Yapıcıoğlu, insanları kutuplaştıran siyasi dile vurgu yaparak bazı uyarılarda bulundu. Yapıcıoğlu, “Evet, seçime birkaç gün kaldı. Türkiye'de de maalesef sıklıkla dile getirdiğimiz bir hususu burada bir kez daha dile getirmek zorunda kalıyoruz. Siyasetin dili çok sert provakatif bir dil kullanılıyor ve aşağı doğru indikçe bu sertliğin artma ihtimali de güçleniyor. Herhangi bir siyasetçi, herhangi bir parti lideri, sözcüsü, temsilcisi ya da herhangi bir aday fazladan 3-5 oy almak ya da çok arzuladığı o koltuğa oturmak için toplumun farklı kesimlerini birbirine karşı kışkırtma hakkına sahip değildir. Bugün sizi birbirinize karşı kışkırtmak isteyenler yarın seçim bittikten sonra belki tekrardan yan yana oturacaklar, hiçbir şey olmamış gibi devam edecekler, belki berber oturup çay kahve içecekler. Ama siz onların açıklamaları yüzünden kavga ettiğiniz küstüğünüz komşunuzla komşu olmaya, akrabanızla akraba olmaya, iş arkadaşınıza iş arkadaşı olmaya devam edeceksiniz. Bu dile prim vermeyin, bu provokasyonlara gelmeyin. “diye uyardı.

DAR GELİRLİLER AY SONUNU GETİREMİYOR

Dar gelirli vatandaşların sorunlarını dile getiren Yapıcıoğlu, “Evet, insanlar geçim sıkıntısı çekiyor. Dar gelirli vatandaşlar gerçekten ayın sonunu getiremiyor. Özellikle emeklilerimiz aldıkları maaş hele ev sahibi değillerse, başlarını sokacak bir evleri yoksa aldıkları maaş, aldıkları aylık ev kirasına ancak yetiyor. Küçük yerleşim yerlerinde kira artı faturalara bu aylıkları yetiyor ama mutfak için yeni hiçbir şey kalmıyor. Bu hususun mutlaka düzeltilmesi lazım. Evet, ülke zor günlerde geçiyor. 6 Şubat'ta çifte depremler ile çok ciddi bir fatura çıktı ama bu faturanın neredeyse tamamı dar gelirli kesimlere kesilmemeli”

SOSYAL BELEDİYECİLİK VURGUSU

Aile kurumuna, dar gelirlilere, gençlere, evlilik hazırlığı yapanlara, yönelik projelerini sıralayan Yapıcıoğlu, şunları söyledi: “Türkiye'de gelir dağılımındaki adaletsizlik dolayısıyla geçim sıkıntısı yaşayan önemli bir kitle var. Bunlara yönelik projelerimizde sosyal belediyecilik anlayışımızla bunlara bir nefes aldırma, yaşlılarımıza, dezavantajlı gruplara, gençlere ve geçimini sağlamakta zorlananlara yönelik projelerimiz var. İnşallah sosyal belediyeciliği daha yoğun ve yaygın bir şekilde ortaya koyacağız.