Yaşlı bir “amca” genç yaşta bir çocuğu yakalamış, nasihatlar yağdırıyor,bu arada kendini de övmekten geri durmuyor tabii: “ Ben ağzıma içki koymadım,namazımı,niyazımı,ihmal etmedim,iki kere umreye, üç kere hacca gittim,oruç dersen gani ,ağzıma içki koymadım. Sen de içkiye, sigaraya yanaşma. Orucunu,namazını ihmal etme,ananın atanın sözünden çıkma,bu dünyanın bir de öte dünyası var,,,, Çocuk bir süre dinledikten sonra: “Biliyor musun amca, demiş benim dedem yüz yaşadı…” - Öyle mi, bak ne güzel, içki sigara falan içmedi değil mi ? -Yok be amca, o hiç kimsenin işine karışmazdı ! * Belki daha önce de yazdım ,bilemiyorum. Ama günümüze uygun bir fıkra olduğu için yeniden yazılsa bile yararlı olur diye düşünüyorumy İki çiftçi tarlalarında çalışıyorlar. Aç aşağıdaki yoldan geçen yabancı plakalı bir araba tozu dumana katarak duruyor. Bizimkiler başların9ı kaldırıp bakıyorlar. Önce kapı camı açılıyor. Bir yabancı: İngilizce bişeyler söylüyor. Bizimkiler oralı değil tabii, yabancı bu kez Fransızca bişeyler bağırıyor. Bizimkiler bakıp duruyorlar. Adam iniyor arabadan sesleniyor Almanca. Bizimkiler birbirlerine bakıp omuz silkiyorlar. Yabancı bir başka dilde gene sesleniyor ve umutsuzca arabaya binip uzaklaşıyor. Birinci çiftci ikinciye sesleniyor:” Ne güzel yav! Adam kaç dil biliyor anladın mı ? İkinci birinciye : Ne yarar ki bir derdini bile anlatamadı!