Gazi Şehrin yükü çok fazla hem de ağır, CORONA ve ekonomik etkenler nedeniyle insanlar sıkıntılı.Çarşıda ,pazarda , caddede, sokakta insanlar burnundan soluyor, patlamaya hazır bomba gibi,Sakın ola trafik magandalarına, şehir eşkıyalarına denk geldiğinizde muhatap olmayın, başınızın belaya girmemesi için yüzünüzü dolayıp gidin oradan.Bizim gibi, memleket meselelerine dair bir şeyler yazmak isteyenler için sıkıntıları yazmak, biraz daha ileri gidecek olsak siyaset yapıp, demagoji üretmek çok daha kolay.Ama bizler sadece kendimize, çevremize ve nefsimize değil yaşadığımız şehre karşı da sorumluluklarımız olduğunu bilen insanlarız.Bu hususta rol modelimiz yanı başımızda Sayın Ökkeş ÖZEKŞİ ne zaman bir konu düşünsek pat diye yazıyor. Bize kopya çekmek düşüyor. Bizlerde elimizden geldiğince Sorumluluğumuz gereği yanlışlara parmak basmak, hataları nakletmek durumunda kalıyoruz. Bu duyarlılığımız sadece siyaset yapmak için değil sorunların giderilmesini sağlamak için buna kimin rahatsız olduğunu düşünmeden devam edeceğiz.Bir Sivaslı olarak genlerimizde doğduğumuz değil doyup durduğumuz yeri memleket bellemiş insanlarız bundanda gurur duyuyoruz.Gaziantep'te son birkaç haftanın en yoğun tartışma konusu; korona tedbirleri, hayat pahalılığı, kuraklık, valilik binası yıkımı tabiki en çokta enerji kesintileriydi.Bu kış gününde ENERJİ-SA TOROSLAR büyük ayıp etti sınıfta kaldı.Elektrik, iletişim hayatımızın olmaz sa olmazları kim bunları sekteye uğratırsa kaybeder.Şehir büyük olunca sıkıntılar oluyorda güzel şeyler olmuyor mu elbette oluyor.Bence geçen haftanın en önemli olayı Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit GÜL'ün; "Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz'' sözleri ile devam eden bağımsız yargı ve hukukun üstünlüğü çıkışı oldu. Şahsen gurur duydum kimse yargıya talimat vermemeli, kararlarını sorgulamamalı. Hukukçularda verdikleri kararların tartışılır olmamasına dikkat etmeli. Gaziantep siyasetinin hizmet almak için birlik beraberlik içinde hareket etmesi diğer illeri kıskandıracak düzeyde.Bunu Gaziray Projesini yerinde incelemek için şehre gelen Ulaştırma Alt Yapı ve Haberleşme Bakanı Sayın Adil KARAİSMAİLOĞLU' ziyaretinde bizzat şahit olduk ve gördük ki;Tüm vekiller belediye başkanları, il-ilçe başkanları hepsi sahada, şehre gelecek bir hizmetin hızlandırılması için gayret gösteriyor.Sayın Bakan Abdülhamit GÜL,Sayın Vali Davut GÜL , Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin'in. Vekillerin heyecanları gözlerinden okunuyordu ki bu konuda ne kadar gurur duysalar azdır .Gaziray Projesi hem Gaziantep'in hem bölgenin kaderini değiştirecek bir öneme sahip. Bu proje şehrin ve ülkenin ekonomisine ciddi katkılar sağlayacak Bir sonraki yazımda TCDD ve Büyükşehir Belediyesi Ortak Projesi olan bu devrim konuya değineceğim.