O kalemi kılıç gibi kullanan sihirli sözcüklerin efendisi. "Türkülerle Giden İlbey" adlı öykü kitabıyla kültürümüze bir kez daha merhaba diyen Oğuz PAKÖZ, yüksek gözlem gücünü ve rasatlama tekniğini ustalıkla kullanan, yaşadığı coğrafyaya hakim bir kalem erbabı olarak diğer yazın erlerinin önünde.

Bu kitabı okuyanlar, dağlardan tepelere, ovalardan düzlüklere, derelerden kertiklere kadar topoğrafik bir algının derin izlerini bulacaklar.

Kitabın içerdiği şiir tadındaki öyküsel insan analizlerini birlikte okumayı deneyelim.

Türkülerle Giden İlbey : Halkıyla özdeşleşen bir valinin toprakla buluşması. Ölümüyle birlikte yönettiği topraklarda ebedi uykuya koyulması.

Yeğinlik : Küçük bir okul anımsaması ve çıkarılması gereken dersler. Herkesin kendi hayatından kesitler bulabileceği bizce anılar.

Toprak Ana : Milli mücadele yıllarında Maraş'ın Fransız emperyalizmine ve ermeni mezalimine karşı direncini anlatan bu kısa öyküde ortaya çıkan '' Hacey Hatun '' bir motif olarak yazarın daha önceki kitabında da resmedilmişti.

Hoha İnek : Akkoyunlu Hanedanından Balık Beyin torunu Nahırcı Yaşar'ın dramatik yaşam öyküsünde didaktik ögelerin ağır bastığı bir anlatım ustalığı var.

Tilki Duran : Doğru ve eğri yolun sapağında iki adam. Neden-sonuç ilişkisi. Herkese dersler var bu öykülerde. Sıraat-el Müstakim'den ayrılanların başını çarptığı o büyük taşın, hayat denen o ciddi sınavın ta kendisi olduğunu bilmeyenlere özel.

Andıçlardan Gelen Ses : Küçük bir taşra kentinden yola çıkan bir insan için fazlasıyla entelektüel takılmaların günümüzdeki yansımaları. Durumdan kendine vazife çıkartan genç bir adamın geçmişle geleceği barıştırma çabası.

Her öykü birbirinden bağımsız bir filmin karesi gibi. Bu manada her öykü aslında ileri ve geri gidişlerle birer film senaryosunun da ta kendisi.

Dili öylesine arı ve duru, öylesine saf ve berrak, öylesine Türk ve Türkçeki bunu bu zamana kadar Oğuz PAKÖZ'ün yazım tekniğinden başka başaran pek çıkmadı.

Kız Sekili : Maraş'ın kurtuluşunda Fransız'a karşı savaşan çetelerin yoksulluğu ve asil duruşuyla gururunu resmeden bir öykü.

Eriş'in Seli : Coğrafya tanımlama birikimi müthiş. Öykünün girişini birlikte sondajlayalım. Çuhadarlı'dan yola çıkmak (1) anayoldan sapmak, kimsenin kullanmadığı keçi yoluna girmek (2) Suluyaylayı arkadan dolanıp, Toprağısarı'ya varmak (3) Alanlı deresinin yanı başında oturmak (4)

Öykücülükte bu tarzı deneyen Oğuz PAKÖZ'le, şiirde bu tarza sık sık müracaat eden Nazım arasında bir paralellik tespit ediyorum.

Ellere Ellere : Kitapta yer alan öykülerin dışında bir anılar bütünü olan '' Ellere Ellere '' ( syf.71-78) aynı zamanda yazarın yaşamından kesitleri içeriyor. Oğuz PAKÖZ'ün Kura'n-ı Kerim eğitimi almak üzere rehberliğine başvurduğu Demir Hoca'dan, Duran Hoca'ya, oradan Hafız Ali Efendi'ye kadar din müessesesinin etrafında gelişen olayları, tarihsel ve sosyolojik zeminde analize koyulan PAKÖZ hoş sohbet bir havayla kaleme aldığı bu bölümde anlatı sanatının albenisini konuşturuyor.

Taş İle Değişen Yazgı : Bir insan tasviri nasıl yapılır ? Meraklılarını sarıp sarmalayacak özel bir öykü. Bu öykülerin en önemli özelliği karşılıklı diyalogların yok denecek kadar az olması. Ancak anlatım dolgunluğunun zenginliği diyalog azlığıyla ters orantılı olarak öykünün akış hızını ve çabuk yol almasını sağlıyor. PAKÖZ'e ait özel maharette bu olsa gerek.

Vurun Dinsize : Bilgisi ve fikri olmayanların kara cehalete, kara cehaletin ise cesarete tekamül ettiği "Vurun Dinsize" bir öyküler güldestesi olan "Türkülerle Giden İlbey" içinde küçük ancak içinde alınması gereken derslerle dolu bir estantane.

Bizi Maraş'ın dağlarında, ovalarında dolaştıran, bayırlarından aşırıp, düzlüklerinde soluklandıran Dr. Oğuz PAKÖZ'e binlerce teşekkür, Maraş'a binlerce selam.