Ligdeki ilk 7 haftada 6 puan alabilen Gazişehir FK, Erkan Sözeri ile çıktığı son 5 maçından 9 puan çıkardı. Üstelik bu 5 maçın ikisinde liderle oynadı ve yenilmedi. Son Adana Demirspor deplasmanında da yenilmemesi , puan tablosunun yukarısına doğru izlenen trende etkisinin yanında takıma 'yenilmeme' psikolojisi aşılaması açısından da oldukça önemli. "Nasıl yani, şimdi hedefi süper lig olan bir takımın aldığı beraberliğin ardından alkış mı tutacağız?" Cevap:Evet! Futbolda performans trendi ve teknik direktör kararları sonucunda alınan skorlar oyuncuların özgüvenini yükseltir ve başarı için bu özgüven olmazsa olmaz bir değerdir. Gazişehir FK oyuncuları bundan sonra farklı bir özgüvenle oynayacak ve her maçı kazanabilmek için hareket edeceklerdir. Erkan Sözeri'nin benim haftalar önce bu sayfalarda yazdığım 'psikolojik tedavi' sürecini oldukça başarılı bir şekilde atlattığını rahatlıkla söyleyebilirim. Yine 3 hafta önceki "4 maçlık periyottan 10 puan çıkacak" tezim de tutacak gibi görünüyor. Kendi sahasında oynayacağı Erzurum maçından da 3 puan alarak bu seriyi 10 puanla tamamlaması sürpriz olmayacak kırmızı siyah ve beyazlı ekibin. Yeni kurulan ve teknik direktör değişikliğine giden bu takımın son haftalardaki performansıyla ligin sonunda istenilen yerde olacağını düşünüyorum. Tek eksik tribün! Şehir olarak artık bu takıma destek vermek zorundayız. Gaziantepspor ve Gazişehir FK ülkemizdeki derbiler gibi kötü örnek teşkil etmesin temennisiyle diyerek sözü futboldan 'efsaneye, cep herkülüne, yenilmez armadaya' getiriyorum.
Elveda Süleymanoğlu
Yüzyıllar önce söylenen 'Türk gibi güçlü!' özdeyişini tekrar canlandıran, gelişi olay olan, Türk insanına halteri tanıtan ve sevdiren, daha da önemlisi ülkenin tüm sporcularına 'başarabiliriz' özgüvenini sağlayan, ilki henüz 16 yaşında olmak üzere dünya rekorları kıran, 3 kez olimpiyat şampiyonu olan, tevazu timsali Naim Süleymanoğlu'nu kaybettik. Dünyada kendi ağırlığının 3 katının 10 fazlasını kaldıran Naim... Yeni neslin Naim Süleymanoğlu'nun önemini gözünde canlandırması için birçok benzetme yapılabilir elbette ama şöyle bir örnekleme, olayı net anlatır sanırım:Onun Türkiye'ye gelişi Messi'nin, Michael Jordan'ın ya da Usain Bolt'un en iyi dönemlerinde 'Ben Türk Milli takımından başka bir takımda oynamam' dediğini ve milli takımımıza geldiğini düşünün! İşte bu efsane sporcuyu dün son yolculuğuna uğurlamanın üzüntüsü içerisindeyiz. Elimizdeki değerlere onlar yaşarken gereken değeri vermemiz gerektiğinin altını çiziyor, mekanı cennet olsun diyor, Türk sporuna başsağlığı diliyorum.