Gaziantep için mutlu ve o kadar da önemli bir kutlama yaptık.

25 Aralık Gaziantep'in Düşman işgalinden kurtuluşu… Yani yürekli gençlerin, çocukların kadınların, kızların Emperyalist ve işgalci güçlerin topla, tüfekle değil, baltayla, silah sesi çıkaran oyuncakla, söylenecek en hası 'MANGAL GİBİ YÜREKLE 'yurdumuzu düşmandan kurtarılmasına da gösterdikleri azim ve zaferin yıldönümünü kutladık..

6317 şehit vermemize rağmen tüm dünyaya şan olmuş ve Yüce kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi; 'Siz sadece Gaziantep'i değil, kötü giden Makus Talihimizi de yendiniz. Sizin alnınızdan öpmezmiyim' diyerek Kurtuluş svaaşında Gaziantep'in önemini vurgulamış ve bu nedenle Dünyada ilk defa bir şehre GAZİLİK ünvanı verilmiştir. Şehitkamil’in, Şahinbey’in mücadeleleri bağımsız Türkiye yarattı.

Savaş yıllarında toprağını korumak için çoluk çocuk, büyük küçük demeden hep beraber bu topraklar için canlarını göz kırpmadan feda eden kahramanlar, şehitler gazilerin bizlere bıraktığı miraslarının üzerindeyiz.

Bu mirasın bizlere teslim edilmesi üzerinden 92 yıl geçti.

Bizler hem geçmişi unutmayarak, hem mücadele veren kahramanlarımız, gazilerimiz, şehitlerimiz unutmayarak, daha ileri bakmamız gerekir.

Bu ilericilik yine yüce önderin dediği gibi 'SİYASİ BAĞIMSIZLIK TEK BAŞINA YETMEZ, EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZI DA KAZANMAMIZ GEREKİR.'

Çünkü bu miras Şahinbey’in, Şehitkamil’in, Karayılan’ın birlikteliği ile omuz omuza vermesi ile meydana gelmiş ve Gazi şehrimiz bu ünvanı almıştır.

Bu unvan ve miras ancak onlardan aldığımız bayrağı devam ettirerek, bugün ortak akılla beraber onların savaş için verdiği mücadeleyi şimdi ekonomik savaş için vermemiz gerekir. Para hırsıyla gözleri kör etmemeli.

Her şeyin ve geleceğin gençlerde olduğu bir gelecek bırakmamız gerekir.

Aksi halde Kör ve şuursuz bir gençlik yetiştirir, gelecekten şüpheli yaşayan bir nesil oluruz. Atatürk'ün dediği gibi 'UYUYAN MİLLETLER YA ÖLÜR, YA DA KÖLE OLARAK UYANIR' Ey halkım uyumak en doğal hakkımız ve bedeni ihtiyacımızdır. Ancak geçmişi unutmadan, hırsa kapılmadan geleceğimize aydın beyinlerle bakmamış gerekir. Köle olmak istemiyorsak,aydınlık yarınları düşünmemiz ve unutmamamız gerekir