Büyük felaket 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin üzerinden bir ay geçti,Onbinlerce insanımızı, trilyonlarca dolarla ifade edilecek malımızı kaybettik.Geçmiş depremlerden ders almadığımızı, kapımızdaki depreme hem halk, hem devlet olarak hazırlıklı olmadığımızı gördük.Yüzbinlerce insan yersiz yurtsuz acı içinde can çekişirken, o insanlara faydası olmayan içi boş tartışmalara, hakaretlere şahit olduk.Bir ay kadar bir zaman geçmiş olmasına rağmen, hala çadır ve konteyner edinemeyen vatandaşlarımızın olduğunu duyuyoruz.Yapılan eleştiriler, yardım feryatlarına laf yetiştirmenin, ya da sadece eleştirmiş olmak için tüm olumsuzlukları bir yere yıkmanın sorunları çözmediğini öğrendik!Bir tarafta, kendisi yardıma muhtaçken, evindeki en yeni giysileri, en taze yiyecekleri , üç beş kuruş parayı ağlayarak ; "Depremzedeler üşüyor bunları onlara götürün" diye yardım toplama yerlerine getiren amcalar, teyzeler, çocukları da gördük.Onca acı içinde hiç utanmadan hırsızlık yapanları, gelen yardımları stok yapıp satan alçakları, yardımları hısım ve akrabasından başkasına dağıtmayan aç gözlüleri de gördük.Acılar insanı birleştirir...Millet olarak tüm dünyaya bu birlikteliği gösterdik.. Empati yapabilmenin ne güzel şey olduğunu, soğukta titreyerek yardım toplayan, kurtarmaya giden insanları gördük.Aç gözlü, kendilerinden başkasını düşünmemenin insanı ne hallere soktuğunu da gördük.Herkes mal sahibi olmak ister, herkes iyi yerlerde oturmak ister. Kimse para vererek edindiği hiç bir şeyden zarar görmek istemez. Gördük ki araç alırken gözettiğimiz hassasiyetleri ev alırken göstermezsek, çürük binaları kendimize mezar yaparız.Şimdi katil diye suçladığımız müteahhitleri tercih sebeplerimiz neydi acaba ? Dürüst kaliteli iş yapanları mı, yoksa ucuza mal eden hısım, akraba, aynı tarikat, aynı cemaat, aynı siyasi görüşten insanlar mı?Hangimiz aldığımız evin sağlamlığını, depreme dayanıklılığını araştırarak satın aldık.Almamışız bari bundan sonra, lütfen bundan sonra canımızı cananımızı düşünelim.Sahi merak ediyorum, böyle olacağını bilsek, adını duyduğumuzda dudak bükdüğümüz, alt tabaka insanların oturduğu izlenimi yarattığımız TOKİ Binaları hakkında aynı düşüncede olur muyduk.?Deprem sigortası tazminatlarının, daha az vergi, daha düşük tapu masrafı ödemek için bizim sunduğumuz rakamlar baz alınarak belirlendiği bilseydik 2 milyonluk evi 250 bin gösterir miydik ?Çağımız hatta günümüz insanı olarak içinde bulunduğu yozlaşmadan, sorumsuzluktan ders çıkarmadığımız takdirde daha çok acılar, hayal kırıklıkları yaşarız. Yazacak anlatacak o kadar çok şey var ki kelimeler yetersiz kalıyor.Allah insanımıza, insanlığa benzer acılar yaşatmasın.Halkımızın özellikle ev alırken, ev satarken, ev yaparken hile yapan mühendisten, müteahhitine, işçisinden ustasına, belediyesinden, siyasetine kadar içinde bulunduğumuz duruma trajik bir hikaye ile örnek vereceğim. "Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş pazara. Bir başka cambaz yanaşmış:“Kaça bu eşek?”“Bin lira!”“Aldım gitti, ver elini helalleşelim!”Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış:“Yahu görmüyor musun, bu eşek topal. Onun için ucuza verdi!”“O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış. Bu nedenle topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor!”Eşeği satana koşmuşlar:“Yahu bu eşek topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!”Satıcı gülmüş:“Eşek topal olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum!”Alıcıya koşmuşlar:“Yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni de kandırdı, parayı aldı!”Alıcı dövünmeğe başlamış:“Vay namussuz vay! Eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı!”.. Hikayeyi abartılı alakasız bulanlar olabilir ancak çağımız insanının ahlâk yapısı bundan daha güzel özetlenemezdi..! NOT; Bir sonraki yazımda ŞARKIŞLA'da şahit olduğum bir olay üzerine OKUL SERVİSLERİ ve SERVİS SORUMLULARI, Milli Eğitim, Okul İdareleri, öğrenci ve veli ilişkileri hakkında yazacağım, bu hususta özellikle servislerden dolayı mağduriyet yaşayanlar [email protected] mail ve 05368771776 nolu telefondan bana ulaşırsa sevinirim ."Müşterek dualarda unutulmamak dileklerimle Hayırlı Cumalar.