Süper Ligde 3.haftada taşların yavaş yavaş yerine oturmaya başladığının sinyallerini aradığımızı söylemek yanlış olmaz herhalde. Bu bağlamda, Sivas deplasmanına giden Gazişehir'den derli toplu bir oyun, ne oynadığını bilen ve takım olgusunun oturmaya başladığı bir yapı görmek istiyorduk. Rıza Çalımbay'ın tüm takımlarında olduğu gibi Sivas ekibi de kondisyon ve dayanıklılık seviyesi olarak ligin en iyilerinden. Ligin ilk haftasında Sivas'ta Beşiktaş'ı 3-0 yenen bu ekibe karşı geçen haftanın kadrosunu sahaya süren Sumudica, yine önce savunma anlaşıyını benimsedi. Maça defans 4'lüsünün önünde yine Djilobodji ve Tetteh gibi savunma yönü ağır basan oyuncuları kullanan Rumen teknik adam, hızlı çıkışlarda Güray, Twumasi ve Kayode'nin süratine güvendi. 3.maçta da gördüğümüz ve artık açık şekilde ortaya çıkan oyun şablonumuz belli oldu: Savunma yap, pozisyon al, topu aldığında ani çıkışlarda gol ara. Aslında kadro yapısı da buna oldukça uygun.Çünkü gerçekten Twumasi ve Kayode oldukça süratli oyuncular. Güray da bu oyunu oynayabileceğiniz önemli bir aktör olunca, bu kontralar özellikle deplasman maçlarında sürpriz sonuçlar ve kazanımlar getirecektir. Bu atmosferde ilk yarıda ortada geçen bir oyun gördük. İki takım da genellikle ceza sahası dışından şutlarla gol aradı. Gazişehir önceki maçlarda olduğu gibi topu daha çok rakibe verdi ama artık bunun bir strateji eseri olduğunu düşünüyorum. Zira, bu takım, yapısı gereği istese de pas oyununa uygun değil. %68'e %32 topla oynama oranında rakibinden çok geride olan Gazişehir, çok iyi yaptığı işi 35.dk'da yapınca, deplasmanda 1-0 öne geçti. Djilobidji'nin derin pasında Kayode'nin 1.sınıf dokunuşuyla topu önünde bulan ve çok iyi bir dribbling yapan Twumasi golü yapınca Rıza Çalımbay, işin kötüye gittiğini görüp derhal Cofie-Rybalka değişikliği yaparak, daha ofansif bir yapıya büründü. Ama ilk yarı Kırmızı Siyahlı ekibimizin üstünlüğü ile bitti. Kırmızı-Siyahlı ekibimiz diyorum ama deplasman forması olarak maviyi tercih eden kulüp, Sankospor ruhunu da yansıtmış oluyor böylelikle. Umarım sonraki yıllarda da bu ruhu yansıtan 'mavi', sürekli bir alternatif olarak kullanılır. İkinci yarıya Fatih Aksoy-Fernando değişikliği ile başlayan Sivas, çok geçmeden Mert Hakan'ın yerine de Kone'yi sahaya sürünce 4lü bir forvet hattına sahip oldu. Buna karşılık Güray'ı kenara çeken Sumudica, Jefferson'u oyuna aldı.Diarra-Chibsah değişikliği ile de iyice geriye gömüldü. Bu değişiklikler pozisyon bulamayan, istediği baskıyı yapamayan Sivas'ın ekmeğine yağ sürdü. Çünkü hücum tehdidi yaratmayan, geriye gömülen Gazişehir karşısında rahatlıkla oyunu 3.bölgelerine yıktılar. Bunun meyvesini de 72.dk'daki yan topta, Kone'nin kafa vuruşuyla alarak, skoru eşitlediler. Bu dk'dan maçın bitimine kadar da maç sürekli Gazişehir ceza sahası çevresinde oynandı ama Gazişehir de kontra atak fırsatı kollamayı bıraktı. Kayode'yi tek başına ileride bırakıp, komple defans yapınca da maçta skor değişmedi. Öyleki maç bittiğinde 448 pas yapan Sivas'a karşılık Gazişehir'in pas sayısı kabul edilebilir seviyenin çok altında, 154 olarak gerçekleşti. Sonuç itibariyle, deplasmanda alınan 1 puan ve önceki maçlara oranla daha derli toplu bir takım görüntüsü, ilerisi için umut verdi. Elbette, birkaç önemli zafiyeti gidermek koşuluyla...