Gaziantepspor taraftarının neden kök salamadığını sayısının artış
sağlayamamasıni artık çok net anlıyoruz: Takımda istikrar yok bir hafta
galip gelip ertesi hafta taninmayacak kadar kötü oynarsan olacagı budur.

Konyaspor karşılaşması her iki takımın 6şar yabancı hakkını kullanarak
başladıkları bir umut maçı olarak başladı. Umut derken son haftalarda
alınan başarılı sonuçlardan sonra oluşan beklentiyi kastediyorum.

Bu umudun şiirsel göstergeleri Seyircisiyle gelen Konyasporun melodik ve
ironik seyirci korosu ( ironik derken Maratondaki taraftarlarimizin her
tezahuratina kendilerinin cevap vererek tamamlaması) ve siyahi
futbolcumuz Çibuke nin ellerini havaya açarak Allaha galibiyet için yardim duasi ederek baslamasiydi.

Zemin çok güzeldi doğrusu ama ilk yarı kelimenin tam anlamıyla takımımız
berbattı. İşin en tuhafı karşılaşmanın ilk kornerinde ilk gol geldi Holmen
ile ve 0-1 oldu.

Bu arada şu Holmen i kiralayamadık ya ona yanarım. Bize ilaç gibi gelirdi.
Son ana kadar ayağında topu ustalıkla gizlemeyi başarıyor ve mücadeleci
futbolcu örneği olarak alkışı hak ediyor.

Biz de Elyasa ile Holmen golden sonra 10 dakika münakaşa ettiler maç
esnasında. Elyasa kinuyu neden uzattı anlamadık.

İlk korneri mizi 16.dk da kazandık ama hepsi o, Devre sonuna kadar etkili tek
bir atak yok Gaziantepten.

Konya kalecisi çok rahattı o kadar ki bi ara kale direğine yaslanıp sosyal
medya hesaplarını kontrol edecek sandım.

Larson sahada gezindi. 17 sırt numarasiyla Orkan Sahanın en yakışıklı
futbolcusuydu. Karcemarkas yine %100 lük bir golü kornere çelmeyi başardı.

Maçtaki en önemli pozisyonda ise İlhan Parlak dk.73 de 6 pasta dokunamadı
ve cok onemli bir pozisyonu harcadi.

Neyseki küme düşme hattında değiliz ve önümüzdeki haftalar için canımız
sıkılmayacak kaybettiğimiz bu 3 puana üzülmeyeceğiz.