Günlük yaşamda üzülerek görüyoruz ki, bağımlılık yapıcı maddeleri kullanan ebeveynlerin çocukları hayata 1-0 mağlup başlıyor. Çünkü çocuklar anne ve babalarını model olarak görüyorlar. Madde kullanan ebeveynler istedikleri kadar nasihat etseler de çocuklar gördüklerini uyguluyorlar.
Çoğumuz madde kullanımının ya da bağımlılığının yakınımızda, yakınlarımızda olamayacağını düşünürüz. Oysa madde kullanım problemi hiç de zannedildiği kadar uzağımızda değil.
Uyuşturucular hakkında bilgi sahibi olmak baskıya direnmenizde yardımcı olabilir. Maddeler hakkında bilgi olmakla,güven de artacaktır. Bir başka dert de akran baskısıyla baş etmek. Genç, kimi zaman “hayır” diyecek gücü bulmak zor olabilir. Yine de inandığı toplumsal değerlere bağlı kalmak güzel bir histir!
Ergenlerde grup psikolojisine uymak adına birçok tehlikeye maruz kalıyorlar. Örneğin; madde kullanımını reddedince genci bekleyen klişe durumlar: yağcılık, yalnız bırakma, yalvarma, acındırma,tehdit, ödül vaad etme, aşağılama.
Risk konusunda ise, bağımlılık hakkında bilinç azlığı, zayıf toplumlar ve yalnız bireyler maddenin pençesinden kurtulamıyorlar. Gençlere şu gerçeği hatırlatmakta fayda görüyorum. Kendi sonunuzu hazırlamayın.
Sigara bağımlılık yapıcı maddelere giden merdivenin ilk basamağı, acılara açılan kapının anahtarıdır. Madde kullanıcıları ve bağımlıların %90-95'i bu yola ilk sigara ile başlıyorlar. Madde kullanım tehlikesi hafife alınacak bir unsur değildir.
Bugün, Türkiye'de, bağımlılık yapıcı maddelerin ticareti suçundan cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunanların sayısı 26.697 kişidir ve bu tür insanların sizinle, ailenizle ve sevdiklerinizle temas etme ihtimali daima vardır.
Madde kullanımıyla mücadele konusunda bilgilenin, çevrenizdekileri bilgilendirin. Günümüzün başlıca sorunu olan ve 14-25 yaş arası gençleri hedef alan madde bağımlılığı; başta kullanıcının kendi hayatı ve sonrasında kelebek etkisi gibi çevresindeki diğer tüm insanların hayatını alt üst eder. Çünkü dünyanın her yerinde din, dil, ırk, mezhep gözetmeksizin geleceği temsil eden gençliği hedef almaktadır zehir tacirleri.
Ergenler için şu gerçeği hatırdan çıkarmamalar gerekiyor: Prensiplerinizden ve inançlarınızdan asla ödün vermeyin. Çünkü sizin olan doğrular size sunulan yanlışlardan daha değerlidir. Bugünün kullanıcısı yarının satıcısıdır!
Bugün madde kullanan birçok bağımlının en büyük yanılgısı şudur. Hayatın en güzel günleri ’daha erken’demekle geçer, sonra çok geç oluyor. Her sağlıklı ve başarılı gencin ardında, onu doğru yönlendiren birileri vardır.
Uyuşturucudan korunmada da aile desteği önemli bir faktördür! Doğru arkadaş seçimi, sorunlarla başa çıkma becerisi gibi hayati konularda çocuklara rehber olmak gereklidir. Adına ‘Torbacı’ dediğimiz kötü niyetli insanlar "Al kullan kendini daha iyi hissedeceksin" derler. Aldanmayın!Sonrasında düşeceğiniz bataklığı söylemezler!
Uyuşturucuda "bir defa", sonu ölümle biten acı bir maceradır? Madde kullanımında uzak durmak için güvenilir olmayan ortamlardan uzak durmalısınız. Madde teklifiyle karşılaştığınız durumlarda kesin bir ifadeyle "Hayır" demelisiniz.
Sizi bekleyen gelecek güzel günler için madde kullanımına asla başlamamak en iyi yoldur. Beynin kimyasal yapısını bozan maddelerin yapıları birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik tahribata yol açarlar. Uyuşturucu maddelerin hiçbir güvenli kullanım şekli yoktur.
Kullanan herkes için bağımlı olma riski eşittir. Hücrelerimiz vücuda giren her maddeyi tanır ve bir daha unutmamak üzere hafızasına alır. Hücresel öğrenme süreci denen bu durum herkes için geçerlidir. Aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi normal yaşam ve davranışlarından uzaklaştırır. Uyuşturucular, bireyin çevreye uyum yeteneğini azaltır.
Bağımlı giderek aileden ve çevresinden kopararak, yalnızlaşır. Çoğu zaman bu tabloya ağır bunalımlar eşlik eder. Peki, ne yapmalı? Eğer kişi maddenin etkisi altında ise onunla bu durumda konuşmanın yararı olmaz. Kendinizi hazır hissetmeden onunla konuşmayın. Açık, samimi ve inandırıcı olun, öğüt vermeyin. Genellemeler yapmaktan kaçının. Korkularınıza dayanarak konuşmayın.
Onu etiketlemekten kaçının, çünkü “kullanıcı olarak” etiketlenen kişiye yaklaşmak çok zordur. Önyargılarınızın farkına varın (“Bu çocuk iflah olmaz”), böylece yanlış iletişim kurma olasılığını azaltırsınız. Kendinizi onun yerine koymayı deneyerek onun düşünce, yaşantı ve korkularını anlamaya çalışın. Uzman yardımı alması için samimi bir yaklaşımla onu ikna edin.