Maçı televizyondan izliyorum.. Bu arada sosyal medyada sürekli mesajlar alıyorum..

Gaziantepspor 1-0 mağlup ama golden sonra inanılmaz bir hareketlilik var. Orta alanı rahatça geçiyor, rakip kalede pozisyonlar üretiyoruz..

Bir, iki, üç, dört, beş ve devamı geliyor ataklarımızın.. Fenerliler şaşkın, elleri ayaklarına dolaşıyor adeta..

O sırada Twitterda görüşlerimi yazıyorum dakikaların 35i gösterdiğinde..

- Gaziantepspor erken golle 1-0 mağlup duruma düşmesine rağmen rakip orta alanı rahat geçiyor. Fenerbahçe uyanmadan gol attı attı, yoksa zor

Bunu yazdıktan sonra yine pozisyonlar üretiyoruz durmadan Fenerbahçe kalesinde.. Ama ayaklar tutuluyor, beyinler vuruş ustalığını enjekte edemiyor bir türlü..

Sonunda ilk yarı bitiyor ve peşpeşe goller gelip durum 3-0 olunca Twittera bir mesaj daha yazıyorum..

- işte korktuğum da buydu.. Ilk yarıda Fenerbahçenin dağınıklığından faydalanamazsan 2.yarıda bunun bedelini ödersin.. Gaziantepspor dağıldı.

Evet.. Maçın skoru 5-0...

Elbette utanç skoru.. Ama ben yine de çocuklara kızamıyorum nedense..

Sahaya bakıyorum kadro oturmuş değil. Yeni transferler daha arkadaşlarının adını bile ezberleyememiş durumda.. Kimin ne olduğunu, hangi meziyetlere sahip olduğunu henüz öğrenememiş.. Ama 11 kişilik kadroda birlikte mücadele ediyorlar.. Mustafa garibim forvet değil ama kendini inanılmaz bir ustalıkla gol noktalarına sokuyor.. Rakibin kafasını karıştırıyor ama o son vuruşlar yokmu, işte Mustafa orada acemileşiyor.. Oysa bir ustalaşsa, iş bitecek ve Fenerbahçe darmadağın olacak..Ne yazık ki sonuca gidemiyorlar..

Muhammed Demir rakibin kelepçesinden kurtulsa bile tekmelerden kurtulamıyor. Halis Özkahya rakibin her hareketini gözlerine kaparken, Gaziantepsporlu futbolcuların küçücük dokunuşuna düdük çalıyor.. Kolay değil bu psikoloji elbette.. Nitekim ikinci golden sonra herşey bitiyor ve Fenerbahçe sahayı da, meydanı da adeta boş buluyor..

GÜLERMİSİN AĞLARMISIN ?

Sahada futbolcular öyle de, tribünde durumlar sanki farklı mı ?

Aziz Yıldırım kendisini Cumhurbaşkanından bile üstün kılar pozisyonlarda.. Ama adam haklı.. Çünkü adım attığı yerde herkes emrine amade görüntü veriyor. Sahaya gelişi bir azamet.. Girişi tam bir hava.. VIP salonunda üstüne ismi yazılmış kadayıf tepsisi bile duruyor.. Bir firma oraya stant kurmuş. Aslında VIPe stant kurma izni verilmesindeki yanlış bir yana, orayı panayır odasına çevirmenin tarif edilemez başıboşluğunu tartışmak gerekir haftalarca..

Ama dedim ya, herşey birbirine girmiş, aşağıda da, yukarıda da.. Salt Fenerbahçe maçını izlemek için Bakan bile gelmiş Gaziantebimize.. Programlar yapılmış, birde uyduruk AVM modası çıkarılmış.. Nasıl bir avm ise, doğdum doğalı Gaziantepte yaşıyorum, avm ile yakından uzaktan alakası olmayan, son belediye meclis kararıyla öğrenci yurduna çevrilen, ama son anda karar değiştirilip, küçücük alana karşılık devasa arsa karşılığında meydan yapılmasına karar verilen ucube bir binanın ellerde çekiç, bandolarla, davullar zurnalarla güya yıkılışı için gelmiş bir bakan.. Hani deriz ya, gülermisin ağlarmısın diye..

Bizde aynısını yapıyoruz Fenerbahçe maçında saha içi ve dışında..

Haliyle aynaya bakarak bizler bu kadar enayimiyiz gerçekten demekten kendimi alamıyorum bazen..