Hadi hepimiz empati yapalım ve böyle bir bölgede çocuğumuzun okula gitmek zorunda kaldığını varsayalım. Hangi ana baba gönül rahatlığı ile evlatlarını eğitim görmesi için bu bölgedeki okula gönderirken o yoldan geçmesini ister. Ama çaresiz olunca gönderir mecburen. Geçtiğimiz günlerde burada yine öğrenci bir çocuğumuz hayatını kaybetti. Niye? Fıstıklı mahallesindeki okula gidebilmek için yolun karşısına geçmek zorunda kaldığından. Kısa sürede yolun karşısına geçmek isterken trafik kazasıyla hayatını kaybedenlerin sayısı3’e yükseldi bu yolda. Yani fotoğrafta da göreceğiniz gibi burada resmen can pazarı yaşıyorsunuz okula gidebilmek için. Ve bunu günde 2 kez yaşıyorsunuz. ALTI ÜSTÜ BİR GEÇİTBir süredir inanılmaz şikayetler yapılıyor burası için. Özellikle Alpaslan Mahallesinde oturanlar, yolun karşısında Fıstıklı mahallesindeki okula gitmek için bir üst geçit istiyor. Ama gereksiz yerlere dünya kadar üst geçit yapanlar, hayati derecede önemli bu mahalleye yapmıyor. Hergün mutlaka kaza oluyor, bizler sadece ölüm olduğunda duyabiliyoruz. Yaralanan, korkudan bir daha o yolun karşısına geçmek istemeyen çocukların psikolojisini siz düşünün artık. Mahalle muhtarı başta olmak üzere herkes artık kafayı yiyecek. Başvurmadıkları yer kalmamış, hatta CİMER’e bile başvurmuşlar. Ama netice alınamamış. ekran-resmi-2021-10-31-18.14.01.pngBÖYLE BİR VALİ VE FATMA ŞAHİN VAR İKEN, BUNLARI NİYE YAZMALIYIM KI?Bir arkadaşım çekmiş göndermiş aracıyla geçerken. Resmen kanım dondu. Bakın fotoğraflara. Hanginiz çocuğunuzun her gün 2 kez bu yoldan geçmesine dayanabilirsiniz. Valla bana gönderilen videoyu görünce o çocukların korkudan endişeyle gelen araçlara baktığına şahit olunca “Benim Gaziantepimde bunlar olmamalı. Hiçbir bürokrasi gerekçeye aldırmadan buraya hemen üst geçit yapılmalı” dedim. Davut Gül gibi duyarlı ve hassas bir insanın Vali olduğu, Fatma Şahin gibi tuttuğunu koparan üstelik çocuk sevgisiyle dolu bir Büyükşehir Belediye Başkanına sahip Gaziantep bu görüntüleri hak etmiyor arkadaş. Altı üstü ne ki, bir üst geçit yapmak için topu bürokrasiye, ve karayollarına atmanın ne alemi var ki. Lütfen bu yola çözüm bulun Sayın Valimiz, Sayın Fatma Şahin başkanımız… GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİNİN KAPILARI MİZAH KONUSU OLDU Gaziantep Üniversitesine yaya ve araç girişinde yeni düzenleme yapıldı biliyorsunuz. Bunda amaç trafik akışının daha sağlıklı olması içindi. Ana kapı dediğimiz kapıdan sadece yayalar girecek, araçlar ise 3 ayrı kapıdan girebilecekti. İlk bakışta güzel bir düşünceydi. Tabii önemli olan bunu hayata geçirebilmekti. Görünen o ki, Büyükşehir Belediyesinin hesabıyla Üniversite Rektörünün uygulaması birbiriyle çelişti. Çünkü gelen şikayetler bir yerde terslik olduğunu gösteriyor. Bana gönderilen mesajlara göre, araçlı insanlar Mavera’ya geldiklerinde, arka kapı olan Şehitkamil’e yönlendiriliyor. Oraya gittiklerinde ise burasının sadece personel için açık olduğu söyleniyor. Sonunda dolaşa dolaşa Teknokent kapısından içeriye girme şansı bulabiliyorlar. Bu arada yıllardır kullanılan Caner halı saha girişindeki bariyerler bir açılıp bir kapanıyormuş. Haliyle insanlar buradan da geri dönmek zorunda kalıyor. Vatandaş güvenliğe “niye böyle” diyor, verilen cevap “Rektörün talimatı” oluyor. Bir şey daha var, sivil ve araç girişinin sadece Burç tarafındaki kapıdan yapıldığı ileri sürülüyor. Bir okurum yazmış, “Yaptıkları kapı uygulaması tam bir saçmalık. Ön kapıdan personel giriyor ama içerde işi olanlar ile öğrenci olan giremiyor. Bu ne kibir bu ne ayrımcılık anlamış değilim”diyor. İnanın yazarken benim bile kafam karışıyor, vatandaş ve öğrencilerin Allah yardımcısı olsun. REKTÖR ARİF HOCA, FATMA ŞAHİN'İ HEDEF Mİ YAPIYOR?Aslında Büyükşehir Belediyesi kamuoyuna yaptığı duyuruda; “5 Eylül Pazar Günü ana kapının araç trafiğine kapatılmasının ardından Güneykent, Abdülhamit Han, Yeditepe ve Karataş bölgeleri için Şahinbey Kapısı, şehir merkezi, 23 Nisan, Binevler ve Çağdaş bölgelerinden gelenler için Karayılan Kapısı, İbrahimli, Osmangazi, 15 Temmuz ve Gazitepe Bölgeleri’nden gelenler ise Şehitkamil Kapısı kullanıma açılacak” demişti. Görünen o ki, uygulama hiç te öyle gözükmüyor. Rektör Arif hocamızın büyükşehir belediyesinin yaptığı açıklamaya uymayan bu talimatlarına umarım Sayın genel sekreterimiz Sezer Cihan bir açıklama getirecektir. Çünkü bu yönde inanılmaz şikayetler geliyor. Elbette hedef de Fatma Şahin oluyor. BÖBREK NAKİL HASTANESİ İÇİN REKTÖRE CEVAPGeçen hafta Arif hocanın böbrek hakil hastanesi yaptırdım dediği konuya bir okurum açıklama göndermiş ve bakın ne demiş; “Ökkeş bey, ben Üniversite çalışanıyım. Yazınızdaki böbrek hastanesi yeni bir bina değil. Yavuz Coşkun döneminde Uluğ Bey Araştırma Merkezi olarak yapıldı-kuruldu. Ama hiç aktif olmadı. Binanın bir bölümünde birileri girip çıkıyor ama ne yapıyorlar bilmiyorum. Böbrek nakil hastanesi denen bölüm hala aktif değil. Ayrıca hiç hizmet vermeyen bu bina dört beş kez tadilat gördü. Dış cephe sürekli değişti. Ve tabi ki Türk bilim insanı Uluğ Bey'in ismi de silinmiş oldu.” Sayın Rektörüm bu kez bana yine teşekkür eder mi bilmiyorum… Sayın Rektörümüz bizi aydınlatırsa seviniriz.HEPİNİZE İYİ HAFTALAR