Vergi kayıp ve kaçaklarının önlenmesini amacıyla, yapılan işlemlerin doğruluğunun, finansal kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi, bir başka ifade ile mal ve hizmet hareketlerinin paranın izi sürülerek kontrol edilmesi, önemli bir vergi güvenlik mekanizmasıdır.
Bu kapsamda, Vergi Usul Kanunu uyarınca, mükelleflerce tahsilat ve ödemelerin finansal kurumlar (banka, ödeme kuruluşları, PTT) kanalıyla yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi konusunda zorunluluk getirilmesine ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.
Bu yetki kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı vergi mükellefi olanlar açısından bu haddi son olarak 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 7 bin lira olarak belirlemişti.
Ancak 2 Ağustos 2024 tarihinde yayımlanan 7524 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanununda yapılan değişiklikle tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğuna ilişkin yetki kapsamına, mükellefiyeti olmayan kişiler de dahil edilmiştir.
18 Ekim 2024 tarihinde yayımlanan 572 Sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile mükellef olmayan kişilerin de 7.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerini finansal kurumlar aracılığıyla gerçekleştirmeleri zorunlu hale getirilmiştir.
Bu zorunluluk kapsamında, mükellef olmayanlar da, tevsik zorunluluğu kapsamında olanlardan yapacakları alımlarına ilişkin 7.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapacaklardır. Aksi halde hem mükellef olmayana hem de satıcıya ceza uygulanacaktır.
Mükellef olmayanların kendi aralarında yapacakları işlemler de ise tevsik zorunluluğu bulunmamaktadır.
Örnek: Özel bir şirkette işçi olarak çalışan Bayan (A), mobilya ticareti ile uğraşan (B) Ltd. Şti.’nden 25 bin lira tutarında koltuk takımı satın almıştır. Söz konusu koltuk takımının tutarı 7 bin liralık haddi aştığından bu işleme ait tahsilat ve ödemenin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekmektedir. Söz konusu tahsilat ve ödemede tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda işçi Bayan (A) ve (B) Ltd. Şti.’ne ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.
Aynı Günde, Aynı Kişi veya Kurumlarla Yapılan İşlemlerde Durum Nedir?
Aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarının 7 bin lirayı aşması durumunda, işlemlerin her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile, aştığı işlemden itibaren işleme konu tahsilat ve ödemelerin de aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunludur.
Örnek: Kamu kurumunda memur olarak çalışan Bay (C), aynı gün içerisinde (D) Ltd. Şti.’nden sırasıyla 1.000 TL, 3.000 TL, 3.500 TL ve 500 TL tutarında ayrı ayrı mal alımları gerçekleştirmiştir. Bay (A)’nın, (B) Ltd. Şti.’nden aynı günde yaptığı mal alımları toplamı 3.500 TL’lik alımla 7.000 TL’lik haddi aştığından, son iki işleme ait tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekmektedir.
Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda Bay (C) ile (D) Ltd. Şti.’ne ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.
Kısım Kısım Yapılan Tahsilat ve Ödemelerde Durum Nedir?
Tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında 7 bin lirayı aşması halinde, bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla gerçekleştirilecektir.
Örnek: Kamu kurumunda işçi olarak çalışan Bay (E), oğlunu 75 bin lira karşılığında (F) eğitim kurumunda üniversite hazırlık kursuna yazdırmıştır. Aralarındaki anlaşma gereği Bay (E), hizmet bedelini 12 eşit taksitte ödeyecektir. Bu durumda her taksit, 7 bin liralık tevsik sınırının altında olsa dahi ödemenin toplam tutarı belirlenen haddi aştığından kısım kısım yapılan her bir tahsilat ve ödeme de aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılmak zorundadır.
Söz konusu tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğuna uyulmaması durumunda Bay (E) ile (F) eğitim kurumuna ayrı ayrı ceza uygulanacaktır.
Nihai Tüketicinin Banka Hesabı veya Kredi Kartı Yok ise Ödeme Nasıl Yapılacak?
Bu durumda tevsik zorunluluğu kapsamındaki ödemelerin tahsilatı yapanın hesabına, bizzat aracı finansal kurumların şubelerine gidilmek ve işleme ait açıklamalara da yer verilmek suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, tevsik zorunluluğuna uyulmuş sayılacaktır.
Örnek: Herhangi bir banka hesabı veya kredi kartı bulunmayan Bay (G), mobilya perakende ticareti ile uğraşan (H) Ltd. Şti.’den 15.000 TL tutarında bir masa satın almıştır. Bay (G) söz konusu ödemeyi gerçekleştirmek için (H) Ltd. Şti.’nin hesabının bulunduğu bankanın bir şubesine gitmiş, işleme ait açıklamalara yer vermek ve karşılığında banka dekontu almak suretiyle ödemeyi yerine getirmiştir. Bu durumda tevsik zorunluluğuna uyulmuş sayılacak ve Bay (G) ile (H) Ltd. Şti.’ne ceza uygulanmayacaktır.
Nihai Tüketiciye En Az 5 Bin Lira Ceza,
Her türlü alışverişte 7 bin lirayı aşan ödemelerini finansal kuruluşlar kanalıyla yapmayanlara, bir başka ifadeyle elden yapanlara, nihai tüketici dahil her bir tespit için ödeme tutarının yüzde 10'u oranında ceza kesilecek. Nihai tüketiciye kesilecek ceza tutarı 5 bin liradan az olamayacaktır.
Örnek: Spot mağazadan 20 bin liraya buzdolabı alan nihai tüketiciye, ödemenin elden yapıldığı tespit edildiğinde, ödeme tutarının yüzde 10'u olan asgari ceza tutarı, 5 bin liranın altında kaldığından, 5 bin lira özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Alışverişin 60 bin lira olması halindeyse 6 bin lira ceza kesilecektir. Ayrıca satıcıya da mükellefiyet durumuna göre ceza uygulanacaktır.
Nihai tüketicinin ödemenin elden yapıldığını, ödemeyi takip eden 5 iş günü içerisinde kendiliğinden idareye bildirmesi halinde, nihai tüketici adına özel usulsüzlük cezası kesilmeyecektir.
Kayıt dışı ile daha etkin mücadele edilebilmesi için vergi idaresi her gün ayrı bir düzenlemeyi yürürlüğe koymakta. Bu nedenle vergi mevzuatını bilmeyen nihai tüketici, herhangi bir cezai bir müeyyide ile karşılaşmaması için alışverişlerinde artık bu kurala uymak zorundadır.