Milli Eğitim Bakanlığı Ataşehir Rehberlik ve Araştırma Merkezi ile Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi iş birliğiyle düzenlenen ve Anadolu Yakası'ndaki psikolojik danışmanları bir araya getiren “Anadolu Yakası PDR Günleri” etkinliği etkinlikleri düzenlendi. Konferansta konuşan psikolojik danışman Doç. Serdar Körük, "Sosyal medyayı kullanarak fotoğraf paylaştığımızda daha sonra veri alınca haz çıkıyor. Haz duydukça regülasyonumuz bozuluyor yani haz yükselişimiz yükseliyor. Daha sonra yaptığımız etkinlikler bize yeteri kadar haz vermeye başlıyor. Aslında normal giden bir döngüyü biz bozmuş durumdayız" dedi.

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği'nin de destek verdiği etkinlik, Yeditepe Üniversitesi'nin Kayışdağı Kampüsü'nde yapıldı. “Koruyucu ve Önleyici Ruh Sağlığında Güncel Konular” temasıyla düzenlenen konferansa 900'den fazla Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (PDR) uzmanı katıldı. Etkinlikte dijital çağın yönetimi, ruh sağlığı, yeni nesil zorluklar ve çözüm önerileri gibi konular ele alındı.

Etkinliğe Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, Ataşehir Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Alaaddin Karaca, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Şube Müdürü Zeynep Aydın, Türk PDR Derneği Genel Başkanı Mesut Yıldırım, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Bölümü Başkanı Doç. Dr. Serdar Körük, öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşen Köse Şirin ve çok sayıda akademisyen katıldı.

“Amaç, Okul Psikolojik Danışmanlarını Güncel Konularla Buluşturmak”

Yelkin Diker Coşkun ise "Psikolojik danışmanların mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla akademisyenler ile sahada çalışan profesyonelleri bir araya getirdik. Bugün burada 900'den fazla okul psikolojik danışmanını ağırlıyoruz. Gün boyunca iki panel ve 20'den fazla çalışan ile hızların güncel bilgi ve terapilerle etkileşimli, verimli bir gün geçirmelerini hedefliyoruz" dedi.

“Dijital Bağımlılık Diğer Bağımlılıklarla Aynı Mekanizmaya Sahip”

Etkinlikte konuşan Yeditepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Serdar Körük, dijital medyanın bireylerin üzerindeki yaşamlarını anlattı:

"Dijital medya, oyunlar, sosyal medya, çevrimiçi alışveriş platformları ve akıllı telefon kullanımı gibi birçok başlığı kapsayan bir alan. Tüm bu bağlantılar, davranışlar ve teknolojik bağımlılıklar grupları birleşiyor. Bu ilişkilerin hem psikolojik hem de görünen etkileri, diğer bağımlılık türleriyle aynı mekanizma üzerinden işler. Yani dopamin üzerinden çalışan haz sistemiyle."

Doç. Dr. Körük, sosyal medyadaki bireylerin haz derinliği üzerindeki etkisine dikkat çekti:

"Dijital medya paraları ya da sosyal ağlarda iletişimde haz dağıtılır. Bu haz, beyinde dopamin salgılanması neden olan biyokimyasal bir süreç. Ancak bu süreç sık tekrarlandıkça haz hızımız yükseliyor, regülasyon bozuluyor ve daha önce keyif veren faaliyetler artık yeterli gelmeye başlıyor. Haz korumayı korumak için aynı uyarana sürekli ışınlanmanın doğuyor ve bu da dijitalliğe bağımlı yerde hazırlıyor. Uyarana ulaşmadığımızda iseluk hızlanma ortaya çıkabiliyor."

“Dijital Medyayı Araç Olarak Kullanmalıyız”

Doç. Dr. Körük konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Haz sınırımızı koruyabilmek için dopamin toleransını dengede tutmalıyız. Çocukluk döneminden itibaren aşırı uyarana kalan maruz kalınabilir haz toleransı düşük olur. Dijital medya, ihtiyaçlarımızı karşılayan bir araç olarak kalmalı, ihtiyacın kendisine dönüşmemelidir."

“Okullar, Eşit ve Adil Erişimin Anahtarıdır”

PDR uzmanı Doç. Dr. Ayşen Köse Şirin ise, ruh sağlığı hizmetlerine erişimin eşit ve adil olması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

"Bu okul düzeni psikolojik danışmanları çok önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü farklı sosyo-ekonomik düzeydeki tüm çocuklar için erişilebilir durumdalar. Ayrıca yalnızca sorun çözen profesyoneller değil, okul iklimini destekleyen, izole edilmiş yapısal oluşumlu ve çalışır durumda olan kişilerdir."