Rakip Perşembe gecesi kupa maçı oynamış, yorgun yani. Maça da uykuda gezer gibi başlamış. Ve bunu çok usta şekilde kullanan bir Gaziantep FK’nın akıllı oyuncuları var sahada. Maxim daha 2. Dakikada rakiplerinin ve kaleci Uğurcan’ın bakışları altında harika bir vuruşla golünü atıyor.Trabzon bu kez golün şaşkınlığını üzerinden atamamış, orta sahada etkisiz, defansta şaşkın iken 10. Dakikada ikinci gol geliyor Lazar Markoviç’ten…Ve bu 2 gol sonrası Gaziantep FK tekrar aslına dönüyor hemen geriye yaslanıyor. Oysa biraz daha cesur olsa, rakibinin üzerine gitse, hiç değilse geride değil de bıraktık 3. bölgeyi orta alanda karşılasa Trabzon bu kadar hareketlenemezdi. Böyle yaptı bizimkiler aynen. Ve o Trabzon’u uykudan uyandırdılar resmen. Böylece ilk yarının sonuna kadar Trabzon oyuna ağırlığını koydu. O da peşpeşe gollerini attı ve devreye 2-2 girildi. Şahsen ben ikinci yarıda Gaziantep’in daha aktif ve atak oynamasını beklerdim. Ama olmadı. Trabzon’da öyle yaptı aslında. Böylece ilk yarıdaki pozisyon zenginliğinden ziyade orta alanda kilitlenen bir müsabaka olmaya başladı. İlk yarıdaki futbolsever olarak aldığımız keyif etkisini kaybetti.Figueiredo’yu hangi gerekçeyle çıkardığını bilemediğim Erol Bulut’a oyuncu tercihlerinde fazla bir şey diyemem. Ama bir teknik adamın doğru tercihlerinde kullandığı futbolcu sahada iş yapmalı. Yapamadıklarına göre demek ki tercihler doğru değil. Abdullah Avcı’da ondan farksızdı. Yani oyuna giren futbolcular ağırlıklarını koyamadı. Ama şu bir gerçek ki, Gaziantep Trabzon’a karşı iyi mücadele verdi bu yarıda. Tek eksiği gol bölgelerinde etkili olamayışıydı. Maxim de kilitlenince ve biraz da yorulunca takımın en etkili oyuncusu adeta saf dışı kaldı.Son dakikada gelen gol için ne söylesek boş. O pozisyonda çok dikkatli olmak gerekir. Ertuğrul bu tür pozisyonlarda nedense çok dağılıyor. Hava topunda uzaklaştırma öyle olmaz ki. At kornere gitsin kardeşim. Rakibine adeta pas gibi top atarsan, onlar da bunu çok iyi değerlendirecek elbette. Hakem Gomez'in yaptığı harekete faul verebilirdi belki. Ama devam ettirdi ve golü geçerli saydı. Var'a gitseydi değişirmiydi bilemem. Bildiğim tek şey, hiç değilse beraberlik bile iyidir derken son dakikada ondan da olmamız. İşin doğrusu maçın hakkı beraberlikti. Ama biz onu almayı da beceremedik. Yazık oldu kaçan galibiyete ve bir puana…