ORTA DİREĞİ YOK EDİLEN BİR ÜLKE OLDUK

Her yeni yıla girişte, önce milli piyangonun vereceği büyük ikramiye konuşulur.. Süper loto, sayısal loto gibi umut taşıyan, zengin olma hayalleri yaşatan bu heyecan kısa sürede yerini hayatın gerçeklerine terkeder.. Çekiliş yapılır ve milyonlarca insanın sadece birkaçı dışında umutlar başka baharlara saklanır..
Umut fakirin ekmeği diye boşa söylememişler..Bu tanım Türkiye'ye cuk diye oturuyor..
Bir zengin, birde fakirlerin yer aldığı alt sınıfa dönüştürülen ve orta sınıfı yokedilmek üzere olan ülkemizde, bu tür boş hayallerin adı umut olduysa ve milyonlarca insan da çareyi piyangolarda, çekişlerde bulmak istiyorsa, o ülkenin geleceği hakkında iyimser olabilirmisiniz..
Şahsen ben kendi cephemden baktığımda iyimser olamıyorum.. Hem kişi olarak hemde sorumluluğum gereği meslek anlayışım çerçevesinde, ülkenin orta sınıfının yokedilmesine gönlüm razı olmuyor.. Bunun temelinde ORTA DİREK'siz bir yapılanmanın çökmeye mahkum olacağı inancı yatıyor.. Ama şu anda bunları söylemenin, ifade etmeye çalışmanın hiç işe yaramayacağını da üzülerek gözlüyorum.. Çünkü gerçek halkın sesi duyulmuyor.. Televizyon ve gazetelerde sadece işleri tıkırında olanlar gündeme taşınıyor..


ŞEHRİMİZİ KÖSTEBEK YUVASINA DÖNDÜRDÜLER

Şehrimiz yine delik deşik ediliyor..Kış mevsimi olunca haliyle her taraf pislikten çamurdan geçilmez oluyor.. Trafik konusunda artık hepimizin Hanefi Avcı'nın tabiriyle Simonlaştığını söyleyebilirim..Galiba aynı düşünce Gazdaş ve Topaz'ın, gece gündüz şehrin her tarafını köstebek yuvasına dönüştürdüğü gerçeğine de sıçramış durumda..
Hakikaten Gaziantep cadde ve sokakları aynen KÖSTEBEK yuvasına dönüştü..Çirkin görüntüden vazgeçtik, kazıldıktan sonra günlerce haftalarca öyle bırakılan yollar, kaldırımlar tam bir kasaba görüntüsünü andırıyor.. Defalarca söyleyip yazmamıza rağmen, bu tür projeler ve çalışmalar, önceden adı AYKOME olan Alt Yapı Koordine Merkezinin bilgisi ve denetimi kapsamına sokulmuyor..Mevsimler ve o bölgenin şartları göz önünde bulundurulmuyor.. Trafik yoğunluğu ve hangi saatlerdeki uygunluğu hiç hesaba katılmıyor. Bir bakıyorsunuz sabahın en erken saatinde kulakları patlatan gürültülü çalışmalar başlatılıyor ve yollar ile kaldırımlar delik deşik ediliyor..Sonrası daha kötü, çünkü öylece bırakılıp gidiliyor. Haa..bazen sökülen ve kazılan asfaltın yerine çimento dökerek gidiliyor.. Evet evet, yanlış okumadınız.. Asfaltın ortası veya kenarı açılıyor, sonra o çimento harcı kara bir leke gibi 20-30 santimlik çukura konuluyor..Şimdi Gaziantep caddeleri o çimento ile kapanan izleriyle renklenmiş durumda..

KALDIRIMLARIN İŞGALİ VE SANAYİ ODASI İNŞAATI

Kaldırım dedim de aklıma geldi.. Son zamanlarda yaya hakkı elinden alınan vatandaşların, araç yoluna mecbur bırakılması dikkatimi çekiyor..Kent merkezinde işyerlerinin kaldırımlara taşan eşya ve malzemelerine alıştık elbette.. Ama son günlerde yaya vatandaşların ve öğrencilerin işgal edilen veya yok edilen kaldırımlar yüzünden tehlikeye atılmasına göz yummamız..
Yüzlercesinden sadece iki-üç örnek verirsem belki düzeltilir diye düşünüyorum.. Birincisi, İstasyon caddesinde Şehit Kamil heykelinin yanındaki Sanayi Odası binası için yapılmakta olan inşaat çalışması nedeniyle işgal edilen ve kapatılan kaldırım.. Kavşağın tam köşesi.. Biraz ilerde kız meslek lisesi var..Hergün oradan geçmekte olan yüzlerce öğrenci, binlerce yaya var.. Maalesef bu insanlar tam da kavşağın başlangıcında araç trafiğinin yoğun olduğu caddeden yürümek zorunda bırakılıyor.. Öyle tehlikeli ki, akıl alır gibi değil..Bunu nasıl yaparlar anlamış değilim..Kaldırım bıçak gibi kesilmiş ve kapatılmış..İnanmayanlar gidip bakabilirler.. Nitekim burada sürekli kaza oluyormuş, oradan geçenler söyledi.. Umarım ölümle sonuçlanan bir kaza olmaz..
İkincisi Sabah Göğüş caddesinin tam köşesi.. Yani Şehitkamil Belediyesinin çapraz karşısı, Şehitkamil Kaymakamlığına giden yolun başlangıcı..Burada bulunan oto galerilerinin kaldırımları işgal ettikleri yetmezmiş gibi, bir de arabaları dikine parkederek yolu kapatıyorlar.. Grand yönünden gelenler sağa dönmek için tehlike yaşıyor.. Birincisi, daralan yol yüzünden karşıdan gelen araçlar, ikincisi, mecburen caddede yürümek zorunda kalan yaya vatandaşlar..
Üçüncüsü yine İstasyon caddesinde Katan otelinin bulunduğu bölgenin kaldırımları.. Burada kaldırım taşları yenilendi ama hepsi şimdiden parçalanmış durumda. Çünkü burası da oto galeri tarafından işgal edilmiş durumda..Elbette oto galeriler de çalışacak ama bu işin bir düzeninin, kuralının olması gerekir.. Şimdi yeni yıl itibarıyla yayalara da ceza kesilecek. Bu cezalar kaldırımlardan yürünmediği ve araç yollarına geçildiği takdirde uygulanacak. Peki kaldırımı elinden alan vatandaşlar, nereden geçecek dersiniz ?
Şehrimizde bu ve daha yüzlerce olumsuz uygulamaları her gün üzülerek gözlüyoruz.. Kavşaklara park edilen araçlar yüzünden aksayan trafik. Vede en acısı oradan geçen ama müdahale etmeyen, araç yığılmalarına seyirci kalan trafik ekipleri.. Bu konularda çok hassas olan İlhan müdürümün kulaklarını çınlatıyorum..


ASIM GÜZELBEY'E HABER VERİYORUM (2)

Geçen hafta yazmıştım.Hatta Asım Güzelbey'e haber veriyorum diye de belirtmiştim.. Konumuz Burç ile Seyrantepe arasında çalışan Belediye Halk Otobüsleri güzergahında yer alan Cebeler köyüne gitmek isteyenlerin yolda indirilmesi ve 3 kilometre yürümek zorunda bırakılmasıydı.. Bu köyde ilköğretim ve liseye giden öğrencilerin yanısıra, hergün şehre gelmek zorunda olan vatandaşlarımızın olduğunu, şoförlerin keyfi hareket ettiğini, bunun üzerine gidilmesi gerektiğini dile getirmiştim..
Maalesef ilgilenen olmadı..Beni arayıp şikayet eden köy ahalisi durumun değişmediğini hatta son olarak sınava giren bir kız öğrencinin akşam karanlığında yoldan indirildiğini söyledi.. Zavallı kız ailesini arayarak Burç yolundan kendisini almalarını istemiş.. İnsan bunları duyunca üzülüyor elbette.. Hadi erkek çocuk olsa ziyanı yok dersin, ama söz konusu olan kız çocuğu ve akşam karanlığında şoförün onu yolda indirip bırakması..
Bunları ancak yaşayanlar bilir tabii ki.. Sanırım Asım Güzelbey büyük ihtimalle yoğunluk yüzünden ilgilenememiştir.. Umarım bu konuda kim yetkiliyse onlara talimatı verir ve hergün okula gitmekte olan onlarca öğrenci ile şehre gelen vatandaşların rezil edilmesinin önüne geçebilir..

Hepinize iyi haftalar