Durup dururken CHP lideri Özgür Özel’e saldırı nereden çıktı? Diyenler, saldırganın kimliğine ve geçmişine baktığında soracağı asıl soru, “böyle suç makinası insan nasıl bırakılır?” olacaktır. Çünkü geçmişi o kadar kirli ve zalim ki, akıl alır gibi değil. Bir değil 2 çocuğunu öldürmüş, diğerini yaralamış bu cani. Dahası yapmadığı şey, işlemediği suç kalmamış. Üstelik birde Gaziantep doğumlu çıkmasın mı? Haydi burdan yakın diyeceğim… Elbette bu tür caniler her şehirde doğmuş olabilir ama bu kadar mı rast gelir arkadaş? Artık nerede olursa olsun kimliğine bakılınca Gaziantep’in adı geçecek. Bu şehrin kaderinden olsa gerek. Sadece bu olayda değil birçok vakalarda Gaziantep adı olumsuz olarak karşımıza çıkıyor. Buna karşılık bu şehri temsil eden iyi insanlar, bunun gibi zibidilerin gölgesinde kalıyor.

DURUM GERÇEKTEN VAHİM

Olayın diğer yönü daha vahim ve endişe verici… Bu öyle basit şekilde geçiştirilecek bir olay değil sevgili okurlarımız. Ülke kutuplara ayrıldı. İnsanlar kendileri gibi düşünmeyenleri düşman görmeye başladı. Siyasette işler zıvanadan çıktı. Sorgusuz sualsiz gözaltılar, tutuklamalar aylarca hatta yıllarda insanların mahkumiyeti kesinleşmeden cezaevinde tutulması toplumun sinir uçlarına dokunur hale geldi. Haliyle siyasette kavgaya küfre varan suçlamalar sonrasında bazı insanlar kontrolden çıkar hale geldi. Medya kutuplara ayrıldı, televizyonlarda düşmanlık hukuku işler hale geldi. Üstelik son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın o talihsiz TELEF sözleri, bu ülkede huzur ve barış isteyenleri çok üzdü. İşte ba kargaşadan faydalanmak isteyenler ve aramızda dolaşanların kontrolü güçleşti. Bu kişi ve diğer kişilerin yarınlarda Allah göstermesin başka parti liderlerine saldırmayacağının garantisi var mıdır? Kaldı ki, bir gün önce rahmetli Alpaslan Türkeş’in kızı Ayyüce Türkeş babasının mezarında saldırıya uğradı. Yani şu anda bu durumda olan belki de binlerce sabıkalı suç makinaları sokaklarda elini kolunu sallayarak geziyor. İşte sıkıntı burada. Bu kişi şimdi ne ceza alacak ki, alsa da umurunda değil zaten. Asıl büyük cinayetlerde ve işlediği suçlarda gerekli cezayı almış olsaydı ömür boyu cezaevinde kalacak ve kimseye zarar vermeyecekti. Mesele bu zaten… Son bir şey daha söyleyeceğim, saldırı anına baktım adam elini kolunu sallayarak Özgür Özel’in burnunun dibine kadar sokulmuş ve tokat atmış. Aslında bu tokat Özgür Özel’e değil demokrasiye atılmış bir tokattır.  Ayrıca çevresinde koruma var mıydı yok muydu belli değil?  Bundan sonra yapılacak tek şey, o korumaları derhal uzaklaştırmak olacaktır.

YAPTIKLARINI ÖĞRENİNCE ŞOK OLUYORUZ

Bakın Selçuk Tengioğlu adındaki bu saldırgan İskenderun’da iki çocuğunu öldürmekten müebbet hapis cezası alıp 17 yıl hapis yatmış. Yani yaralamayı ve işkenceyi bırakın öldürdüğü çocuk başına 8,5 yıl. Daha sonra ise şartlı tahliyeyle serbest bırakılmış. İstanbul’da yaşayan ruh hali bozuk bir caniymiş.

2004 yılında İskenderun’da eşi evi terk edince cinnet getiren bu Selçuk Tengioğlu, o tarihli gazetelerden edindiğimiz bilgiye göre çocukları 19 yaşındaki Barış ile 17 yaşındaki kızı Mutlu’yu öldürmüş, diğer kızı Gülşah’ı da yaralamış. Öbür kızı Yasemin ise ikinci kattan atlayıp ölümden kurtulmuş. Bu arada Selçuk Tengioğlu’nun aile içi şiddet, cinsel taciz, esrar içmek ve satmak, polise mukavemetten birçok kez gözaltına alındığı ortaya çıktı. Bir süre psikolojik tedavi gören Tengioğlu’nun o tarihlerde Mürseloğlu Lisesi’de okuyan kızları Mutlu ve Yasemin’in saçlarını sıfır numara kestirdiği de belirtiliyor.

Şimdi böyle bir cani elini kolunu sallayarak geziyor, daha yakasına da rahmetli Sırrı Süreyya Önder’in resmini asıyor. O vaziyette AKM’deki törenden ayrılan Özgür Özel’e saldırıyor. İşin gerçeği bu olayı münferit bir olay diye görmeyin lütfen.

SELÇUK HOCA BU TAKIMLA NİYE BU KADAR FAZLA OYNUYOR?

Son Rize maçına baktığımda bir önceki Fenerbahçe maçında oynatılan 5 oyuncu kesik yemiş. Tek bu maç değil zaten kadro değişimleri, her hafta farklı bir kadro ile sahaya çıkılıyor.  Enteresandır Gaziantep FK sezon başından beri ligde bir türlü ideal on biri tutturamadı. Yani kadro yapılanmasına istikrar yok. Araştırmadım ama sanırım en fazla 2 veya 3 maç üst üste aynı kadrolarla sahaya çıkılmıştır. Onun dışında her hafta kadro değişiyor. Elbette formsuzluk veya formda olanların durumuna göre kadro değişimi yapılabilir. Ancak Gaziantep FK’da ideal on biri sayın deseler vallahi sayamayız. Çünkü her hafta değişiyor.

Elbette küme düşme tehlikesinden uzaklaştığımız için düşer diyenleri yanıltarak özellikle evinde kazandığı maçlarla orta sıralarda yer almak önemli. Bunun içinde Selçuk İnan başarılı bulunabilir. Yalnız bu işin içinde birisi olarak ben fazla başarılı bulduğumu söyleyemem. Şu ana kadar ligde 32 maç oynayan Gaziantep FK’nın deplasmanda sadece 2 galibiyeti 3 beraberliği var. Bu sonuç bir takımın genel başarısında büyük handikap. Kaldı ki, göze hoş gelen, oyun anlayışı olarak sahadaki düzen ve taktik konusunda 5-6 maç dışında iyi oynadığını söyleyemem. Ama öyle ama böyle, eğer maçlar kazanıldıysa başarısız denilmenin pek hoşa gitmeyeceğini de bilenlerdenim.

Ne var ki futbolun içinde olan ve yıllarca Digiturk'te yorumculuk yapan birisi olarak Gaziantep FK’nın istikrarsız olduğunu söylemeliyim. Çünkü kadro kalitesi olarak kötü olmayan, mevcut oyuncu kadrosundan en az 5-6 tanesinin süper lig ayarında, hatta büyük takımlarda oynayabileceğini, diğerlerinin ise idare edecek nitelikte olduğunu söylemeliyim. Daha da iyi olabilecek bu kadro yapısının istikrarlı olmasını beklemek hakkımız olsa gerek. En önemlisi ve üzüntü vereni oyun sistemi oturtulamadı. Kaldı ki her hafta farklı oyun anlayışı ile buna sistem de diyemeyiz. Son Rize maçında orta sahası bu kadar boşaltılan ne savunmada ne hücumda etkili olamayan bir anlayışın mimarı olan Selçuk Hocanın oyun içerisinde doğru hamle eksikliği, oyuncu değişimindeki tercihlerinde hep aynı standartı uygulamasının, takım içerisinde de huzursuzluk yarattığının bilinmesi gerekir.

Sözün özü; İnsan olarak henüz bir araya gelemesek de konuşup futbolu ve Gaziantep FK’yı tartışamasak da Selçuk İnan’a kişiliğinden dolayı saygı duyuyorum. Ama görev alanımız iyi insan olmamızdan öte, yaptığımız işlerin başarı noktasına endeksli. Çünkü benim de kendisinin de yaptığı işler toplumu ilgilendiriyor. Beni yazılarımdan ve görüşlerimden dolayı eleştirenleri dikkate alırım. Eksiğim varsa düzeltir, hata yanlışımda özür bile dilerim. Ama Selçuk İnan birçok maçta olduğu gibi son Rize maçında bu kadar hatalı iken, birçok maçta olduğu gibi hala iyi oynadıklarını söylemesi kafamı karıştırıyor. Neyse uzatmayayım en iyisi. Bu arada Başkan Memik Yılmaz’a bu kadar özverisinden sonra takımı düşme tehlikesinden uzak kalacak noktaya getirmesindeki maddi manevi katkısının yanısıra çok önemli destekler veren Fatma Şahin ve Vali Kemal Çeber’e de bir Gaziantepli olarak teşekkür ediyorum.

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR