Bu Cuma Namazında Hutbe konusu israf...

Hocamız Dinimizde israfın ne olduğunu Müslümanın israf etmeden nasıl yaşaması gerektiğini anlatıyor...

Yılda 2 milyar 100 milyon ekmeğin israf edildiğini bununda değerinin 1,5 milyar lira olduğunu söylüyor ve bu parayla 500 okul yapılabileceğini ekleyerek ne kadar müsrif bir toplum olduğumuzu anlatıyor...

Vaaz konusu bir zamanlar kamu da bulunan Lojmanları ve makam araçlarını israf görenlerin ifadelerine benziyordu...

Hepimiz üzüntü içerisinde hutbeyi dinlerken, konuda rakamlarda son günlerin tartışma konusu olan Sarayı getiriyor aklımıza...
1 milyar 370 milyon TL harcanan Ak Saray.
İsraf değildir muhakkak, ama israf olduğunu düşünsek ne yapabiliriz bu parayla...

-İhtiyaç olsa belki eğitime, belki sağlığa...
-Adalette sorunlarımız olsa Adalete harcanabilir...
-Allah göstermesin terör olsa terörle mücadeleye ayrılabilir belki...
-İşsizlik desen o da yokki işsizlik maaşı olarak değerlendirelim...
-Zorunlu asker maaşı düşük olsa, ihtiyaç sahibi asker yakınlarına yeteri kadar destek verilmese asker, onbaşı, çavuş maaşlarına zam yapılabilir, Belki asker ailelerinin çocuklarının yemin törenine gitmeleri sağlanabilir...
-Memur maaşları düşük, enflasyona eziliyor olsa enflasyona ezdirmeyeceğiz dediğimiz memura enflasyon farkı verilebilir...
-Asgari ücretliden vergi kesiliyor olsa, ihtiyaç olsa bu sorunun çözümünde kullanılabilir...
-Emekli çalıştığı vakit emekli aylığından kesinti yapılıyor olsa buraya ayrılabilir...
-Ücreti karşılanmayan ilaç olsa SGKya ayrılıp ücreti karşılanmayan ilaçların ücretinin karşılanması sağlanabilir...
-Üretim yapılmıyor olsa üretimde kullanılabilir...
-Çiftçi zor durumda olsa bu meslek gruplarına destekleme olarak dağıtılabilir...
-Torpil, rüşvet vs gibi pis işler olsa bunlarla mücadele etmede kullanılabilir...
-Sınavlarda şaibeler olsa sınavların gözetim ve denetimine ayrılabilir.
-Afrikada, Ortadoğuda, Türkistanda Türkmenelinde Ümmet yoksul olsa, darda olsa İslam yolunda Ümmete harcanabilir...
-Madenlerde yaşam odaları olmasa Madenciler ölmesin diye kullanılabilir...
-Öğretmen maaşları düşük olsa Dersaneler kapatılacak diye açılacak kurslara gönüllü olarak giden öğretmenlere...
-Servisleri olmadığı için ucuz toplu taşıma araçlarına binmek sıra bekleyen öğrenciler olsa onların eğitim masrafları için kullanılabilirdi gibi daha neler neler...
Ankarasarayın Israf olup olmadığı tartışıladursun Başbakanlık sarayın milletin olduğunu, seçimlerde kim galip gelirse onun oturacağını söyleyerek yüreklerimize su serpiliyor...
Papa Hazretlerinin ilk ziyaretçisi olduğunda mehteranla karşılayıp dualarla uğurlarsak yüreğimiz buz gibi olur...
Sarayın Milletin olduğunu açıklayan Başbakanlık yılda 2 milyon 350 bin yabancı turistin gezdiği Ceddimizin İstanbuldaki Topkapı Sarayını hala göremeyen vatandaşlarımıza bu sarayı görme imkanını sağlarsa birgün Aksarayımıza da gelmek isteriz...
1740da Potsdamda bir değirmenci, Kral 2. Friedrichin hukuksuzca değirmeninini satın alıp oraya şanına yakışır bir saray yaptırmak istediğinde değirmenini satmayıp Berlinde hakimler var. diye cevap vermesi adalete ve hakimlere olan inancını ve değirmen ile sarayın şuan adalet timsali olarak yanyana durması karşısında hayranlığımızı gizleyemiyoruz...

Birileri Saraydakilerin demokratlığına güvenerek Ankarada demokrasi var, israf yoktur diye dursun; biz Kamu Çalışanları olarak Ankaraya gittiğimizde Ucuz Otel, misafirhane aramaktan Kurtulmuş olduk...
Şükür sıkıntılarımız olsada, Yeni Türkiyede Milletten sayarlarsa bizimde bir sarayımız var artık...