Dopdolu ve aynı zamanda hareketli, gerginlik, öfke, tepki, eylem ve aksiyonlu bir haftayı geride bıraktık. Yani ne derseniz vardı geçen haftada. Vatandaşın haklılığı ön plana çıktı tabii… Büyük metropol bir şehirde yıl 2025 olmuş hala aşırı soğuk ve sıcaklarda sürekli elektrik kesilmesi, hemde nasıl kesilme akıl alır gibi değil, hepsini yaşadık maalesef. Tabii buna paralel çok söz edilmiyor ama internet de kesiliyor. Zaten bazı bölgelerde yok… Şaka gibi ama gerçek, çünkü koskoca Gaziantep’te birçok bölgede internet yetersiz, hatta bazı yerlerde hiç çekmiyor… Şimdi desem ki, elektrik meselesi özellikle Trafolar ufak tefek halloldu. Daha var tabii eksik kalan bölgeler ama ağırlıklı olarak bu soruna ciddi manada el atıldı. O zaman hemen arkasını getirelim…

GAZİANTEP'İ CİDDİYE ALMAK ZORUNDALAR

Onun için bir vatandaş olarak sesleneyim; haydi Sayın Valim, haydi Sayın Fatma Şahin, haydi Sayın Abdülhamit Gül ve değerli Milletvekilleri. Haydi Ankara’da yaşayan ve görev yapan bürokratlarımız…Haydi Ticaret ve Sanayi odalarımız… Çünkü Gaziantep gibi büyük bir şehirde elektrik kadar önemli ikinci sorunumuz internet yetersizliği. Maalesef bu şehirde hala internet sorunu yaşanıyor. Hala çok sayıda bölgede internet yok. Öyle ki, Fiber internete sahip olanlar birinci sınıf vatandaş sayılıyor. O zaman haydi şimdi de Gaziantep'te bir internet seferberliği yapalım. Türk Telekom’un şehrimize niye üvey evlat muamelesi yaptığını sorgulayalım. Hatta hesap soralım.

Vallahi yazmaya utanıyorum, yıl 2025 olmuş, şehir olarak dünyanın en pahalı internetini kullanıyoruz ama faydalanamıyoruz. Üstelik abone olanlara hizmet verilmiyor. Olanların ise sürekli interneti kesiliyor. Şehir merkezindeki ofisimiz kaldı ki, vilayetin yanı başında, oturduğumuz evde sürekli kesintiler oluyor. Haliyle habercilik açısından çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Olmayanlar da benim gibi evinde cep telefonunun internetine sarılıyor. Bilgisayarlar açılamıyor, televizyondan internet bağlantılı kanallar izlenemiyor. Evde çalışan çok sayıda iş insanı, akademisyenler, Türk Telekoma kayıtlı olsa bile çaresiz interneti başka firmalardan temin etmeye çalışıyor. Hem de yüksek rakamlara. Biliyoruz ki Türk Telekom’un alt yapıları yetersiz. Fiber bağlantısı şehrin büyük bölümünde yok. Bakın şu anda bulunduğum bölgede internet çok yetersiz hatta yok…

FİBER ARTIK RÜYALARIMIZA GİRİYOR

Türk Telekom yetkilileriyle yıllardır konuşuyoruz sıfıra sıfır elde var sıfır. Bu yazıyı bilgisayarda yazarken internet olmadan yazıyorum. Bağlantı için mecburen cep telefonumu açıyorum. Ama sürekli açık tutamıyorum. Çünkü o zaman telefonumun interneti bitiyor. O zaman da maşallah Türkcell hemen interneti yükseltmek istiyor, üstelik dünyanın parasına…Görüyor musunuz rezilliği? Bunları yaşayan sadece ben değilim. Sitemizde öğretim görevlileri var, iş adamları var, internetle iş yapan çok sayıda insan var ama hepsi büyük rezillik yaşıyor. Yıllardır uğraşıyoruz ama Türk Telekom Fiber internet hattını çekmiyor. Normal bağlantı ise o kadar ağır ve sürekli kesiliyor ki, gerisini siz düşünün…Şimdi soruyoruz yetkili ve etkili herkese. Gaziantep’e yakışıyor mu bu? Niye yatırım yapmıyorsunuz, niye bu şehri umursamıyorsunuz sevgili Türk Telekom yetkilileri? Anlaşılan bu şehre bir de ulaştırma bakanını ve özellikle Türk Telekom genel müdürünü davet etmek lazım.

TUTTUM BU BAKANI

Bakan dedik de size Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Alparslan Bayraktar’ın Büyükşehir meclis salonunda STK’ların da bulunduğu toplantıda söylediklerini yazayım. Şehir adına bu son derece önemli bir toplantıydı. Katılım da iyiydi, tek eksik olanlar basındı. Kameralar ve foto muhabirleri dışında sanırım sadece ben vardım. Önce Bakan yardımcısı Abdullah Tancan konuştu. Yaşananları anlattı, neler yaptıklarını dile getirdi. Bildiklerimiz dışında bilmediklerimizi de anlattı Sayın Tancan. Bu konuda çözüm üretmesi, trafolar konusunda Enerjisa ile TEİAŞ yetkililerini harekete geçirmesi gerçekten takdir edilecek noktadaydı. Başından beri takdir ettiğim Elektrik Mühendisleri Oda Başkanı İslim Arıkan, yaşanan sıkıntının asıl nedenlerini anlattı Sayın Bakana. Projelerin ciddi sıkıntı olduğunu, sık sık gazetemizde gündeme getirilen sıkıntıları anlattı. Bakan bey İslim hanımı dikkatle dinledi ve teşekkür etti. İnşaat Müteahhitleri Oda Başkanı Bora Kanevetçi’de farklı bakış açısından değerlendirdiği sıkıntıları dile getirdi. Her ikisi de Bakanın duymak istediği gerçeklerdi. Bu arada İsmet Özcan’ın Enerjisa’yı mahkemeye vereceğini söylemesine karşılık Bakan Bayraktar’ın “ver, sakın vazgeçme” demesi salonda gülüşmelere yol açtı. Sayın Fatma Şahin, bu konuda şehir olarak yaşanan sıkıntılardan dolayı çok üzgün olduklarını ifade etti. Büyükşehir olarak yapılması gereken ne varsa ekipleriyle hazır olduklarını söyledi. Toplantıda bilgi vermesi için Enerjisa yetkilisi konuştu. Ama bu konuşması Bakan Albayrak’ı memnun etmedi. Birkaç kez devreye girdi uyardı ama beklenen yanıt ile ikna edici açıklamayı alamayınca sonunda mikrofonu eline alarak konuşmaya başladı.

REST BÖYLE ÇEKİLİR

Bakan Alparslan Albayrak’ın konuşması yüreklere su serpecek noktadaydı. Üstelik yerine göre halkın içinden birisi gibi davrandı, yerine göre ise Bakan olarak sert tavrını koydu. Albayrak özetle Elektriğin özelleştirilmesinin yatırımlar açısından iyi olduğunu çünkü kamunun bunun altından kalkamayacağını söyledi. Gaziantep’in son haftada yaşadığı sorunlara ise ciddi şekilde tepki vererek Dağıtım Şirketi Enerjisa yetkililerini azarladı.
“Özel sektör eliyle yürüttüğümüz hizmette aksamalar var” diyen Albayrak konuşmasını şöyle sürdürdü: Enerjisa’nın müşteriyle, vatandaşla hatta siyasetle iletişimde problemleri var. Burada herkes esnaf, herkes ticareti iyi biliyor. Sıcaklar geldi büyük sıkıntılar yaşandı. Buna hazırlıklı olunması lazım. Çünkü yağmur da fırtına da kar ve don olayları da olacak. Burada bu şehir sıkıntı yaşıyorsa öyle ‘sistemde problem var’ demeyi kabul etmiyorum. Yani şu okullar olmasa maarifi nasıl idare ederim düşüncesinde olamazsınız. Siz sahadaki ihtiyaçları beklentileri görecek, ihtiyaçları belirleyeceksiniz. İletişim doğru yapılmalı. Maalesef burada dağıtım şirketi sınıfta kalıyor. Trafolar çöktü sözünü hiç kabul etmiyorum. Üstelik Enerji Bakanı olarak bunu hiç hak etmiyorum, AK Parti olarak da hele hele Sayın Cumhurbaşkanımız hiç hak etmiyor. Siz burada kendinize çekidüzen vermek zorundasınız. Onun içindir ki, müşteri memnuniyetini ilgilendiren bir şey yapmanız lazım. İnsanlar 50 derece sıcakta çalışıyor. Onlara da yazık. Onun için ya bu işi yapacaksınız ya da işi bırakacaksınız. Eğer yapamazsanız devletin bu işe el koyma kayyum atama imkanına sahip olduğunu bilmelisiniz. Mutlaka Gereği yapılır.

Evet… Gaziantep’te 10 gün boyunca kâbus yaşayan insanların feryatları bakanın gelmesine kadar gitti. Asıl mesele bundan sonra ne yapılacağıdır. Çünkü Bakana söylenmesi gereken ne varsa söylendi. O da kabul etti zaten. İnşallah devamı gelir. Elbette bu konuda Abdullah Tancan’ın varlığı hepimizi umutlandırıyor. Ki bundan sonra ne oluyorsa, ne olacaksa biz takipteyiz zaten.

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR