Binlerce insanın oturduğu yüksek katlı camla kaplı plazalarla ilgili bir araştırma yok
Eski yapılaşmanın olduğu bölgelerde, deprem anında neler yapılabilir
Gerek Avrupa yakası gerekse de Anadolu yakasında.
Kentte yaşayanların bundan haberi dahi yok.
Öyle bir durum ki adamlar plaza yapmışlar,
Duvar yok
Dış kolonlar gözle bakıldığında diyorsun ki eyvah
Deprem kuvvetiyle bunlar kesmeye maruz kalabilir
Ürkütüyor !
Ya camlar şimdiden kırılmış bir çok binada
Ya yönetimler ?
Yaptırmıyorlar, binayı yapanın üstüne atıyorlarmış
Onlarda sigorta şirketlerinin.
İstanbul’a bakıldığında yılların ihmali göz önünde.
Şu bina, örneğin bu bina şu da olabilir diyerek gözünüzle dahi sıkıntılı binaları gösterebiliyorsunuz.
Bİnaların altlarında dükkanlar var
Eski yapıların çoğunda ya kirişin ya da kolonun içinden borular geçmiş durumda
Ayrıca zemin düşünülmeden bir şehirleşme rantı gelişmiş gitmiş
Kimse dememiş ki kardeşim buralara imar izni verilir mi hatalıdır.
Köprülerin son durumu iyidir umarım
Zaten trafiği felç olan bu büyük kentin, deprem sonrası kenti boşaltmaya çalışmalarını kanalize edecek ekipler hazırlıklı mı?
Bizim kentte(Gaziantep’te) yaşadık biliyoruz…
Araçlar on santim ilerleyemiyordu, üst üste kilitlenmişti trafik.
Benzin de yoktu, su yoktu, ekmek yiyecek yoktu.
İlk üç gün büyük sıkıntılar çekilmişti.
İstanbul diğer kentlerimiz gibi hazır değil depreme.
Ne Valilikten, ne belediyelerinden, ne afad yöneticilerinden içimize su serpecek gelişimler yok.
Koordinasyon öncelikle sağlanmalıyken,
Şu anda kentte yaşayanlar olası bir depremde inanın nereye sığınacağını dahi bilmiyor.
Çünkü halka bu yazılı dağıtılmıyor.
Televizyonlarda bilgi verilmiyor.
Yıllar var belki de olmaz diyerek geçiştiriliyor.
Ya da bizler duymadık.
Hiç kimseyi suçlamıyoruz
Ancak bu inanılmaz yükseklikte ki binaların depremle ilgili yönetmelikleri ve malzeme karekterleri tekrar incelemeye alınmalıdır.
İstanbul ülkemizin lokomotifi.
Ekonomik olarak en önemli metropol şehrimiz.
Duyarlı olmak zorundayız.
Şahsen ben tedirginim.
Amacımız, erken uyarı yaparak, diğer uyarı yapan tüm bilim adamlarına destek olmak.
Halkımız ise artık bu seslere,ses vermelidir.
Uyarmak,bir daha uyanmamaktan iyidir.
Siyaseti düşünmeden kent için ne yapmak gerekiyorsa hükümetler, yerel yönetimlerle el ele vererek kenti depreme dayanıklı ve hazır hale getirebilir.
Aksi takdirde herkes bu yükün altında kalır.