Google amcaya kısaca belediyelerin görevi nedir yazdım;"Belediye öncelikle imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000 kişiyi geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açar. " diyordu. Google amcaya bu defa Tarım ve Orman Bakanlığının görevleri nelerdir diye sordum, biraz uzatarak; "Bakanlığın görev ve yetkileri arasında, gıda üretimi güvenliği ve güvenirliği, kırsal kalkınma, toprak, su kaynakları ve biyo çeşitliliğin korunması ile verimli kullanılmasını sağlamak. Çiftçinin örgütlenmesi ve bilinçlenmesi, tarımsal desteklemelerin etkin şekilde yönetilmesi, tarımsal piyasaların düzenlenmesi gibi hususlar bakanlığın ana faaliyet konuları arasında sıralandı. Ayrıca, ormanların korunması, geliştirilmesi, işletilmesi, ıslahı ve bakımı, çölleşme ve erozyonla mücadele, ağaçlandırma ve ormanla ilgili mera ıslahı konularında politikalar oluşturulması amacıyla çalışmalar yapmak, tabiatın korunmasına yönelik politikalar geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yürütmek, korunan alanların tespiti, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, sulak alanlar ve biyolojik çeşitlilikle av ve yaban hayatının korunması, yönetimi, geliştirilmesi, işletilmesi ve işlettirilmesi bakanlığın sorumluluk sahaları olarak belirtildi. " diyordu.Bunlar bakanlığın genel görevleri, bakanlığın genel de yaptıklarını il , ilçe, bölge müdürlükleri taşradaki temsilcileri olarak sahada yapan kuruluşlar. Bunlar genelde hepimizin bildiği mevzular ben niye merak ettim, diye merak ettiniz değil mi?Anlatayım efendim, malum toplum olarak gerek sosyal gerek ekonomik açıdan zor dönemler yaşıyoruz.Şehirde yaşamak pahalı her şey parayla, adım atıyorsun para, dünya kadar hizmet sunulmuş hepimize ve bunların ciddi maliyetleri var.Kendin pişir kendin ye gibi olmasa da, parasını halk olarak biz ödüyoruz, seçerek yetki verdiğimiz başkanlar, bakanlar vekiller yapıyor.Hizmetin eksiği olabilir ancak kötüsü olmaz. Memleketin hayrına haramsız riyasız bir çivi dahi çakandan Allah razı olsun.Şehirde yaşayan zor durumda da, köyde yaşayan için her şey güllük gülistanlık mı?Elbette değil köyde yaşayıp recberlikle uğraşanlar için yaşam belki de bizden daha zor. Her şey ateş pahası ve tarımla hayvancılıkla uğraşıp ev geçindirmek ciddi bir yetenek gerektiriyor. Ülkemizde de dünyada olduğu gibi modern tarıma geçiş kaçınılmaz, artı 3-5 koyunla uğraşmak yerine çiftliklerde yüzlercesi ile uğraşmak gerekiyor,3-5 Dönüm tarla ekmek yerine yüzlerce dönüm ekip biçmek profesyonel tarım yapmak kaçınılmaz. Son zamanlarda Belediyelerin Çiftçilere; tohum, gübre, damızlık hayvan, zeytin, Antep fıstığı fidesi ve çam ağacı fidesi gibi önemli kalemlerde destek adı altında hibelerde bulunduğunu duyuyor, okuyor görüyoruz. Bu destekler zorda olan çiftçilerimiz için elbette çok ama çok önemli bir o kadar da anlamlı.Ancak belediyelerin asli hizmetleri dururken, mesela şehir içinde yollar köstebek yuvası, caddeler yamadan mayın tarlasına dönmüşken böyle bir hizmeti hem de tarımdan sorumlu müdürleri yanlarına alarak üstlenmeleri bana çok manidar geliyor.Acaba diyorum belediyeler çiftçilere tarımsal ve hayvancılık üzerine destekler verirken tarım bakanlığı yolları mı asfaltlayacak. Park bahçe, piknik alanlarını onlar mı yapacak.?Trafik sorunu alıp başını gidiyorken, belediye başkanları yolları genişletmek, şehir içinde yeşil alanları çoğalmak, park ve bahçe alanları yapıp mevcutların bakımını yapmak yerine neden çok ciddi paralar ödeyerek böyle bir yükün altına girerler.Mesela emlak vergisini geciktiren memurun maaşına e-haciz işlemi yapan belediye, borcu ödenmediği için vatandaşın suyunu kesen belediye çiftçiye gübre dağıtarak neyi amaçlamaktadır.Dün yerel basında bir belediyemizin dağıttığı destek ürünlerini ve miktarlarını görünce hesaplamadan edemedim.Bir torba gübre 50 kg ve en ucuzu 85 TL ki onu da alan yok, ortalama 50 kg gübre 100 TL1 ton gübre 50x20=1000 kg, 20 torba gübre yani 1 ton gübre 2.000 TL Acaba 6.000 ton gübre kaç TL ediyor, basit hesapla 12.000.000 (12 milyon) TL1 Torba 50 kg büyük baş hayvan yemi oda en ucuzu 60 TL 1 TONU 1200 TL, 7.000 ton dile kolay 8 milyon 400 bin TL, eski para ile 8 trilyon,En ucuz zeytin fidesi 15 TL olsun 750.000 adet dağıtılmış, 750.000x15= 11.250.000En ucuz Antep Fıstığı fidesi 20 TL olsa, 150.000x20= 3.000.000 TL Arpa buğday tohumu 50 Kg' mı en ucuzu 80 TL, 1 TONU 1600 TL olursa 6200 tonunu siz hesaplayın.(Sadece gübreye ayrılan bütçe ile 5 bin öğrenciye 8 ay boyunca 300 TL giyecek, yiyecek yardımı yapılabilir, burs değil yardım.)Değerli okuyucular, bir vatandaş olarak çiftçimize yapılan her türlü desteği savunurum, hatta bundan gurur duyarım çünkü son yıllarda çiftçiliğimiz sorgulanır hale geldi.Kendi kendine yeten 10 ülkeden biri olmaktan çıktık saman ithal eden bir ülke haline geldik.Yeşile de zeytin ağacına da, fıstık ağacına da ihtiyacımız var.Derdin ne derseniz herkes görevini yapmalı belediyeler, şehirde yaşayandan aldığı vergilerle vergi aldığı kesimlere köylerde dahi hizmet etmeli.Yollarını ve yaşam alanlarını yaşanabilir hale getirmeli, köylümüzle çiftçimizle ilgilenip onlara hizmet, hibe ve destek vermesi gereken bir bakanlık var bırakalım en iyisini onlar yapmak için uğraşsın.Bu kadar yüksek miktarlarda alınan ürünler verilen paralar gün gelir sorgulanır, ben şahsen iyi niyetli girişimler olarak görebilirim ama herkes aynı şekilde görüp, düşünmez.Gün gelir dağıtılanları alanlar maliyetleri tartışır, aracıları, komisyoncuları tartışır.Demedi demeyin kul hakkına girmeyin,Müşterek dualarda unutulmamak dileklerimle Hayırlı Cumalar…