Süper Ligde her hafta sansasyonel süreçler geçiren, son haftada da başkanının istifa ettiği Gaziantep FK, Fenerbahçe'yi Kalyon Stadında ağırladı. Galibiyet hasretine devam eden Şahinler, küme düşme hattına iyice yaklaştı. Erol Bulut, maça 4-2-3-1 dizilişi ile çıktı. Fenerbahçe'nin öne çıkan savunmasının arkasına hızlı hücumlarda Sagal ve Markovic ile sarkma, Joao ve Maxim ile sonuçlandırma üzerine plan yaptı. Jorge Jesus ise Galatasaray maçının ilk 11'inden tam 5 farklı oyuncu tercihi yaptı.Henüz 8.dk'da Ertuğrul'un büyük hatası ile Valencia boş kaleye topu yuvarladı ve Şahinler 0-1 geriye düştü. Futbolda 'kritik hata istatistiği' tutulsaydı ve bu alanda bir lig olsaydı, Ertuğrul tartışmasız ligin lideri olurdu. Bu kadar hataya müsait bir oyuncunun profesyonel olmasına mı üzülmeli, yoksa Gaziantep FK gibi bir takımda sürekli oynamasına mı şaşırmalı bilemiyorum. Teknik direktörler -ki bizzat Erol Hoca'nın kendisi de söyledi- alt yapı oyuncuları ile ilgili, gençlerin eksiklerinin fazla olduğunu, tam hazır gelmedikleri zaman oynatamadıkları masalını bize anlatadursunlar, Ertuğrul gibi oyuncuların sürekli oynayarak başarısız sonuçlara neden olması futbolun kirli tarafının çok net göstergesidir. Sonra da boş yere kızıyoruz, Gaziantepli iş adamları niye takıma sahip çıkmıyor diye. Koca ilk yarıda, Ertuğrul'u zaten biliyoruz da İbrahim Pehlivan'ın da olumlu tek bir aksiyonunu göremedik. Amacım, bu iki oyuncuyu hedef göstermek değil elbette. Amacım, oyuncu alımında ve tercihinde teknik direktörlerin artık çok da masum olmadığına kesin kanaat getirdiğimi anlatmak. Yoksa Gaziantep FK, ilk yarıda Fenerbahçe karşısında daha iyi oynayan taraftı. Özellikle 30-45. dk'lar arasında Sagal, Joa ve Markovic ile net pozisyonlar buldu. Maxim ve Kitsiou'nun bariz şekilde etkili oyunu Fenerbahçe'yi zora soktu. Maçın en etkili oyuncularına baktığımızda Altay ve Ferdi ile Maxim ve Kitsiou'nun belirtmek yanlış olmaz. İkinci yarıya da etkili başlayan Şahinler, pozisyonlar bulmaya rakibi zorlamaya devam etti ve Kitsiou ile eşitliği yakaladı. Fenerbahçe tarafında Jesus, galibiyet için ofansif olarak Gaziantep savunmasının dengesini bozmak adına, Lincoln, Rossi ve King hamleleri yaptı. Sagal'in 2.sarı karttan atılmasıyla da, oyun iyice Gaziantep 1.bölgesine yığıldı. 10 kişi kalan Gaziantep'in bütün oyun planı alt üst oldu ve deyim yerindeyse son 20 dakikayı 'grogi durumunda', ne yaptığını bilmez bir halde geçirdi. Sağdan, soldan ve merkezden sürekli penetrasyon yapan Fenerbahçe, Gaziantep ceza sahasında tam 44 kez topla buluştu. En sonunda da 90+1'de Valencia ile galibiyet golünü ulaştı. Golde yine, Ertuğrul'un savunma zaafiyeti söz konusuydu. Topla kale arasına iyi giremedi ve Valencia'ya vuruş imkanı sağladı. Bu mağlubiyetle dibe çöküşü devam eden kırmızı siyahlı takımın, küme düşme hattıyla arasındaki puan farkı 2'ye düştü ve tehlike çanları iyiden iyiye çalmaya başladı. Özel hayatta olsun, iş hayatında olsun başarısızlığın sorumluluğunu almak ve gerekeni yapmak insanın kendisine saygısı gereğidir. Erol Bulut'a tavsiyem, kendine saygısı için artık gerekeni yapmasıdır.