Günümüzde toplumlar ve işletmeler sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik açıdan hızlı ve sürekli değişimin yaşandığı bir dönem içerisindedirler. Özellikle teknoloji, her geçen saniye değişmekte ve birçok farklı teknolojik ürün, sistem hayatımıza girmektedir. Globalleşmeyle birlikte iş dünyasında birçok iş kolu ve hizmet değişimin eşiğindedir. Her geçen gün değişen teknoloji ile birlikte bazı meslek kollarına ihtiyaç kalmazken bazı meslek kollarında dijital dönüşüm yaşanmaktadır. Dolayısıyla firmalar sektörde devamlılıklarını sağlayabilmek, ilerleyebilmek, en önemlisi ise büyük resimde fark yaratırken aynı zamanda öne çıkabilmek için kendilerini dijitale adapte etmek zorunda kalmaktadır.Kurumlara en önemli rekabet gücü sağlayan insan faktörünü bünyelerine kazandıran insan kaynakları da bu dijital dönüşümden en çok etkilenen birimlerden olmuştur.İnsan kaynakları birimi eskiden sadece resmi işlemlerin yapıldığı personel müdürlüğü vasfındayken değişen kuşaklar, çalışma şartları ve modellerinden sonra artık insan odaklı bir anlayış ile yönetimin stratejik iş ortağı olarak varlığını sürdürmektedir. Bu yeni kimliği ile insan kaynakları departmanı, kurumuna, minimum gider ve zamanla maksimum verimi ve katkıyı sağlayarak kendi alanında fark yaratabilir hale gelmiştir. Kurumsal dönüşümün başlangıcı, insan kaynaklarının işleyişinin bu dönüşüme adapte olmasından ve kurum içerisinde bu dönüşümü kurumun kültürü haline getirmesinden geçmektedir. Dolayısıyla insan kaynaklarının çizdiği yol haritası, kurumun kendi sektöründeki yol haritasına da katkı sağlamaktadır. Aynı açıdan değerlendirildiğinde günümüz şartlarında bu dönüşümlere kendisini en hızlı şekilde adapte edip yol haritasını güncellemesi gereken sektörlerin başında da sağlık sektörü gelmektedir. Zorlu pandemi şartlarını da göz önüne alırsak insan sağlığının en çok tehdit altında olduğu bu dönemde sağlık sektöründeki insan kaynaklarının işi diğer sektördeki insan kaynaklarına oranla bir hayli güçleşmektedir. Sağlık sektöründeki çalışma şartlarının zorluğu, ağırlıklı olarak vasıflı mesleklerdeki insanları bulma, bulunan nitelikli çalışanları kuruma kazandırırken onları hem geliştirme hem de kariyer rotalarını doğru şekilde çizme gerekliliği sağlık sektöründeki insan kaynakları yönetimini diğer sektörlere oranla daha zorlu ilerleyen bir süreç haline getirmektedir. Dolayısıyla globalleşmeyle birlikte yapay zekaya bağlı ortaya çıkan birçok hizmetin bütünleşik sistemler içinde birbirleri ile entegre edilmesi hem zamandan kazanç hem de maddi anlamda kâr sağlamaktadır. Değişimin getirdiği bu kolaylıklar sayesinde de dijital yazılımlar, firmaların iş yükünü azaltırken aynı zamanda çalışan açısından bakılınca da bu firmaların tercih edilen iş yeri haline gelmelerine, bu sayede firmaya en büyük katma değeri sağlayan gücü yani insan faktörünü kuruma kazandırmaktadırlar. Doğru insan gücüne sahip bir kurum ise uzun vadeli olarak sektördeki paydaşları ile rekabet ederek doğru hamlelerle gelişimini sürdürebilir konuma gelmektedir.