Gaziantep Valiler yönüyle gerçekten şanslı bir şehir. Gelenlerin büyük çoğunluğu kentle uyum sağlamıştır. Ve bu şehrin en önemli özelliklerinden birisi de Valilik yapanları sürekli zirveye taşımak olmuştur. Bunlar Bakan olmuşlar, büyük şehirlere ve özellikle İstanbul’a Vali olarak atanmışlardır. Bunun yanısıra öyle Valiler olmuştur ki, kent halkının kalbini kazanmış, gönüllerde kalmıştır. Yani genel olarak bakıldığında uzun, orta ve yakın tarihlerde görev yapan Valilerin birkaçı hariç geri kalanı çok değerli bürokratlardı. Gazetemizin internet sitesinde tüm Valileri öğrenme ve kente bıraktıkları izleri görme imkanını sunuyoruz zaten. Çok ilginç bir şey söyleyeceğim; görev yapan bazı Valilerle ilk zamanlarımız hep sürtüşmeli, tartışmalı, hatta emniyet ve adliyeye kadar uzanan sıkıntılar yaşatılmış birisiyim. Bunda en önemli etken, göreve başladıkları ilk dönemlerde yakın çevreleri tarafından şahsım adına yanlış, hatta kasıtlı enforme edilmeden dolayı ilişkimizin bozulmasını sağlamak olmuştu. Ama zamanla o Valiler zamanla gerçeği anlayınca diyaloglarımız başlamış ve seviyeli bir Vali – Gazeteci ilişkisi yaşanmıştır. Şunu da belirteyim, sınırımı korurum, mesafemi ayarlarım, ilişkimin seviyesini hesaplar, şahsım adına değil, yaşadığım kentin adına diyaloglara girerim. Bu saygı çerçevesinde Gaziantep’ten giden çok sayıda Valimiz ile temasımız devam ediyordur.
HOŞGÖRÜNÜN TAVAN YAPTIĞI BİR PROFİL
Gelelim asıl konumuza. Biliyorsunuz geçen haftaya bakışta Fatma Şahin’in Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile ortak ev sahipliğinde gerçekleşen 2025 Avrupa Günü programı kapsamında Delegasyonu Başkanı Thomas Hans Ossowski ile düzenlenen basın toplantısında yapmış olduğu konuşmanın içinde yer alan önemli mesajları ifade eden görüşümden sonra, bu hafta Vali Kemal Çeber’i yazacağımı söylemiştim.
Belki biliyorsunuz bu ay Sayın Vali Kemal Çeber’in Gaziantep’e atanmasının 2 yılı doluyor. 25 Haziran 2023 yılında tam da Fatma Şahin’in Babası Mustafa Amca ile ağabeyim Muharrem Özekşi’nin yakın ölüm tarihlerine denk geldiği tarihtir Kemal Çeber’in şehrimize atanması…O tarihten beri çok sık görüşmesek de her karşılaştığımızda sanki dün konuşmuşuz gibi samimi ve içten muhabbetimiz oluyor Sayın Vali ile… Zaten o konuşmaların ağırlık noktası da hep kent adına yapılmış oluyor. Burada hemen belirteyim, çok şükür 2 sene boyunca Sayın Çeber ile herhangi bir kırgınlığımız olmamıştır. Ara sıra eleştirel yaklaşımlardaki yazılarım için hemen buluşur değerlendirme yaparız. Tabii sorumluluk alanımızda kalacak şekilde Gaziantep’i konuşuruz. Tavsiyemiz 2. Yılını bitirirken görevde kaldığı süre içinde Vilayet olarak yapılan faaliyetleri anlatan bir toplantı düzenlemesi olacaktır.
VALİLİKTE ZİYARETLER FASLI HİÇ BİTMEZ
Sayın Kemal Çeber atandığı dönemde Gaziantep’te deprem zamanında Koordinatör Vali olarak görev yaptığından şehre fazla yabancı değildi. Ama bu Gaziantep’i tanıma adına çok da yeterli değildi elbette. Çünkü bu şehri tanımak öyle kolay değil, en başta ticaret ve sanayi dünyası, odalar, STK’lar ve en önemlisi belediyeler…Dahası kentte yaşayan vatandaşlar. Ve Gazianteplinin asla vazgeçemediği hayırlı olsun ziyaretleri… Günlerce haftalarca hatta aylarca sürecek bir program yükü… Doğrusunu söylemek gerekirse ilk zamanları hiç kolay geçmedi. Zaten bu kente üst düzey bürokrat atandığında ziyaret faslı hiç bitmez. Hala da devam ediyor. Ama artık eskisi gibi değil, bu kez kendisi gidiyor ziyaretlere.
FATMA ŞAHİN İLE YAŞANANLAR VE SONRASI
Öncelikle hem Sayın Vali’nin hemde Sayın Fatma Şahin’in hoşgörülerine sığınıyorum. Bu gerçeği anlatmam lazım. Çok kimse bilmiyor ama siyaset ve bürokrasi, hatta iş dünyası bunları çok iyi biliyor. Sayın Vali Çeber’in göreve başladığı ilk günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’le arasına görünmez bir mesafe girdi. Konulan bu mesafede, Vali Bey’in kendine göre haklı tarafları olabilirdi ama o zamanda genel kanaat, çevresindeki bazı kişilerin Şahin aleyhindeki etkisi azımsanamazdı, çünkü artık herkes bu durumu dillendiriliyordu. Haliyle Başkan Şahin de bu mesafeden rahatsızdı. Şehirde yönetim uyumu olmadan çözüm üretilemeyeceğini bilen biri olarak, yaşanan kopukluk dikkatlerden kaçmadı. Hele önceki Vali Davut Gül ile birlikte şehri yönetmede çok iyi bir ikili haline gelmelerinden sonra Kemal Çeber’in mesafeli durması ister istemez kent için atılacak adımları yavaşlatıyordu. Çünkü Vali’nin kendi çizgisiyle hareket etmesi, birliktelik gücüne sekte vuruyordu.
TARİHE GEÇEN İMZA SÖYLEMİ
Ama Fatma Şahin yılların tecrübesine sahip birisi. O dönemlerde her şeye kulağını kapattı ve sabırla olgunlaşmasını bekledi. O da çok iyi biliyordu ki, kendisinden rahatsız olan bazı kesimler, Vali ile arasının iyi olmasını istemiyordu. Ne var ki, akıllı insanlar gerçeği görmeyi geciktirmez. Kısa süre sonra Sayın Kemal Çeber ile Fatma Şahin olması gereken uyumun sinyallerini verdi, hatta çok iyi bir dayanışma içine girildi. Öyle ki, Fatma Şahin’in bir yıllık faaliyetini anlattığı toplantıya katılan Vali Kemal Çeber kameralar karşısında yaptığı konuşmada; “Fatma Hanım ne isterse okumadan imzamı atarım” diyerek olması gereken mesajı vermiş oldu. Bu sadece bir cümle değildi. Bu, “Ben artık bu şehirdeki uyumum” deme açıklamasıydı. Öyle ki, yönetim diliyle yazılmamış bir protokol gibi. Bu yakınlaşma, sadece iki kişi arasındaki değil, iki makam arasındaki gizlenmeye çalışılan buzların eridiğinin göstergesiydi. Dahası zaten daha önceden başlamış olan diyalogun kamuoyuna duyurulmuş haliydi… Bana göre kazanan Gaziantep olmuştur. Bir şey daha var elbette. Sayın Vali’nin izlediği politika bir şehir için çok değerli. Yanında Başsavcı, Jandarma Alay Komutanı, Emniyet Müdürü ve bazen de Kaymakamlar ile birlikte her platformda varlıklarını hissettiriyor. Şehir adına şahane bir uyum sergileniyor.
VALİ OLDUĞUNU SÖYLEMEYEN SADE VATANDAŞ GİBİ HESAP ÖDEYEN VALİ
Gelelim son bölüme… Şimdi bir gazeteci gözüyle değil de bir vatandaş gözüyle bakacağım. Önceleri protokol çizgilerinde kalan bir Vali görüntüsünü yaşayan Gaziantep halkı, artık öyle olmadığını görmeye başladı. Şimdi sadece sanayicilerin değil, pat diye küçük sanayicilerle, firmalarla temasa geçen, esnafı da unutmayarak kapısını çalan, okullara giden, yolda gördüğünde çocuklarla büyüklerle sohbet eden, küçük büyük demeden tokalaşan, sokağın nabzını tutmaya çalışan, caddelerde yalnız başına veya bazen eşiyle birlikte yürüyen, rastgele bir lokantaya gidip sessizce yemek yiyen, çay içen ama asla Vali olduğunu söylemeyen sade bir vatandaş gibi hesabı ödeyip giden bir Valiye sahip Gaziantepliler. . Bu bürokratik bir gereklilik değil; bir şehrin ritmini duyma çabasıdır.
En önemlisi şu: Vali Kemal Çeber artık kendisini dar çevrelerin değil, Gaziantep’in geniş kesimlerinin sesiyle yönlendiriyor. Bu farkı hisseden şehir, artık “uzaktan bakan gibi vali” değil, “bizden biri gibi vali” demeye başladıysa, bu Sayın Çeber’in gerek özel yaşamında gerekse de resmi iş yaşamında Gaziantep’e kendisini kabul ettirdiğinin belgesidir.
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR