Dünyanın farklı başkentlerinde yapılan gizli toplantıların sonucunda Türkiye'de Ordu mensupları başta olmak üzere Gazeteci, Aydın, Siyasetçi ve Yazarlar sudan bahanelerle tutuklanmış ve bu öncü güçlerden oluşan muhalif blok 2. Dünya savaşı yıllarını anımsatan 'Toplama Kampları'nda istif edilmiştir.

Amaç Büyük Ortadoğu Projesinin en büyük sac ayağı olan Türkiye'yi bölge ülkelerine karşı kullanmak olduğu kadar, asıl büyük lokma tabir edilen Türkiye'ye kendi silahıyla harakiri yaptırmaktır.

Önce haklın doğru ve objektif haber alma duyularını köreltilmiş, yazılı ve sözlü basın satın alınmış, mevcut siyasi iktidara mideden ve göbekten bağlı bir medya tekeli oluşturulmuştur.

Satın alınamayanlar, direnenler ve muhalefet edenler hapse atılarak mücadele sathından çekilmişlerdir.

Gazetecilerin, Aydınların, Siyasetçilerin, Yazarların ve Düşünenlerin bu kaos ve kargaşa süreci içindeki pozisyonu ise malumun ilanından öte bir şey değildir.

Yaşları seksenlere, doksanlara dayanmış bilim adamları, toplumsal statüleri, bu zamana kadar yaptıkları hizmetler ve dünya bilim sahasında ki duruşları hiçe sayılarak, gece yarısı ya da sabaha doğru ani ve şok baskınlarla gözaltına alındılar.

Siyaset bezirganları ülkeyi uzun ve karanlık bir tünele doğru sürüklemeyi başarmıştı. Herkes susturulmuş ortada konuşan iki kesim kalmıştı. Bölücüler ve Gericiler.

Belli merkezlerin yönlendirmesi ve siyasi iktidarın önüne koyduğu yol haritasına göre planlar işletilmektedir. Siyasi tutuklamalar önceden alınmış kararların yargı yoluyla infazından öte bir şey değildir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne Genel Kurmay Başkanlığı yapmış olan en yüksek rütbeli subaydan, Kuvvet Komutanlarına, emekli askerlerden muvazzaflara kadar, dünyayı hayrete düşürecek bu operasyonal eylemler içerde ve dışarıda Türkiye'nin yükselen değerlerine ve Türklük algısına düşman olan unsurlar tarafından sevinçle karşılanmaktadır.

Zira düşman unsurların başaramadıklarını Türk hükümeti bizzat kendisi uygulama sahasına sürmekte kendi silahlı kuvvetini hapsetmekte ve zapt etmektedir.

Bu çok uluslu planın asıl amacı Türk Silahlı Kuvvetlerinin ateş kabiliyetini elinden almak, operasyon yapamaz hale getirmek ve Türk Askeri kendi kışlasına hapsetmektedir.

Yanlış bir istihbarat sonucu 35 yurttaşın imhasıyla sonuçlanan son oyunun perde gerisinde de aynı tezgah bulunmaktadır. Psikolojik baskıyla adeta sindirilmek ve bir koru mankeni haline getirilmek istenen Türk Ordusu bundan sonra yapacağı operasyonlarda daha ürkek ve edilgen bir pozisyona zorlanmaktadır.

İlker Başbuğ'un tutuklanması bu planların bir parçasıdır. Emperyalizme karşı mutlak bir zaferin sonucunda Devrimci Cumhuriyet Devletinin kurulmasına katkı sağlayan Devrimci Cumhuriyet'in Ordusu mücadele sathında sırtından hançerlenmektedir.

Bölücülük ve Gericilik Türk Ordusuna yapılan bu gizli operasyonlarda ittifak halindedir. İlker Başbuğ'un akıbeti ve Necdet Özel'e atfedilen sözler istikbalde yapılacak olanların ise habercisidir.