CHP’nin Gaziantep’te Çalıştay yapma fikrini kim ortaya koyduysa, ölü toprağı serpilmiş bu şehirde kaybettiği ruhunu yeniden bulma fırsatı yaratmıştır. Tabii pazartesi gününden sonra hep birlikte göreceğiz. Özellikle Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın verdiği enerji ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk kez Gaziantep için bu kadar net konuşması, kararlı ifadelerinin etkilerinin kalıcılığını hep birlikte izleyeceğiz. Bu itici gücün nasıl kullanılacağını, geçici il yönetimi hariç teşkilatsız bir partinin yakın geçmişini asla geri getirmemesi gereken yeni oluşum konusundaki uygulamalarını dikkatle takip edeceğiz. Şu bir gerçek; Gaziantepliler, hatta partililer CHP gerçeğini bu çalıştay sayesinde tekrar görme fırsatı bulmuşlardır. Esnaf gezilerinde yanında 3-5 kişiyi zor bulan yöneticiler Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile yapılan gezide vatandaşın aslında CHP’den vazgeçmediğini gözleriyle görmüşlerdir. Bu gezide ne toplama insanlar grubu, nede hazırlıklı esnaf senaryosu olmamıştır. Özellikle Karşıyaka’da, Turistik çarşıda ve Bakırcılardaki o görüntüler, CHP’nin yıllardır sağlayamadığı hatta unuttuğu heyecanı ortaya çıkarmıştır. Elbette bunun en önemli nedeni İmamoğlu ve Yavaştır. İNSANLAR BAŞKANLARA "KURTARIN BİZİ" DİYORSA DÜŞÜNMEK GEREKBu görüntüler, vatandaşın ve esnafın çaresizlik feryadıdır. Yaşanan ekonomik sıkıntı, özellikle esnafın kendi kaderine terkedilmesinin getirdiği öfke patlamasıdır. Eğer insanlar “kurtarın bizi” diye İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediye başkanlarına sesleniyorsa, orada durup düşünmek gerekir. Tabii en fazla düşünmesi gereken de AK Partililerdir. Hiç kızmasın tepki göstermesinler. Var olan gerçeği görmek kendilerine bir şey kaybettirmez, aksine kazandırır. Şunu görmek zorundalar. İktidarın pandemi sürecini her yönüyle ilk zamanlarda maske, aşı dahil, sonrasında ise izlenen ekonomik politikaların tüm katmanlarda olumsuz etkisi, buna karşın belirli küçük azınlığın inanılmaz servetler kazanması, ihalelerdeki usulsüzlükler, israf konusundaki sorumsuzluklar, bürokrasi ve belediyelerde çift hatta 4-5 maaş alanlar, vatandaşın AK Partiye olan güvenini sarsmıştır. Onun içindir ki, CHP’nin bu ortamda Gaziantep’te çalıştay düzenlemesi ve genel başkanı dahil sahaya çıkmaları büyük ilgi görmüştür. Etkisiz muhalefetten yılgınlığa düşen ve son dönemlerde yaşanan akıl almaz olayları tek tek açıklayan Sedat Peker’e sarılan vatandaşların önemli kısmı, derdini ayaklarına gelen İmamoğlu ve Yavaş başta olmak üzere Kılıçdaroğlu ve CHP’li belediye başkanlarına dökme fırsatı bulmuşlardır. CELAL DOĞAN TEK BAŞINA YAPMIŞTIKemal Kılıçdaroğlu’nun Gaziantep ile ilgili konuşması çok doğru tespitlere dayalıydı. Bir gün önce gazetemizin manşetinde “CHP eski kalesindeki” başlığımız, Kılıçdaroğlu’nun verdiği mesajın ana temasını oluşturmuştur. Çünkü CHP lideri de bir zamanlar kalesi olan CHP’nin şimdi olmadığının altını çizmiş ve artan nüfusa karşın sadece 2 milletvekilinin meclise gönderilmesini eleştirmiştir. Bunda da insanların değil kendilerinin suçlu olduğunu ifade etmiştir. Kılıçdaroğlu’nun da efsane başkan diye dile getirdiği Celal Doğan’ın genel merkeze gerek kalmadan toplumun her kesimini kucakladığı CHP’de, şimdi partililerin ve yöneticilerin kendi kendilerini bile kucaklamayışının sebepleri bulunmadıkça, partinin toparlanması mümkün görülmemektedir. EN BÜYÜK SUÇ GENEL MERKEZİNGaziantep aylardır teşkilatsız bırakılıyorsa, partinin çalıştayının yapılacağı 3 günde hala ilçelerin başkanı ve yönetimi yok ise, il ise geçici yönetimle idare ediliyorsa, bunda genel merkezin çok ciddi kusurları vardır. Ahbap çavuş ilişkileri, Gaziantep’e her gelindiğinde halkın yerine birbirlerini ziyaret edip . yemekler ve ziyafetlere ağırlık verilmesi CHP’nin Gaziantep’te görüntü böyle giderse 2 vekil de çıkarılamayacağını görüntüsüydü. Ama Cuma gününe kadar ki bu görüntü, İmamoğlu ve Yavaş faktörü sonrası kırgın ve küskün olduğu partisine bir şans daha vermek gerektiğini düşünmek zorunda bıraktı.İşte bu uyanışın ateşi sönmeden, Kemal Kılıçdaroğlu da çok ciddi ve radikal kararlar alırsa, Gaziantep’te o ruhun tekrar canlanmasını sağlayacaktır. Çok net ifade etmeliyim ki, Gaziantep’te gençler ve kadınlar uzun yıllardır dile getirdiğim gibi, partinin kapısında içeriye girmeye cesaret edememektedir. Daha trajikomik yönü, onların girmesine müsaade edilmemektedir. Çünkü küçük olsun benim olsun zihniyeti yıllardır CHP’yi sarmıştır. Partiyi kendi şirketi gibi görenler, CHP’yi aile partisine benzetmekten öteye gitmeyenler, yeni isimlere kapıları kolay kolay açmamıştır. KONUŞAMADIK AMA SÖYLEYECEKLERİMİ YAZACAĞIM ELBETTEŞimdi gelelim asıl söyleyeceklerime… Başbaşa görüşme şansım olsaydı eğer, (kaldı ki arayıp haber de etmişler ve “başbaşa görüşeceksiniz” diyerek benden onay da almışlardı) Ama sanırım program çok sıkıştığı için görüşemedik. Olsun ben de söyleyeceklerimi buradan dile getireceğim. “Sayın Kılıçdaroğlu size söyleyeceğim tek şey; yıllardır kim varsa yüzde 90’ının bir kenara çekilmesini sağla. Büyüklere abi görevi ver, diğerlerine teşekkür et. Elbette bunların arasında değerli isimler var, onlardan faydalanmayı sağla. Ama parti yönetimlerine kesinlikle aldırma. Partiye dinamizm sağla. Hatır gönül dinleme. Doğru isimlerle görüş, bilgi al, genel merkezden Gaziantep’e görevli olarak göndereceklerinize, eski tanıdıkları partililerle bağ evleri - restorant yasakları koy. Ankara’ya dönerken asla hediye aldırtma. Baklava paketleri ve tepsisiyle Ankara’ya uğurlanmasına engel ol. Yeni jenerasyonlar, yeni heyecanlar sağlamak ve Gaziantep’i tekrar CHP’nin kalesi yapmak istiyorsan bırak küsenleri ve tepki verenleri. Şunu unutmayın ve göz ardı etmeyin. Yapacağınız hamleye tepki koyan bin küskün partili olsa, buna mukabil 100 bin kazancın olur. 5 bin küsen varsa bunun 500 bin getirisi olacaktır. Bırak genç kadın ve erkekler yönetsin partiyi. İl başkanı kadın olursa daha iyi olur, ama olmasa bile ilçe başkanlarını mutlaka kadın olmasını sağla. SON NOTUM: Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu söylediklerimi yapacağından emin değilim. HEPİNİZE İYİ HAFTALAR