Kendimi aşıyorum bu aralar. Kabıma sığamıyorum mu ne:) Bu yemek işleri beni benden aldı.
3. organize benden soruluyor. Tabiki de şaka iki adım attıktan sonra ben nerdeyim, Tanrım kayboldum ezberini bozamadım bozamıyorum!
Ama bu demek değil ki şehrinizin Türkiye'ye maal olmuş firmalarından bir haber olduğum. Gezdim gördüm gerçekten Antep'in bu hızlı yükselişinin tesadüf olmadığına bir defa daha inandım. Evet Türkiye'nin en iyi ilk 500 şirketlerinde bir hayli çoksunuz. Bu büyük bir gurur. İnsan hafife alamaz buranın ticari zekasını.
Ama herkes gibi bende kendime soruyorum sürekli.
Neden Antep?
İzmir'de sosyalleşmek için o kadar seçenek varki. Bir kere denizi var, güneşi var. İnsanın aklı bir karış havada oluyor. Yaz gelir, aman çok sıcak şöyle sayfiye yerlerine gidelim derler. Kış gelir, aman çok soğuk kapı önüne çıkılmaz derler. Bahar zaten işte alerji yapar şöyle park bahçe gezelim derler. Sonbahar mı ay kordon bir başka olur iş güç hak getire.
Ama ya burda öyle mi? Kışın çalış çabala kendin için tek lüksün mangal partisi. Yazın çalış çabala tek lüksün park bahçe varsa da bağ evin .Açıkçası durmadan çalışan Antepli arkadaşlarımızda benimle hem fikir.
Ben napayım bu lüksü bari çalışayım da para kazanayım. Mevsimsel farklılıklar hayatımda heycanda yaratmıyor.
Bari iyi bir evim , hızlıda bir arabam olsun.. Eee o kadar da olsun demi öbür tarafa mı götüreceğiz malı mülkü?. Ay benim miskin hemşerilerim bakın da biraz örnek alın. Ver yesin ört uyusun modundan biraz sıyrılın.
Adamlar durmadan çalışıyor. Başarılara doymuyorlar.Naparsın biz izmirliler hımbılız birazcık.Yok malda mülkte gözümüz. Kordonda rakı balık yapacak para kazansınlar yeter:)
Başarı zaten umurlarında değil! Burası izmir kim kime dum duma..Halbuki burada öyle mi?
İsim neydi?
Ne işle uğraşıyorsun?
Kaç kişiye yemek veriyorsun?
Hmmmm azmışşş muhattap olamam:)
Yemekteyizin çıtasını yükseltmeye çalışırken karşıma bir firma çıktı. Pek adetim değildir reklam kokan hareketler yapmak ama gerçekten başarı öyküsü beni gaza getirdi.
Firmanın sahibi 7 dil bilen genç bir ingilizce öğretmeni. İlginçtir ama mesleğini hiç icra etmeden
Kahramanmaraş'ta ithalat ihracat yapan bir firmanın müdürlüğünü yapmış. Daha sonra kendi firmasını kurarak Malezya, Hindistan, Çin vb.. yerlerden ürünler getirip Türkiye'ye pazarlamaya başlamış.
Zamanla bu başarıyla da tatmin olmayan firma kendi fabrikalarını kurmaya karar vermişler. Zaten benide etkileyen şey bu oldu. Öncesinde dışarıyı kalkındırırken düşük karlarla , şimdi Türk malı ürünlerimizi başka ülkelere satarak hem kendi yararlarına hem ülke yararına büyük bir adım atmış olmuşlar. Bu fabrikalarının yanı sıra dünya da çeşitli yerlerde ofisleri bulunan Marafil adlı bu firmanın istihdam alanı gerek ülkemizde gerek ise yurt dışında oldukça fazla.
Yeni hedeflerini sorum ama sel verip sır vermiyorlar. Fakat firmanın finans müdürünün bir sözü çok hoşuma gitti. İlk defa bir insanın patronu için kurduğu bir cümlede gözlerinin bu kadar parladığını gördüm.
Gerçekten patronuna fazlasıyla inanıyor ve başarısını göz ardı etmiyor.
'Benim patronum gibi üç adam daha olcaktı bu antepte burayı dünyanın merkezi yaparlardı'dedi.
Ne cevherler varmış be? Anladımki hiç birşey tesadüf olamaz. Akıl tek başına hiç bişey yeterki ona
ayak uyduracak cesarete ve enerjiye sahip olmanız.
Dünya dönüyor birileri büyüyor birileri küçülüyor.Ya birileri hala aynı yerde sayıyor.
Peki siz nerelerdesiniz??