Herkesin gönlünde en sevdiği insanların isimlerini ve sevgisini taşıdığı bir taht vardır. Gönül tahtı diyorlar adına. Bu tahtın en tepesinde ise en özel birisi oturur. Birçok evlilerin bu tahtında onun çok sevdiği ve sevildiği eşi oturur. Ne mutlu bu özel duyguyu hisseden evlilere. Ulu öner Mustafa Kemal Atatürkün ise gönül tahtımızda değişmez yerini sevgi ve saygı ile her zaman hissederiz. Ülkemize ve dünyaya çok değerli eserler vermiş nice değerli insanların da gönlümüze ayrı yerleri vardır.

Sevgi ve saygı ile hatırlarız. Bazı insanların bir sevgilisi, bazı insanların çok özel dostları ve arkadaşları vardır gönül tahtında oturan. Fakat bu taht öyle bir yerdir ki, layık olmadığı geç de olsa anlaşılan veya kerhen hatta sehven bu tahtta oturmuş gibi görünenler ve anlaşılanlar, ansızın tahttan indirilen padişahlar gibi, bir gün gelir ve bir anda gönül tahtından indirilir ve gözden düşerler. Allah haksız yere bu duruma düşenleri korusun, hak edenler de ettiğini bulsun.

Birini bizim gönül tahtımızdan indirmek bize belki çok zor gelmeyebilir. Çünkü gönül tahtımıza oturmasını düşündüğümüz bir başka aday aklımıza gelebilir ve bizi teselli edebilir. Fakat biz birinin gönül tahtında iken ansızın, bize sebebini anlatmadan ve biz ne olup bittiğini anlamadan, hiç hak etmediğimiz bir şekilde ve zamanda onun gönül tahtından indirilirsek, bu çok acı bir olaydır. Katlaması ve hazmedilmesi çok zordur.

İnsan gökte süzülerek uçan bir uçakta mutlu ve huzurlu bir şekilde uçarak giderken, ansının paraşütsüz olarak onlarca kilometre yüksekten boşluğa fırlatılmış ve en derin uçurumlara yuvarlanmış gibi hisseder kendisini. Kalbindeki acı bir sızı, kendisini durmadan hissettirir. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. O nedenle gönül tahtına birini oturturken veya birinin gönül tahtında olduğumuzu zannederken, oldukça derin düşünmemiz ve tedbirli olmamız gerekir.

Ne biri tarafından incitilelim, ne de biz birini incitelim. Çok şeyin değiştiği bu devirde, gönül tahtı konusunun üzerinde fazla durmaya gelmez. Fakat hak etmeyen birini gönül tahtımızda tutmayalım yeter. Hayatta yapılması gereken başka önemli işlerimiz vardır. İşimize bakalım. Çalışmak ve dürüstlük en büyük erdemdir. Kalın sağlıcakla değerli okurlarım…