20 Mart 2021,Cumartesi günü Türk futbol tarihine bir takımın hakem tarafından bariz bir şekilde engellendiği, üstelik sadece 1 hakemin değil, adaleti sağlaması için getirilen VAR sisteminde yer alanlar tarafından da linç edildiği bir gün olarak kayıtlara geçti. Şahinler, Malatya deplasmanında ne kadar efor sarfetse de, rakibe belirgin üstünlük kursa da, goller atsa da hakemi yenmeyi başaramadı ve haftayı 1 puanla geçirdi. Herhangi bir sistemi olmayan, olmayan 2 penaltıyla golleri bulup, Gaziantep'i durdurmak için aşırı sert oynayan Malatya, hakem Mert Güzenge'nin olağanüstü desteğiyle 1 puan kazandı.

Futbolun teknik-taktik yönüne gelirsek, Gaziantep teknik direktörü Sa Pinto'nun, geldiği günden beri yaptığı küçük dokunuşlarla 5'li savunmadan 4'lü savunmaya geçtiğini söylemek gerek. Bu 4'lü savunmadaki 2 stoperden birisi takımı pasla atağa çıkaran Tosca olurken, diğeri de kesici ve sert özellikleri bulunan Miranda oldu. Bu ikili, sakatlık ve kart problemi yaşamadığı müddetçe, kuvvetle muhtemel, "Sa Pinto'nun devam edecek olan ikilisi" olarak kalacaktır. Sistemi klasik 4-4-2'ye evrilten Portekizli teknik direktör, böylelikle orta saha merkezini çiftledi. Daha önce tek ön libero ile oynayan Şahinler, topa sahip olamıyor, bunun yanında rakiplerin yaptığı merkez penetrasyonlarda da çok fazla tehlikeyle karşılaşıyordu. Bu daha dengeli olan orta saha kurgusu haftalardır Şahinler'in rakiplerinden daha fazla topa sahip olmasını ve oyun üstünlüğünü rakiplerine kabul ettirmesini sağladı.

İlk yarıda Muhammet'in golüyle öne geçen Gaziantep, rakibi futbol tabiriyle boğmuşken, 3.bölgede 2.golünü ararken topa da %65 hakimdi. Ta ki Tetteh'in topsuz alanda Miranda'yı kanlar içinde bırakan kick box, tekvando, kung fu veya benim çok da bilmediğim diğer dövüş sporlarından bir örnek sergilediği ve Mert Güzenge ile VAR'ın operasyonunun başladığı 29.dk'ya kadar. Bu pozisyonda kırmızı kartı veremeyen 'basiretsiz hakemler', korner anında, Sousa'nın Adem'e temasına penaltıyı yapıştırmasını bildiler. Her zaman deriz ya, 'hakem standardı önemli' diye. Buna penaltı verirseniz her maçta 4-5 penaltı izleriz. Ama her maçta aynı pozisyonlara aynı düdüğü çalacaksanız, adil olur. Sa Pinto'yu da aynı dakikada 2 sarı kart göstererek atan hakem, itiraz eden Günay ve Sousa'ya da anında sarı kartı çıkardı. "Bu basit ve çabuk sarı kartlar ile hakemin yüzündeki ifade şu anlama geliyordu: Bugün size bu maçı aldırtmam!" Oyuncular sindi ve devreye 1-1 girildi.

Devre arasında takım rahatlar, hakem de yaptığı hataların farkına varır ve 2.yarıda normal futbol oynanır, normal bir atmosferde de Gaziantep takımı Malatya'yı 3'ler 4'ler dedik. Çünkü gerçekten Malatya takımı, Adem Büyük'ün önderliğinde futbolun dışında herşeyi yapan, fakat bir oyun şablonu, sistemi olmayan bir takım görüntüsü veriyordu.

2.yarıda faullerde, orta saha mücadelelerinde, tercihlerinde, kartlarında aynı tavrına devam eden hakem ne yazık ki futbolun önüne geçmeye devam etti. 57.dk'da Wallece'ın Kenan'a ceza sahası içerisinde yaptığı hareket, Malatya'nın kazandığı penaltıdan 10 kat daha penaltıydı ama hakemler operasyona devam ettiler, vermediler. Sa Pinto'nun hücum hamleleri meyvesini verip, Kenan'ın golü ile tekrar öne geçilince hakemin tavırları daha da sertleşti. 80.dk'da Olkowski'nin 2 ellini arkadan bağlayarak 'aman penaltı olmasın, bu hakemin işi belli olmaz' diyerek hamle yaptığı top, üstelik arkası da dönükken dirseğine çarpınca hakem aradığını buldu ve penaltı verdi. Buna amatör ligde, halı sahada, okul turnuvalarında, plaj futbolu veya salon futbolunda penaltı verilemez! Demokratik Kongo Cumhuriyetinde ya da dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir liginde penaltı verilemez! Ancak vicdani duyguları olmayanlar penaltı verebilirdi o da oldu.

Sonuç itibariyle, sinir harbine maruz kalan Gaziantepli oyuncular, hakemin art niyetine uymadı, işine baktı ve en az hasarla bu maçtan çıkmayı bildi. Maç sonunda Gaziantep FK yönetimi de, aklı selim davranarak 'uygun dille' şikayetini ve itirazını dile getirdi. Hayatın her alanında olduğu gibi alternatif maliyet kuralı işledi. Hakem grubunun 'Malatya'yı kurtarmalıyız' kararının alternatif maliyeti 'Gaziantep'i doğramak' oldu.