Bir beyan dönemi bitmeden bir başka beyan dönemine geçiş yaptık. Bildiğiniz üzere 5 Mayıs tarihinde Kurumlar Vergisi Beyan dönemi son buldu ancak kurumlar vergisi beyan dönemi daha bitmeden 1 Mayısta Birinci Geçici Vergi beyan dönemi başladı. Aslında peş peşe gelen beyan dönemleri artık mesleğin vazgeçilmez rutini. Ancak bazen daha biri bitmeden bir diğeri başlayan beyan dönemlerine de alışmaya başladık.

Bildiğiniz üzere bütçe gelirlerinin en büyük kalemini vergi gelirleri oluşturmakta. 2025 yılı bütçesinin de yaklaşık %89’u vergi gelirlerinden meydana gelmektedir.

Bu vergi gelirlerinin düzenli ve sağlıklı toplanmasında etkili olan en önemli faktörde Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirlerdir.

Sürekli değişen vergi mevzuatını takip ederek kendini her gün yenilemek zorunda olan, vergi idaresinin vergi mükelleflerinden istediği her hususu harfiyen yerine getiren, sadece Gelir İdaresinin değil, her türlü kamu kurumunun vergi mükelleflerinden istediği bilgileri görevi olmadığı halde derleyip toparlayıp bildirimde bulunmaya çalışan meslek mensuplarıdır mali müşavirler.

Dışarıdan bakıldığında ne olacak alt tarafı bir beyanname veriyorlar onu da zaten elektronik olarak masalarından dahi kalkmadan veriyorlar diyebilirsiniz. Ancak bu şekilde düşünen birisinin sadece kurumlar vergisinin bile yedi farklı oranda uygulandığını bildiğini sanmıyorum.

Her geçen gün değişen ve sürekli ağırlaşan vergi mevzuatını karşısında temsil ettiği vergi mükelleflerinin cezai bir işleme muhatap olmadan beyannamelerini mevzuata uygun bir şekilde ve süresinde verilmesini sağlamaya çalışan meslek mensuplarının sürekli yüklerini ağırlaştıran, sadece son birkaç yılda vergi mevzuatına getirilen düzenlemelere bir göz atalım isterseniz.

• Enflasyon düzeltmesi,

• Nakdi sermaye indirimi,

• Finansman gider kısıtlaması,

• Yapılmakta olan yatırımlar için özel fon uygulaması,

• Binek otomobillere ait amortisman ve gider kısıtlamaları,

• Sürekli daraltılan ve değiştirilen muhtelif istisna ve indirim tutarlarının tespiti,

• Farklı vergi oranlarına tabi imalat ve ihracat kazançlarının tespiti,

• İndirimli kurumlar vergisi hesaplamaları,

• Asgari kurumlar vergisi,

• Her yıl değişen hadler ve tutarlar,

• İki de bir de hayatımıza giren vergi affı kanunları,

gibi çok fazla özellikli konulara hakim olunması gerekmekte.

Sürekli takip edilmesi gereken; değişen vergi kanunları, tebliğler, sirkülerler, özelgeler, yargı kararlarından bahsetmiyorum bile.

Yukarıda başlıklar halinde sayılan her bir hususun onlarca teknik konuyu içinde barındırdığını söylememe gerek bile yok. Üstelik bu yukarıda saydıklarım son yıllarda yapılan değişiklikler. Hal böyle iken; yapılan işi sadece beyanname vermek gibi algılamak, konu hakkında hiçbir bilgi sahibi olunmadığını gösterir.

Binlerce sayfa tutan vergi kanunlarına, tebliğlere, sirkülerlere, özelgelere ve yargı kararlarına uygun bir şekilde işletmenin muhasebe kayıtlarını tutmak daha sonra bu kayıtlara uygun olarak beyannameleri düzenlemek ve bütün bunları yaparken de en ufak bir hata yapmamak zorunda olan bir meslekten bahsediyoruz.

Yukarıda bahsetmeye çalıştığım üzere yapılan iş oldukça karmaşık iken bir de vergi idaresinin son yıllarda ki yaklaşımı işin iyice karmakarışık bir hale gelmesine yol açmıştır.

Nasıl mı?

Eskiden yasal bir düzenleme yapılır ya da bir tebliğ veya sirküler yayınlanır ve yapılan düzenlemeden sonra verilecek beyannamelerin bu yeni düzenlemelere uygun olarak verilmesi istenirdi. Şimdi ise tebliğ veya sirküler yayınlandıktan sonra daha önce verilmiş beyannamelerin yayımlanan yeni tebliğ veya sirkülere göre düzeltilmesi isteniyor. Bir de buna yargının iptal ya da yürütmeyi durdurma kararlarını eklediğimizde işler iyice arapsaçına dönüyor. Anlayacağınız mali müşavirlik mesleği her geçen gün daha da yapılamaz bir hale geliyor.

Mesleğini özveri ile yerine getirmeye çalışan meslek mensuplarının vergi idaresinin en büyük yardımcısı olduğunu unutmamak gerekir. Vergi idaresi ile mükellef arasında köprü vazifesi gören mali müşavirlerin her geçen gün daha da zorlaşan çalışma koşullarının bir an önce iyileştirilmesi gerekmekte. Bunun için; vergi mevzuatının mümkün olduğunca sadeleştirilmesi ve meslek mensuplarının angaryalardan kurtarılması şart. Ancak bu şartlarda mesleği çağdaş kölelikten kurtarıp kariyer bir meslek haline getirebiliriz.