"İman varsa imkan da vardır"... İmkan varda temsil edilenin lehine kullanılamıyorsa orada ya ac'ziyet yada ihanet vardır.14 Ocak'ta Memur-Sen Heyeti Sn. Cumhurbaşkanını ziyaret etmiş, TİS, KPDK ve Kamu Çalışanlarının Genel sorun-beklentilerini ilettiklerini beyan etmişlerdi.Toplu Sözleşme Görüşmeleri sırasında da gördük ki; Sn. Cumhurbaşkanının bilgisi dışında Bakanların, Vekillerin veya Bürokratlarının sürece olumlu katkı sunmaları, rakamları değiştirme şansları yoktur.Kabul edersiniz etmezsiniz hepside Sn. Cumhurbaşkanının gözünün içine bakıyor, onun talimatları dışına çıkamıyorlar.Bir önceki toplu sözleşme esnasında Memur-Sen Genel Başkanına Cumhurbaşkanının bizzat, bu Toplu sözleşmede ÇSG Bakanı aracılığı ile ayar verdiğini sağır sultan bile duydu. Bizim sözde genel yetkililerin gıkları çıkmadan şerh merh koyarak işi hallettiklerini sanarak, kah hükümete, kah bakan hanıma atıp tutma rollerinde olayı kabullendiklerini hepimiz gördük.Cumhurbaşkanı ile görüşmek önemlidir, ancak bu görüşmeden müsbet bir sonuç çıkaramadığınızda, imkanları zorlama, samimiyet hususunda hem kendinizi hemde Sn. Cumhurbaşkanını zan altında bırakırsınız.- Eğer toplantı esnasında 3600 Ek göstergenin tüm Memurları kapsayacak şekilde çıkacağı açıklaması yapılmamışsa ve yetkili kimse bir şey demiyorsa toplantı "Cumhurbaşkanı ile görüntü vermekten başka bir amaç gütmüyor" demektir. - Eğer toplantı sonrası Memur-Sen Genel Başkanı Vergi Diliminin % 10'a 15'e düşürüleceği hususunda Cumhurbaşkanından söz aldıklarını açıklayamıyorsa, bu toplantı " eriyoruz kurtar bizi başkanım" görüşmesinden başka bir şey değildir.- Toplantı sonrası UÇMS Genel Başkanı "Sn. Cumhurbaşkanını Havacılık Tazminatı konusunda ikna ettik, tüm adaletsizlikler ortadan kalkacak Türkiye ve DHMİ Çalışanları Euro Control gelirlerinden payına düşen gerçek geliri alacaklar" diye açıklama yapamıyorsa, bu toplantı; "talep toplantısından çok kulak çektirme, her yerde Cumhurbaşkanı ve hükumetini eleştirsekte aramız iyidir aslında toplantısıdır".- Sn. Cumhurbaşkanı resmi sosyal medya hesaplarından ; "üyelerinin hakları için her türlü mücadeleyi veren Memur-Sen başkanlarımızı ağırladık, çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik aldığımız kararlar ülkemize ve kamu çalışanlarına hayırlı olsun" diye bir paylaşım yapılmıyorsa, bu ziyaret kimin hangi koltuğa oturacağının önceden belli olduğu, gelecek zamanlarda koltuklarda kimlerin kalıp kalmayacağının teminatının alınmaya çalışıldığı bir toplantıdır.- Hatta toplantı sonrası yandaş TV'ler, Gazeteler de ziyarette kamu çalışanının ve hükumetin lehine bir yayın olmuyor, mülakatın kaldırıldığı, bundan sonra kamu da yükselmek için LİYAKATTAN başka referansın olmayacağı, tecrübe devlete sadakatın Esas alınacağı manşet olmuyorsa bu toplantı "kendin çal kendin oyna görüntüsüdür". Velhasılı değerli arkadaşlar, imkanları kullanmamak yada layıkıyla kullanamamak verilen yetkiyi heba etmekten başka bir şey değildir. Temsil ettiğiniz kitle haklı olarak sormaz mı; " Madem Sn. Cumhurbaşkanı sizi sendikacı olarak kabul ediyor, önemsiyor, bu kadar yakınsınız neden memurla emekliyle ilgili bir müjde verdiremiyorsunuz? "Sahi sivil iteatsizlik diye adlandırdığınız, kravat takmamayı, devlete kafa tutmak olarak sergilediğiniz eyleminize ne oldu, kamu çalışanlarını birbirine çoğu yerde de idarecilerle karşı karşıya getiren kıyafet serbestinize ne oldu, hepinizin boynunda rengarenk kravatlar, cebinizde mi saklıyordunuz yoksa? Sn. Cumhurbaşkanı kıravatsız olsa sizde mi takmayacaktınız, bari kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirecek bir iki laf edip, söz alsaydınız.Evet Sayın Genel yetkili sendikaların etkisiz Başkanları memuru temsil etmek sizin işiniz değil, edemiyorsunuz da, yıllardır yaptığınız yanlışlarla memurun sendikalara güveni, vatandaşın da sendikacıya olan saygıyı azalttı.Lütfen o koltukları kendi çıkarlarınız uğruna daha fazla işgal edip, sendikacılığı dahad da itibarsızlaştırmayın, Memurun Emeklinin umutlarını sömürmeyin.Son sözüm memur arkadaşlarıma, biz yanlış tercih yapma hakkımızı ardarda beceriksiz insanlardan yana kullanırsak, onlar yaptıkları herşeyin doğru olduğunu düşünürler, biz cesaretimizi yanlış tercih yapmaktan yana kullanmaya devam ettiğimiz sürece iki yakamız bir araya tabi ki gelmez, kaybetmeyi alışkanlık haline getirmiş oluruz.Ki bu durum bizim için en acı sonuçtur.Müşterek dualarda unutulmamak dileklerimle Hayırlı CUMALAR...