Kış aylarında ortaya çıkan yoğun sis ve hava kirliliğinin en fazla etkilediği organın akciğer olduğunu belirten Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Anış Arıboğan, hem akciğer kapasitelerinin düşük hem de immün sistemlerinin yetersiz olabilmesi nedeniyle kirli havadan en çok çocukların ve yaşlıların etkilenebileceğini söyledi. Havadaki partiküller ile ya da gazlarla temasın azalması için dışarıda mutlaka maske kullanılmasını tavsiye eden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Evden çıkmak zorunlu bir hal aldıysa sağlığınız için maske takmalısınız” uyarısında bulundu. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Anış Arıboğan, sisli ve özellikle kirli havanın akciğer hastalıkları üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.Yeterince oksijene kavuşamazsak kendimizi zehirlerizKirli havanın en fazla etkilediği organın akciğer olduğunu belirten Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Kirli hava, bizim ulaştığımız konforun maalesef bir bedelidir. Gerek endüstri alanında gerekse şehirleşme dediğimiz daha kolay bir yaşam biçiminin hayatımıza getirdiği ciddi bir olumsuzluktur. Kirli havanın en fazla etkilediği organ da akciğerdir. Biz, havaya ve oksijene ihtiyacı olan canlılarız. Oksijen bizim olmazsa olmazımız ve bunu alabildiğimiz tek alan hava. Eğer havada yeterince oksijene kavuşamazsak, üstelik son derece toksik ve irritan dediğimiz gaz ve partiküllerle, sırf nefes alma uğruna buluşursak kendi kendimizi zehirliyoruz, hasta ediyoruz demektir.” dedi.Kirli hava, akciğer hastalıklarını olumsuz etkiliyorKirli havanın pek çok akciğer hastalığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “En fazla akciğer hastalığı olanlar, hava kirliliğinden etkileniyor. Covid-19 nedeni ile zatürre geçirmiş hastalar olumsuz etkilenebiliyor. Hava kirliliğinden tekrarlayan akciğer enfeksiyonları yaşanabiliyor. İrritan hava yolları, nefes alamamak gibi şikayetler ve boğulma hissiyle hastaneye başvuran hastalar olabiliyor. Hava kirliliği nedeniyle alerjik akciğer şikayetiyle izlenen bir çocuk hasta ya da erişkin bir birey de sorunlar yaşayabilir. Koklanan egzoz gazları, sisin getirdiği yapışık partiküller veya evdeki herhangi bir malzeme, örneğin parkelerdeki cilalar, deodorantlar, parfümleri akciğer hastalıklarını daha da kötüleştirecektir. Bunun sonu hastane bakımıdır, zatürredir, hava yollarının kapanmasıdır. Ayrıca yoğun bakımda solunum desteğine kadar gidebilir.” uyarısında bulundu.Akciğer hastaları bu havalarda ne yapmalı?Akciğer hastalarına bu havalarda nasıl hareket etmelerine ilişkin önerilerde de bulunan Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Akciğer ile ilgili bir problemimiz hava kirliliği ile bağlantılı kronik bir süreç olabilir veya hava kirliliği dışında ortaya çıkmış bir rahatsızlık olabilir. Örneğin akciğerinizle ilgili bir kanser ameliyatı oldunuz veya astım tanınız var ya da alerjik hava yolları bulunan çocuklarınız var. Öncelikle yaşam biçiminize dikkat edeceksiniz. Hava kirliliği aslında kronik bir süreçtir. Hem dış ortam hem de iç ortamda biz zehirlenebiliriz. Ancak şu anda konuştuğumuz şey özellikle kışın da sebep olduğu, ısınma gibi özel durumların da ekleme yaptığı akut durumlardır. Maruziyeti azaltmak gerekir.” uyarısında bulundu.