Siyasi yelpazenin merkezinde, ülkenin temel değerlerine bağlı bir partiye duyulan ihtiyaç, bunca partinin varlığına rağmen halen devam etmektedir. Bu boşluğu; iyi örgütlenme, doğru politikalar ve güvenilir kadrolar ile İYİ Parti doldurabilir.
Kuruluşunda bir heyecan fırtınası estiren, sonra hızı kesilen, daha sonra da nefes almaktan zorlanan bir İYİ Parti, Müsavat Dervişoğlu’nun liderliğinde yeni bir ivme kazandı. Lakin İYİ Parti kurmayları, iktidar hedefini taşra teşkilatlarına tam olarak anlatamadı.
Hedef iktidar ise genel merkez; doğru kadrolar ve halkın sorunlarını çözen projeler ile iktidar yürüyüşünü başlatmalıdır. Siyasetin bir gerçeği vardır. Tavan iktidar hedefinden uzaklaştıkça taban da dağılma sürecine girer.
İktidar yürüyüşü sadece “Kurmay Heyeti” ile başlatılabilir mi? Taşra teşkilatları da iktidar hedefine kilitlenmedikçe bu zor görünüyor. Dar alanda paslaşmalar, siyasi ikbal endişesi ve slogan milliyetçiliği ile hedefe nasıl varılacak?
İl ve ilçe kongrelerinden sonra İYİ Parti olağan kurultayını yapacak. Müsavat Dervişoğlu’nun ekibini kurmasının yanında; İYİ Parti’de yenilenme, değişim ve gelişimi sağlaması bekleniyor. Lakin merkezde yapılan değişim ve dönüşüm illere yansıyacak mı? Zira halka en yakın unsur olan ilçe ve il teşkilatları eski yapısı ile devam edecekse Genel Merkez’in işi zor. İşte size zor bir denklem!” Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan? “
Bu yazımın amacı; üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil. Dedim ya “Dost acı söyler! Dost olan gerçeği saklamaz abartılı övmeler ve şakşakçılık yaparak dostunun zarar görmesine neden olmaz. Dostun acı sözü acı da olsa iyilik içindir. Bazıları bu yazdıklarıma alınganlık gösterebilir, eleştirebilir de. Lakin gerçekler saklanamaz er ya da geç ortaya çıkma gibi bir özelliği vardır. Bir partiyi analiz ederken; mevcut oy tabanı, teşkilat yapısı, siyasi söylem, rakip partilerle ilişkiler ve toplumsal eğilimler dikkate alınmalıdır. Antalya ilini örnek alacak olursak;
Antalya, 500 kilometrelik kıyı şeridine sahip olması nedeni ile turizm öncelikli görülse de tarım, ticaret ve sanayi ile yaşayan ve her yıl bir Burdur nüfusu kadar göç alan kozmopolit bir Anadolu kentidir. Her ilden göç alması yanında, yabancıların da yaşamak için rağbet gösterdiği bir kenttir. Bu kentte halkın sorunlarına yüzeysel değil, derinlikli ve çözüm odaklı yaklaşmak gerekir.
Siyasi parti çalışmalarının “yerel milliyetçilik” eksenine indirgenmesi ise partiyi küçültür. Zira Antalya eski Antalya değildir. Demografik yapı değişmiş, yerel nüfus oranı oldukça düşmüştür.
Antalya’da İYİ Parti 2018 seçimlerinde %17 oy oranı ile 250.227 oy almış ve 3 milletvekili çıkarmıştır. Bu oran Türkiye genelinde %9,96’dır. 2023 seçimlerinde ise %11,31 oy oranı ile 194,340 oy alabilmiş, 2 milletvekili çıkarabilmiştir. 2024 Yerel Seçimleri ise tam bir hezimettir. %2,68 oy oranı ile ancak 38.876 oy alınabilmiştir.
İYİ Parti’nin Antalya örgütü, halkla birebir temas kuran, onların nabzını tutan, çözüm üreten bir yapıya sahip olabilseydi, bu kadar sert düşüş olur muydu? Üstelik 30.000 civarındaki üye sayısı 15.000’lere niçin düşürüldü? Bunun sorgulanması ve ona göre önlemler alınarak, yeni bir anlayışla yola çıkılması gerekir.
Bu sonuçların sorumlusu olarak sadece Genel Merkezi göstermek yanlış ve kolaycı bir yaklaşım olur. Zira teşkilatlarda birlik ve beraberlik sağlanamadığı, planlı ve koordinasyon sağlanarak seçime hazırlanılmadığı için böyle bir başarısızlık doğmuştur.
Şaibeli ve tartışmalı isimler, sırf “parası var” diye Genel Merkez’e tabanı olan, önemli şahsiyetler olarak önerilmiş, bu isimlerin gelmesi ile de parti üyeliklerinde istifalar ve tabanda tepkiler doğmuştur. Unutulmasın ki siyaset, insan kaybetme değil, “insan kazanma” sanatıdır. Ve Parti binaları kimsenin özel şirketi değildir. Halkın malıdır.
Yazımın devamını yarın yayınlayacağım.