Zamlar için artık söyleyecek sözümüz kalmadı. Çünkü ne desek boş, herkes bildiğini yapmaya ve fiyatları yükseltmeye devam ediyor. Üstelik daha önce yazdığım gibi alıştık. Ama sanki gittikçe durum başkalaşıyor. Uyuştuk iyice ve böylece yaşam adına azından ucundan pahalı da olsa almak zorunda kalıyoruz. Ben bunu uyuşturucu alışkanlığına benzetmeye başladım. Yani bu zalimce acımasızca pahalılığa yavaş yavaş uyuşturucuya yakalanmış gibi alıştık farkında olmadan. Ve yine farkında olmadan marketlerde pazarlık yapmayı bile unuttuk. Önümüze ne dayıyorlarsa, etikete ne yazıyorlarsa o fiyata uymak zorundayız artık. Kuzu kuzu kasaya gidiyor ve ödemeyi yapıyoruz. Bu artık hepimizde uyuşturucu etkisi yarattı resmen… ARTIK UCUZLUK FİLAN BEKLEMEYİN Bilirsiniz uyuşturucuya bir kere başladın mı artık geriye dönüş yok. Tam da o durumdayız. Kurtuluş var mı? Var ama bunu sağlayacak tünelin ucundaki ışık yok maalesef… Yani anlayacağınız ucuzluk artık hayal oldu diyebiliriz. Bizlerinki de o işte. Türkiye ve Gaziantep dahil maalesef bu kadar, “Ben yaptım oldu” pozisyonuna düşmemişti. Şimdi onlar yapıyor biz sessizce kabul etmek durumunda kalıyoruz. Ekmekten tutunda tuza şekere kadar tüm gıda ürünlerini zamlı da olsa alıyoruz. Az alıyoruz, tek alıyoruz ama sonunda alıyoruz. AHA KURBAN BAYRAMI GELİYOR Akaryakıt da aynı durumda. Mecbur kalmasak arabaya binmeyeceğiz ama ciddi anlamda ihtiyaç gidermek için araç kullanmaya mecbur kalanlarımız var. Ama gerek mazot gerekse benzin durmuyor, petrol ucuzluyor ama bizde fiyatlar yine düşmüyor. Kamyoncu rezil, çiftçi rezil, taksici rezil. Vatandaş zaten tümden rezil. Sabit maaşlılar yandı bitti kül olmak üzere. Elektrik desen onu da kullanmaya mecburuz. Doğalgaz zaten kışın anamızı ağlattı. Önümüzdeki kış mevsiminde ne yaparız inanın bilmiyoruz. Aha Kurban Bayramı geliyor evde oturup ne yapacağımızı konuşuyoruz. Benim niyetim kesmemek. Sonuna kadar direneceğim. İKTİDAR VATANDAŞI KENDİ KADERİNE BIRAKTI Yani anlayacağınız durumlar artık kontrolden çıktı. İktidar da işi kendi haline bıraktı. Zaten onlar biraz da kendi derdinde. Eskiden canım dedikleri kol kanat vererek umut verdikleri halkı, şimdi kendi kaderine bıraktılar. Yarın oy zamanı azıcık vatandaşı hatırlar ve belki üç-beş kuruş maaşlara zam yaparlar. Ama bunlar fiyatları geri çekmez. Dahası yaptıkları artış kadar zamlar arkasından gelir. Size çok net söyleyeyim, artık bu vatandaşın büyük bölümü etkilenmiyor bu tür ilizyonik girişimlerden. Etkilenen vardır elbette, ama bunlar siyasette çoğunluğu teşkil etmiyor. Bunu AK Partili dostlarımızda biliyor. Konuşuyoruz çoğuyla. Hadi biz ağzımıza geleni söylüyoruz ama onlar her şeyi içine atıyor. Konuşsalar bile “bunları benden duymadın” diyor. MUHALEFET SANKİ A HABER GİBİ Muhalefet desen onları izlerken inanın Gaziantep’te her şeyin güllük gülistanlık olduğunu düşüneceksiniz. Büyük bölümü sanki A haber gibiler…Güya konuşuyorlar ama ben bu zamana kadar kentin sorunlarına çözüm bulmasını sağladıklarını göremedim. Yanlışım varsa düzeltsinler lütfen. Oysa Gaziantep’te durum öyle değil ki. Bu şehirde neler oluyor, neler bitiyor hiç oralı değiller. Resmen etliye sütlüye karışmayan bir politika izliyorlar. Gönül isterdi ki, şehrimizin yaşadığı sıkıntılar özellikle muhalefet tarafından ciddi manada gündeme getirilsin. Bundan inanın kenti yönetenler de memnun olacak. Yeter ki, sorunlar ciddi manada dile getirilsin, çözüm önerileri sunulsun. Bunu Valisi de belediye başkanları da bekliyor aslında. Çünkü Valiyi de belediye başkanlarını da dikkate alınacak bilgiler ve önerilerle harekete geçirebilmeli. Bildiğim ve gördüğüm kadarıyla muhalefet partileri başta olmak üzere STK’ların da şehrin sorunlarını çözüm odaklı gündeme getirme konusunda yeterli değil. . Öyle yüzeysel konuşmakla filan bu işler olmuyor. Gaziantep’te muhalefet partileriyle kentin sorunlarını bilen sivil toplum örgütleri çok sessiz. Sanki soru sormaya, eleştirmeye ve durum değerlendirmesi yapmaya korkuyor. Oysa kenti yönetenler tam tersi bu bahsettiğim kesimden öneriler, çözümler bekliyor. Bunları özellikle CHP, İYİ, DEVA ve GELECEK parti teşkilatlarından bekliyoruz. Saadet ve Demokrat Partinin de ses vermesini umut ediyoruz. Haklarını yiyemem DEVA Partisi en çok ses veren parti konumunda haberleri olsun. Onları A Haber konumuna sokarsam haksızlık ederim...YA HİÇBİR ŞEY YAPMIYORSANIZ NOHUT DÜRÜMÜ 1 AYRAN NASIL 20 LİRA OLUR ONU SORUN Kaldı ki Gaziantep bu yönde hazine. Çok donanımlı insanlar var. Siyasi partilerde çok değerli insanlar var. Bir düşünseler, biraz cesaret edebilseler Akademik yönlü çalışmalar yapılabilir. Sektörel bazda değerlendirmeler masaya yatırılabilir. Esnafın, memurun, işçinin yaşadıkları anlatılabilir. Neler yapılması konusunda çözüm önerileri sunulabilir. Şehrimizin daha iyi, daha yaşanabilir kent olması için neler yapılması konusunda fikirler geliştirilebilir. Eğitim konusunda, okullarımızın durumları, Suriyeli meselesi, ev kiraları, trafik, ulaşım, alt yapı, yeşil alan, lokantalar, Cafeler, tatlıcı ve baklavacı esnafının keyfi fiyat uygulamaları için kontrol adına çözüm önerileri getirilebilir. Örneğin bir nohut dürümü bir ayranın nasıl 20 lira olduğu verilerle ortaya konulabilir. VALİ’YE DE BELEDİYE BAŞKANLARINA DA KORKMADAN YANAŞIN, KONUŞUN SORUN İLETİN Yani işin özü muhalefet dahil STK’larımızın kentte yaşadığımız tüm sorunları ciddi manada dile getirmesi kaçınılmaz olmuştur. İnanın bu adımlar bile kenti yönetenlere ışık olacaktır. Yeter ki bu yönde çalışmalar yapılsın. Parti içerisinde, sivil toplum kuruluşları bünyesinde komiteler oluşturulsun. Görevlendirmeler yapılsın. Gerek Valiliğe gerekse büyükşehir ve ilçe belediyelerine somut veriler halinde sunulsun. Basına duyurulsun. Milletvekillerimiz de öyle. Buna iktidar partisi vekillerimiz dahil. Çünkü onlara da belki de bizden daha fazla şikayetler geliyor. Belki bu söylediklerimizi yapıyorlar ama bundan halkın ve bizlerin haberi olmadıktan ve sorunların çözüme ulaştığını görmedikten sonra ne işe yarar ki. Bakın geçtiğimiz günlerde bir Sermet Atay gerek eğitim gerek sağlık gerekse Üniversite için çok mantıklı eleştiri getirmiş, bunların ciddi manada sıkıntı olduğunu ifade etmişti. Hepsi elle tutulur nitelikte eleştirilerdi. Üstelik olması gerekenleri de söylemişti. Bundan dolayı bir gelişme yaşandı bilmiyorum ama keşke sonuç olarak bilgilenebilseydik. Umarım ilin valisi dahil tüm yetkililer Sermet Atay’ın söylediklerini dikkate almışlardır. Muhalefet Milletvekillerimiz de il başkanlarımız da öyle yapmalı. Yüzeysel eleştiri yapmak yetmez çünkü. Mecliste soru önergesi vermek elbette önemli ama bunu temsil ettikleri kentin yaşayan halkı hissetmeli. Vatandaş gerçekten her gün yaşadığı sorunları kendisini temsil eden Milletvekili tarafından dile getirdiğini ve çözüme yönelik uygulamalarda görebilmeli.Bu arada şehrin adını taşıyan ve içerisinde gerçekten çok değerli isimlerin yer aldığı Gaziantep Kulübünün de kentin sorunlarını dile getirme ve çözümler önerme konusunda eski günlerine dönmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. HEPİNİZE İYİ HAFTALAR