Futbolsever adına 45 dakikalık bölümde çok güzel ve çekişmeli bir maç izledik. Beşiktaş maça ön alan baskısıyla başladı, Gaziantep bocaladı. Ama bir uzun pasta Beşiktaşlı oyuncu hata yapınca oraya hızla gelen Bayo topu filelere yollayınca durum değişti. Çünkü Beşiktaş telaşlı oynamaya başlayınca Gaziantepli futbolcular bunu avantaja çevirmeye çalıştı. Ne var ki final paslarında isabet oranı düşük olunca gol pozisyonlarında beklediğimizi bulamadık. İlk yarıda sırıtan 3 oyuncu var. Birisi Camara, pas yapacak zamanda çalım, çalım atacak zamanda pas yapmaya kalkışınca ikisinde de kaybediyor. Maxim de çok top kaptırdı ve isabetli pas atamadı. Birde Kozlowski var sırıtan. Eski havası yok, yardımlaşmada zayıf atağa çıkmada etkisiz. Bana göre ilk yarının en çalışkanı Ogün’dü. Çol çalıştı çok koştu çok top kazandı ve çok az hata ile oynadı. Tek hatası rakibinin ön alan baskısında topu kalecisine atınca kısa düşen pas Beşiktaş’ın golünü getirdi. Aslında Zafer bu pası ustalıkla değerlendirebilirdi. Ne var ki, önünü kapatan rakibinin üzerine vurunca pisi pisine gol yedik. Buna rağmen fazla eleştiremem çünkü gerçekten iki tane çok net pozisyonda Beşiktaş’a gol şansı vermedi.

2.Yarıda Beşiktaş yine gelecek. Gaziantep orta sahasında Ogün çok yoruldu onun için kesin takviye lazım. Ndiaye ilaç olabilir. Sorescu Kozlowski ile değiştirilebilir. Camara’ya Sabretmek gerek. Ama Gaziantep’in 2. Bölgesi mutlaka güçlendirilmeli. Eğer Burak hoca bunu yapabilirse, yine uzun toplarla Bayo’dan faydalanılabilir. Bana sorarsanız bu skora razıyım…

İKİNCİ YARI YORUMU

İlk yarının sonunda yazmış ve “Bana sorarsanız bu skora razıyım…”demiştim. Aslında yenebilirdik ama sonunu getiremedik. Yine nefes kesen bir 45 dakika seyrettik, uzun zamandır bu kadar heyecanlanmamıştık. Maçın 90 dakikasını tarif edecek olursam, “ İLERİDE MUHAMMED BAYO, GERİDE ZAFER” sayesinde yenilmeden dönüyoruz. Zafer’in o kurtarışları, inanın uzun zamandır hasret kaldığımız bir kaleciye sahip olduğumuzu tescilledi. Muhammed Bayo’da forvette tam aradığımız adam oldu çıktı. Burak Yılmaz keşke Yusuf yerine Lungoyi’yi alsaydı demeden edemeyeceğim. Çünkü pozisyonlar tam Lungoyi’likti. Ama elbette hocanın bir bildiği var.

Şu bir gerçek Burak Yılmaz’ın ekibi bir süreden beri hasret kaldığımız mücadeleyi sergiledi ve mükemmel bir oyun oynadı. Kora kor rakibiyle boğuştu, didişti mücadele etti. Çok top kazandık çok boş alan yakaladık ama son hamlelerle yetersiz kaldık. Hiç önemli değil, bu maçtan alınan beraberlik bana göre GALİBİYET gibidir… Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Hasta halinde maça giden ve takımını yalnız bırakmayan Memik Başkana da maçtan önce dediğim gibi beraberlikle dönüyoruz…