Çok değil daha 6 ay kadar önce, geçtiğimiz yılın kasım ayında kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına yönelik 7256 sayılı Kanun yürürlüğe girerek, başta Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu olmak üzere birçok kamu kurumuna olan kesinleşmiş borçların yapılandırılması ve taksitler halinde ödenmesi imkanı getirilmişti.Ancak küresel salgının yayılımının ve etkilerinin artarak devam etmesi nedeniyle söz konusu yasa ile yapılandırma taksitlerini ödeyemeyen mükelleflere yeni bir imkan verilmesi ve matrah artırımı düzenlemesinin yapılması yönünde ki taleplere kayıtsız kalamayan hükümet, yeni bir yasa teklifini meclise sunmuştur.Yasa teklifinin içeriğine yönelik detayları aşağıda sizlerle paylaşacağım, ancak bir önceki çıkarılan yasa da yapılan hata bu yasa teklifinde de yapılmaya devam ediyor. Yeni bir yasaya neden ihtiyaç duyulmuştu? Salgının etkilerinin devam etmesi nedeniyle mükelleflerin gerek vergi ve gerekse kamuya olan diğer borçlarını ödeyememelerinden kaynaklanmaktaydı. Aşağıda da belirteceğim gibi Meclise sunulan yasa teklifinde vergi idaresi ile ilgili borçlar 30.09.2021 tarihine kadar, Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarda 31.10.2021 tarihine kadar ödenmeye başlanmış olacak.Peki salgının etkileri halen devam ederken ve henüz önümüzde normalleşme takvimi yokken, yapılandırmaya müracaat eden mükellefler, Eylül ve Ekim aylarında borçlarını nasıl ödemeye başlayacaklar. Gördüğüm kadarıyla yasa teklifinin en büyük eksikliği, ödeme konusunda mükelleflere yeteri kadar esneklik sağlanmaması. İsteyen mükelleflere yukarıda belirtilen tarihlerde ödemeye başlama imkanı verilebilir elbette. Ancak isteyen mükelleflere de nasıl taksit sayısında esneklik sağlanıyor ise ödemeye başlama tarihinde de esneklik getirilebilirdi. Gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarına göre bir faiz hesabıyla yukarıda belirtilen tarihlerin 6 ay sonrasında ödemeye başlama imkanı verilerek, daha çok mükellefin yasal düzenlemeden faydalanması sağlanabilirdi. Birbirine benzer yasalar çıkarıp, farklı sonuçlar almaya çalışmak mümkün değildir.Yasanın kapsamında yer alan düzenlemeler neler, onlara bir bakalım.1- Kesinleşmiş Alacaklar Yeniden Yapılandırılacak,Yasa teklifi ile devlete ait vadesi 30.04.2021'e kadar olan alacaklar, 31.08.2021 tarihine kadar ilgili idareye başvurulması halinde yapılandırılabilecektir. Borçlular, vergi idaresi ile ilgili borçlarının ilk taksitini 30.09.2021 tarihine kadar, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilgili borçlarının ilk taksitini de 31.10.2021 tarihine kadar olmak üzere, ikişer aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksitte ödeyebileceklerdir. Borçlu mükellefler bundan önceki düzenlemelerde olduğu gibi, gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarına göre yeniden hesaplanacak faizle birlikte ana borçlarını yapılandırabileceklerdir. Peşin ödemelerde ise yine önceki yasalarda olduğu gibi indirim imkanı getirilmiştir.2- Kesinleşmemiş veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar,Teklifin yasalaşması ve yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin yüzde 50'si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin/gümrük vergilerinin yüzde 50'si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Uyuşmazlığın bulunduğu istinaf ve Danıştay safhaları, davaların kabul, ret ya da kısmen kabul kısmen ret olması durumuna göre de, kanundan yararlanma imkanı getirilmiştir.3- İnceleme ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler,Kanunun yayımı tarihinden önce başlanıldığı halde, tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine Kanunun matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla devam edilecektir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin yüzde 50'si ile bu tutara gecikme faizi yerine bu kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın yüzde 25'inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının yüzde 50'sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın yüzde 75'inin, vergilere kanunun yayımı tarihine kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.4- Matrah ve Vergi Artırımı,Mükellefler, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını artırarak düzenlemede belirlenecek süre ve şekilde ödemeleri halinde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacaktır.Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde (ihtirazi kayıtla verilenler dahil) vergiye esas alınan matrahlarını 31.08.2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil), 2016 takvim yılı için %30, 2017 takvim yılı için %30, 2018 takvim yılı için %25, 2019 takvim yılı için %20, 2020 takvim yılı için %20 oranından ve yasa teklifinde belirtilen tutarlardan az olmamak üzere artıracaklardır. Artırılan matrahlar %20 oranında vergilendirilecek, üzerinden ayrıca bir vergi alınmayacaktır. Ancak yasa teklifinde belirlenen şartları sağlayan mükelleflere artırılan matrahların %15 oranında vergilendirilmesi imkanı da getirilmiştir.Mükellefler, Katma Değer Vergisi yönünden de matrah artırımında bulunabileceklerdir. Ayrıca hizmet erbabına ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olan mükellefler; her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden;2016 yılı için yüzde 6, 2017 yılı için yüzde 5, 2018 yılı için yüzde 4, 2019 yılı için yüzde 3,2020 yılı için yüzde 2 oranından az olmamak üzere hesaplanacak gelir vergisini, 31.08.2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) artırabileceklerdir.5- İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi,Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları ile kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan malları hakkında da yasa teklifinde belirlenen ödemeleri yaparak, kayıtlarını düzeltebileceklerdir.Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31.12.2020 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31.08.2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.Bu kapsamda beyan edilen tutarlar üzerinden yüzde 5 oranında vergi ödeyeceklerdir.

6- Taşınmazlar ve Amortismana Tabi İktisadi Kıymetler İçin Yeniden Değerleme İmkanı,Mükellefler, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) 31.12.2021 tarihine kadar yasa teklifinde belirlenen kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebileceklerdir. Değer artışı üzerinden %2 oranında vergi hesaplanıp, 3 eşit taksitte ödenecektir.7- Sicil Affı,Anapara ve taksit ödeme tarihi 20 Mayıs 2021 tarihinden önce olup da kullandığı nakdi ve gayri nakdi kredilerinin anapara, faiz ve ferilerine ilişkin ödemelerini aksatan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyette bulunan ve bulunmayan gerçek kişilerin ve kredi müşterilerinin karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin olarak Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31 Aralık 2021 tarihine kadar ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayacak.Küresel salgılarının etkileri halen devam ederken, devlete olan borçların yeniden yapılandırılması olumlu bir gelişme olmakla birlikte, yeniden yapılandırılan borçların ödemeye başlama tarihi konusunda esneklik getirilmemesi, yasadan daha fazla mükellefin yararlanmasına engel olacaktır.Yapılandırma ile birlikte yasa teklifinde yer alan diğer düzenlemelerin de hayata geçirilmesi, hem borç stokunun erimesini sağlayacak hem yargının yükünü hafifletecek hem de mükelleflerin temiz bir sayfa açmasını sağlayacaktır.Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.