Süper Ligde dikkat çekici bir performans sergileyen Gaziantep FK, bu hafta Fenerbahçe'yi ağırladı ve rakibinin bariz zaaflarını iyi değerlendirerek galibiyet serisine devam etti.Oyuncularına iyice ezberlettiği 5-3-2 sistemiyle sahaya çıkan Sumudica, bu sistemi öyle anlarda 3-5-2'ye evriltiyor ki, takım bir anda gerçek 3-5-2'yi oynamaya başlıyor. Bunu yapabilmek için 2 önemli parametre var: 1-Oyuncu grubunun özellikleri. Yani iyi bir kadro mühendisliği. 2-Antrenmanlarda sürekli pratik yapma.Gaziantep FK'nın, yaklaşık 1,5 yıllık süreçte sürekli üzerine koyan bir takım görüntüsü vermesinin ana nedenleri bunlar. Buna karşılık önceki maçlarda olduğu gibi 4-2-3-1 ile değil 4-1-4-1 dizilişiyle sahaya çıkan Erol Bulut, ön liberoda Gustavo'yu kullanırken, Ozan ve Mert Hakan ile merkezi kapattı. Ama ilk 45 dk boyunca merkezden hücumdan ziyade kanat oyununu oynamak istedi. Hem Caner ve Gökhan'ı yedeğe çekeceksiniz hem de ısrarla oyunu kanatlara yaymaya çalışacaksınız. Üstelik rakibin hava hakimiyeti dominant olan 3 stoper varken. Bu maç çok ilginç olacak ve bu Fenerbahçe, Gaziantep takıma nasıl gol atacak diye merak ettim doğrusu. Buna bir de Erol Bulut'un kaleci tercihi eklenince, Sumudica'nın iyice keyiflendiğini tahmin ediyorum. 2.kaleci Harun yedekte oturuyor, genç ve tecrübesiz olan Oytun heyecanla kalede! İlk yarıda oyunun direksiyonunu hemen eline geçiren Şahinler, 3.bölgeye iştahla gelmeye başladı. Henüz 10. dk'da sağ kanattan kazanılan serbest vuruşu, sol ayaklı Güray, arka direğe kullandı çünkü kalede heyecanlı bir genç vardı. Oytun, yüksek gelen topa dokunamayınca, top direkten döndü ve Vetrih'in önüne düştü. Vetrih de golü atmakta zorlanmadı. Kalede Harun olsaydı, Gaziantep golü böyle erken bulabilirler miydi, soru işareti! Fenerbahçe, Pelkas ile eşitliği sağlasa da, oyun olarak hiç ışık vermedi. Çünkü defans hattı sürekli gedik veriyor, pozisyon hatası yapıyor, kademede geç kalıyordu. Maxim'in penaltı golüyle de soyunma odasına 2-1 önde giden ve ilk yarıyı iyi oynayan bir Gaziantep vardı.İkinci yarıya, etkisiz olan Ferdi'nin yerine Thiam'la başlayan Erol Bulut, Gaziantep'i kanatlarla yıkamayacağını anlamış olmalı ki, merkezden atak yapmaya başladı. Maç boyunca ilk kez 50.dk'da endişelendi Sumudica. Çünkü 50-64.dk'lar arasında Fenerbahçe'nin sürekli merkezden geldiği ve bunda da başarılı olduğu görüldü. Rumen Hoca 64.dk'da, Kozulj'yi oyuna sürerken Dicko sakatlanınca, forvetini oyundan almak zorunda kaldı. Kozulj ve Vetrih merkezi kapatıyor ama, Gaziantep forvet hattı tehlike sinyali vermeyince Fenerbahçe çok adamla geldi ve Şahinler, merkezi savunmakta yine yetersiz kaldı. 74.dk'da Souza ve Felipe'yi oyuna alıp, takıma biraz daha dinamizm katan Rumen Hoca, rakip Caner'i sahaya sürünce sağ beke Güray'a destek olması için Oğuz'u aldı. Deyim yerindeyse Erol Bulut'un tüm hamlelerine akıllı karşılık verdi ve oyunu 15 dk'lık bir periyot haricinde hiçbir zaman rakibine vermedi. Kontra ataklarda etkili olur düşüncesiyle oyuna giren Kenan'la frikikten 3.golü bulan Şahinler, Fenerbahçe'ye adeta taktiksel ders verdi.Türkiye'de hemen hemen bütün takımların benzer şablonlarla oynamaya çalıştığı bir lig izliyoruz. Adeta 'Taktiksel Yaratıcılık Örnekleri' arıyoruz mikroskopla. Malesef çok az iyi örnek buluyor ve Türk Futbolu adına üzülüyoruz. Sumudica ise, her maçta teknik direktör dersi verir gibi rakiplerinin analizini iyi yaptığını, doğru önlemler aldığını, akıllı hamleler yaptığını gözler önüne seriyor. Bu haliyle, bence, ligin en sivrilen ve etkili olan teknik direktörü. Haliyle de tebriği hakediyor.