Yine de en iyisi susmayayım… Çünkü böyle bir süreçte susmak kendime ihanet sayılır. Duramam ben bildiklerimi gördüklerimi dilimin döndüğünce üslubumca söylemezsem… 1-Cevdet Akınal iyi bir sanayici ve iyi bir insan. Ama asla iyi bir spor yöneticisi olamadı. Buna ister iyi niyetli olması deyin, isterse işbilmezliği… Fabrikasına bir CEO alacak olsa, Erol Bulut misali ile onunla böyle sözleşme yapar mı yapmaz mı? gerçekten merak ediyorum. Aynı şekilde o zaman yönetici olan ve benimle bir türlü yıldızı barışmayan Sayın Fikret Kileci ve sevgili dostum Erhan Özmen’i de katmalıyım..Gerçekten firmanıza alacağınız bir CEO ile böyle sözleşme yaparmısınız? 2- Geçtim bu faslı. Aslında geçmemem lazım, çünkü yapılan hatanın bedelini şimdi koskoca şehir ödemek zorunda kaldı. Yapanın ise yanına kar kaldı. Bir ara kulübü yönettiği dönemde borçlandıran kim varsa borcu onun üstlenmesi ve ödemesi gerekir şeklinde bir karar alınacaktı Türkiye’de… Ama olmadı çünkü izin vermediler. Haliyle Mali yönden hesapsızlık yapılınca paralar harvurup savruldu. Oysa o yasa geçerli olsaydı, şimdi Erol Bulut için bu kadar bağlayıcı ve ağır koşullar içeren sözleşme yapılmazdı. 3-Gelelim yeni döneme. Borçlar tıpkı Gaziantepspor’da olduğu gibi yine vilayete, belediyelere, OSB’ye, odalara ve görev almak isteyenlerin üzerine kaldı. Şimdi başkan olması için teklif götürülen Tolga Batallı ben görev alacaksam eski borçları üstlenemem diyor. Yani sıfır kulüp misali bir teklif götürüyor. Onun içindir ki, bu satırların yazıldığı ana kadar henüz başkanlığı resmileşmedi. 4-Ama ilginçtir Tolga kardeşimiz başkan gibi hareket ediyor. Vali bir yandan Fatma Şahin diğer yandan harıl harıl para bulmaya çalışıyor. Bir yandan Erol Bulut’un alacaklarının indirilmesi için çaba gösterip pazarlık yapılıyor, ama Tolga Batallı gidiyor daha teknik direktör görevi başında iken İsmail Kartal ile pazarlık yapıyor. Yani başkan gibi davranıyor ama başkan olmuyor. Dahası boş da durmuyor aslında ve yönetim listesi hazırlıyor, herkesten 100 bin dolar istiyor ama başkanlık koltuğu yerine hala şirketinin koltuğunda oturuyor. 5- İsmail Kartal adını duyan şehirde yüzde 90 kesim isyan ediyor, olmaaazzzz diyor. İsmail hocanın Gaziantepspor’daki eski teknik direktörlüğünün seceresi ortaya koyuluyor ama Türkiye’de Erol gitti İsmail geldi manşetleri atılıyor. Televizyonlar bu haberle dönüp duruyor. Kimbilir daha duymadığımız anlaşmalar oldu mu onları da bilmiyoruz inanın… 6-Uzatmak istemiyorum bu can sıkıcı gelişmeleri ve yaşanan gerçekleri. İnanın canım sıkılıyor, moralim bozuluyor. Ya ben yıllardır bu kadar yanlışa yanlış diyorum, ama ne oluyor demeleri gerekenler yanlışın doğru olduğunu savunup duruyor. İşte şimdi bu yanlış diyeceğim ama yine işlerine gelmeyeceğim… 7-Olsun kimin canı sıkılacaksa sıkılsın ben yine de söyleyeceğim. A) Tolga Batallı arkadaşım için endişe duymaya başladım. Çünkü şimdiden böyle hatalar yapıyorsa sonrası için daha fazlaları olabilir. B) Beni bir abi gibi dinleyecekse bu söylediklerimi dikkate almasını öneririm. C) Bülent Uslu aslında olabilirdi ama ondan cevap bekleyene kadar Tolga Batallı ile görüşme sanırım onu kırdı. Değilse ben öyle hissediyorum. Olsa iyi olacaktı D) Bence Sayın Vali Davut Gül ve Sayın Fatma Şahin herşeyi tekrar gözden geçirmeli. Hatta kulübü sezon sonuna kadar dar kapsamlı geçici bir yönetimin götürmesi yolunda bir karar almalı. Madem bu kadar çabalıyorlar, gecelerini gündüzlerine katıyorlar, o zaman Gaziantep FK’yı maceraya atılmasın. Bu süreçte kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapılsın ve ciddi bir alt yapı oluşturulsun. Şimdilik diyeceklerim bu kadar… NOT: Bu yazı gazeteye girdikten sonra Tolga Batallı Gaziantep FK başkanlığından çekildiğini açıkladı.