Şehre döndük, yine talihsiz bir şehir olduğumuzu iki gün sonra hemen gördük... Çünkü dün sabah hava biraz kapalıydı ve İstanbul'dan gelen THY uçağı inemedi. Yüzlerce hem de yurt dışı bağlantısı olan yolcu perişan oldu.
Bu haberi duyunca, "Yahu biz aylarca çile çektik, binbirtürlü sıkıntılara razı olduk, geceleri uçakların inmeyişini bile hoşgörüyle karşıladık, sonunda yeni pist tamamlandı ve yetkililer 'herşey tamam' dedi, bu neyin nesi" dedik ve telefonlara sarıldık...
Meğerse piste ILS cihazı takılmamış. Hani yıllardır gazete olarak mücadelesi verdiğimiz, taa... Necmettin Erbakan Başbakan iken kampanya başlattığımız, sonraki iktidarların başını ağrıttığımız ILS cihazı... Maalesef yeni havaalanı pistine bu cihaz konulmamış. İhalesi yapılmış ama montajı firmanın keyfine bırakılmış... KIŞIN YİNE REZİL OLACAĞIZ
Dün hafif yollu kapalı havada inemeyen uçaklar, bu durumda kış mevsiminde herkesi çileden çıkartacak. Çünkü ILS cihazı olmadan kapalı havalarda kolay kolay uçaklar inmeyecek. Sorduğumuzda ILS cihazının en erken ihtimalle 2007'nin nisan ayında takılacağını söylediler. Bunu öğrendiğimde "Allahım nedir bu kentin kaderi" demekten kendimi alıkoyamadım... Haksız mıyım ?..
ŞEHİTKAMİL BELEDİYESİ VE TUNCAY KARA OLAYININ GERÇEK YÜZÜ
Biliyorsunuz, Tuncay Kara Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey'in danışmanlığına geldiği günden beri herkesin gözünü diktiği bir isimdir. Tuncay Kara için olumlu konuşan kadar, olumsuz görüşleri olanlar da vardır... Herkesin görüşü kendine göre değişir. Çünkü bazıları çıkarlarına ters gelince Kara'yı istemeyebilir... Tam tersini de düşünebiliriz... Sayın Kara aynı zamanda Sayın Güzelbey'in eski ortağıdır... Şimdilerde bu fabrikaya Şehitkamil Belediyesi tarafından emlak denetimi altında, metrekare olarak düşük gösterildiği gerekçesiyle 15 milyar ceza yazıldığı ve bu uygulama sonrası Tuncay Kara ile Şehitkamil Belediye Başkanı Metin Özkarslı'nın arasının bozulduğu, bu arada tepki maiyetinde, Güzelbey'in danışmanlığından istifa ettiği yolunda söylentiler aldı başını gidiyor...
Oldukça ilginç olan bu gelişme, haliyle herkesin ilgisini çekecek. Dahası ilk bakıldığında, Şehitkamil Belediye Başkanı Metin Özkarslı'nın kimsenin gözünün yaşına bakmadığı ve yasaları uyguladığı görüntüsü hakim... Tuncay Kara ve diğer sanayicilerin ise kaçak yapı veya yasa dışı işler yaptığı şeklinde bir anlayış hakim... Sanıyorum buraya kadar kısaca izah etmişimdir... İşte bu nedenlerden dolayı, Tuncay Kara ile Metin Özkarslı'nın arası bozulmuş, Tuncay bey tepki koyarak danışmanlık görevinden istifa etmiş... Peki bunlar doğru mu ? Veya ne kadarı doğru... İşte bu olayı araştırdığımızda Metin Özkarslı ile Tuncay Kara'nın arasının bu konuyla ilgili bozuk olmadığını, başka nedenlerden dolayı aralarının bozulduğunu görüyoruz... Yani Özkarslı ve Kara şimdi kırgınlar, ama öyle fabrikaya ceza yazması gibi nedenlerden dolayı değil...
Aslında bu olayı araştırırken birşey daha öğrendim... Bunu da bilgilenmeniz açısından söylemekte yarar görüyorum... Organize Sanayi Bölgeleri artık kendi başlarına bir belediye. Buna Karayolları ve DDY dahil... Bu bölgelerde yer alan fabrikaların ruhsatını ve iskanını belediyeler vermiyor... İnşaatlarda veya ek binaların yapımında ruhsat veya iskan verilmeden, burasının emlak vergisi gibi konuları netleşmiş sayılmıyor... Ama öbür taraftan yasadaki bir farklılık, emlak vergilerini o bölgenin ilçe belediyesinin aldığı... Şehitkamil Belediyesi bu hakkını kullanmış ve böyle bir girişimde bulunmuş. Ama tepki gelince bu uygulama durdurulmuş... Dün biraz daha bilgi alayım diye OSB Başkanı Sayın Cahit Nakıboğlu'nu aradım. Sayın Nakıboğlu yasanın bu yönüne haklı olarak itiraz ettiklerini söyleyerek, "Organize sanayi bölgelerinde tüm hizmetleri biz yapıyoruz, ama emlak veya çöp-temizlik gibi vergileri belediyeler alıyor. Bunları haksız uygulama olarak görüyoruz" dedi. Bu arada Selçuk İplik yetkilileriyle görüştüğümüzde, 1 sene önce küçük olan bölümleri büyütme çalışmasına başladıklarını, inşaatın devam ettiğini, tapu alınmadığını, OSB'nin de ruhsat ve iskanı henüz vermediğini, bu nedenle Şehitkamil Belediyesi'nin ceza kesme konusunda yasal olmayan bir işlem yapmasının yanlış olduğunu söylediler...
PEKİ METİN ÖZKARSLI İLE TUNCAY KARA'NIN ARASI NASIL BOZULDU ?
İşte dargınlığın püf noktası burada... Ve konu tamamen başka nedenlere dayalı... Rasaf yolunda Eyüp Göymen adındaki bir vatandaşımızın 2 bin küsur metrekarelik arsası istimlak ediliyor ve burasının imara açılması karşılığında Büyükşehir Belediyesi'ne 700 milyara yakın bir para bağışı yapılıyor. Metin Özkarslı imar komisyonunda olduğundan bu işe tepki koyuyor ve Eyüp Göyme'in, Tuncay Kara'nın damadı olduğunu ve kayrıldığını ileri sürerek tepki koyuyor... Konuyu AKP teşkilatına götürüyor ve ortalık iyice geriliyor. Tabii bu durumda Tuncay Kara zor durumda kalıyor. Çünkü kendisine, "Senin damadın olan Eyüp Göyme'e kolaylık sağlamışsın, Metin Özkarslı buna tepki gösterdi" deniliyor. Tuncay Kara ise "Eyüp Göymen benim damadım değil, bunu nereden çıkardılar. Benim damadım Yılmaz Göymen" deyince, ortalık toz duman oluyor. Metin Özkarslı, bu yanlış bilgilenme yüzünden Tuncay Kara'ya mahçup düşerken, Tuncay Kara, Başkan Asım Güzelbey'in bu duruma el koymasını istiyor... Ancak beklediği hamleyi göremeyince, fabrikasının yolunu tutuyor... Şimdi yine görüşlerine başvuruluyor ama eskisi gibi günün 24 saatini belediyede geçirmiyor...
Haa... Edindiğimiz bilgiye göre, bu emlak vergisi ve ceza işi yeni değil... Tam 1 yıl önce yaşanmış bir olay... Ama şu anlattığım olay yeni...
İşin aslını bilmeyenler, Tuncay Kara'nın görevinden istifa ediş nedenini, Metin Özkarslı'nın emlak vergisine bağlıyorlar... Ama öyle olmadığını sanırım anlatabilmişimdir... Eğer yanlışım, eksiğim varsa, düzeltmeye hazırım...
Saygılarımla...
