Bir işletmeniz var ve doğal olarak gerçekleştirdiğiniz ticari faaliyetinizden dolayı belirli vergi mevzuatlarına tabi olup, bir vergi mükellefi olarak devlet karşısında bazı ödev ve sorumluluklara tabi iseniz, bu haftadan itibaren başlattığım “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” yazı dizisini mutlaka okumalısınız.

Muhtemelen bir Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ile anlaşıp, işletmenizin resmi defterlerini ve beyannamelerini mali müşavirinize hazırlatmakta, işyerinizle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında mali müşavirinizin sizi temsil etmesini sağlamaktasınız. İşyeriniz ile ilgili birçok gider yapmaktasınız, gerçekleştirdiğiniz tüm işlemlere ait belgeleri her ay muhasebecinize teslim etmektesiniz. Peki hangi giderlerinizin vergi kanunları açısından kabul edildiğini, hangilerinin kabul edilmediğini biliyor musunuz? Gelin yazı dizimizin bu ilk bölümünde öncelikle gelir vergisi mükellefi olan şahıs mükelleflerin gelir vergisi mevzuatındaki sırasına göre önce kanuni açıklamalarını, sonra da detaylı açıklamalarını belirterek hangi giderlerinin kanun önünde kabul edilmediğini hep birlikte açıklayalım.

-İşletme sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler, yani daha açık bir dille sizin, eşinizin veya çocuklarınızın işletmeden doğrudan çektiğiniz kar payı haricindeki paraları ve parayla ifade edilebilecek değerleri işletmenizin gideri olarak gösteremezsiniz.

-İşletme sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar. Açıklama gayet net galiba, detay açıklamayı gerek görmüyorum.

- Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler. İşletmenize sermaye olarak koyduğunuz paradan dolayı, kendinizi bir banka gibi görüp, kredi çekmişçesine faiz işletip, işletmedeki sermayeniz için faiz talebinde bulunmanız her ne kadar mantıklı olmasa da, olur da işletme sahibi böyle bir şey yapar denilerek kanun metninde böyle bir açıklamaya yer verilmiş. Tabi bankadan işletmeniz adına kredi çekip sermaye yaptı iseniz ödediğiniz faizleri gider olarak gösterebilirsiniz.

-Teşebbüs sahibinin eşinin ve küçük çocuklarının işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki alacakları üzerinden yürütülecek faizler. Yine yukarıda belirttiğim üzere işletmeye cari hesap şeklinde alacaklı olan işletme sahibi, eşi ve çocukları için bu alacakları üzerinden işletilmesi ön görülen faiz tutarları işletme için bir gider olarak kabul edilmeyecektir.

-İşletme ile işletme sahibi arasında olabilecek olan alışverişte malın veya alışveriş konusu değerin emsal, yani piyasa fiyatının altında kalan tutar, işletmeden çekilmiş olan paralar gibi görülüp, işletmenin gideri olarak görülmeyecektir. Yani bir örnekle açıklayacak olur isek, işletmeden piyasanın çok altında değerle aldığınız bir otomobilden dolayı aradaki fark tutarın işletmenin zararına eklenmeyeceğinden bahsediliyor.

- Her türlü para cezaları ve vergi cezaları, her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ürünlerine ait ilan ve reklam giderlerinizin %50si, işletme adına olan yat, tekne gibi motorlu deniz ve hava taşıtlarının işletme iştigal konusu ile ilgili olmayanların amortisman tutarları işletme için gider yazılamayacak olan diğer hususlardır.

- Basın yolu ile işlenen fiillerden, radyo veya televizyon yayınlarından doğabilecek maddi ve manevi zararlardan dolayı ödenen tazminatlar işletmenizin gideri olarak kabul edilmemektedir.

Yukarıda saydığım maddelere ek olarak, işletmenize ait olmayan hiçbir gider ve harcamanın sanki işletmenin gideriymiş gibi belgelendirip muhasebe kayıtlarına alınmasını muhasebecinizden talep etmeyiniz. Mali müşavirinizle istişare etmeden sponsorluk ve bağış gibi harcamalar yapmayınız. Nitekim bu konulardaki bazı harcamalar gider olarak gösterilebilmekte, bazıları belirli istisnalara tabi tutulmakta ve bazıları gider olarak gösterilemediğinden ileride başınızı ağrıtabilecek vergi incelemeleri ile karşı karşıya kalabilme ihtimalini göz önünde bulundurmanız gerekiyor.