Duyarlı okuyucularımız soruyorlar. Türk Polisinin başarılı operasyonlarından sonra uyuşturucu güzergahlarında değişim gerçekleşti mi diye. Biz de cevaplayalım. Türkiye konumu itibariyle, ülkelerine, afyon türevleri uyuşturucuların ham maddesi olan başta asit anhidrit ve diğer kimyasallar ihraç edilmekte bu ülkelerde işlenip başta Avrupa ülkeleri olmak üzere diğer batı ülkelerine gönderilmektedir.

Sentetik uyuşturucu olan 'Ecstasy ve 'Captagongibi maddeler ise Avrupa ülkelerinden Ortadoğu ülkelerine doğru bir kaçakçılık durumu söz konusudur.

Mücadelede istihbarat ve risk analizi gibi konular büyük önem taşımaktadır. Birleşmiş Milletler raporuna göre Türk Polisi uyuşturucu ele geçirmede en başarılı Polis ünvanı alıyor. BMnin hazırladığı 'küresel tehdit raporunda Türkiye üzerinden uyuşturucu sevkiyatının azaldığı kaydediliyor.

Yeni rotanın Kuzey Karadeniz ve güneyden deniz yolu olarak belirlendiği vurgulanıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı koordinesinde yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen operasyonlar uluslararası arenada büyük ses getirirken baskınlarla çok sayıda uyuşturucu çetesini çökerten narkotik polisinin başarısı Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), ABD Uluslararası Uyuşturucu Stratejisi, Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) ile Avrupa Birliği Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezinin (EMCDDA) yıllık raporlarında geniş yer almıştı. UNODCun, 2011 yılı afyon ve türevleri hakkında hazırladığı küresel tehdit raporunda Türk Polisine övgüler düzülüyor.

Afyon ve türevlerinin üretimi, kaçakçılığı, rotaları ve fiyatlarını kapsayan raporda, Türkiye ve İranın 2009 yılında dünya geneli yakalamaların yüzde 53üne imza attığı, Türkiyenin Balkan ülkelerinde yapılan eroin yakalamalarının ise 10 katından fazlasını gerçekleştirdiğine vurgu yapıldı.

KOM birimlerinin düzenlediği başarılı mücadele faaliyetleri neticesinde Türkiyeye giren eroin miktarının yüzde 20 azaldığına dikkat çekilerek, Türkiyenin başarılı çalışmaları neticesinde eroin rotalarında kaymalar yaşandı denildi. Polisin 2011de uluslararası kaçakçılarına karşı yürüttüğü etkili mücadele sonucu kaçakçılar güvensiz hale geldiği gerekçesiyle Balkan rotasını değiştirdi. 2010da Balkan rotasında 9 ton eroin yakalarken, 2011de bu oran 6 tona düştü. Şebekeler sıkı güvenlik önlemeleri nedeniyle Kuzey Karadeniz rotası ile Afganistan üzerinden deniz yoluyla Güney rotasını takip ederek Avrupa ülkelerine sevkiyat yapmaya başladı Altın hilal üçgeni diye bilinen Afganistan, Pakistan ve İranda üretilen eroin kara sınırlarımız üzeriden Türkiyeye sokuluyor ve kara veya deniz yoluyla da Avrupaya sevk ediliyordu. Ancak Balkan rotasında artan operasyonlar kaçakçıların daha güvenli buldukları Kuzey Karadeniz rotasına yönelmesine neden oldu. Eroin Türkiyeye hiç girmeden İran üzerinden Ukrayna, Rusya, Özbekistan ve Türkmenistan üzerinden Avrupa ülkelerine gönderilmeye başlandı. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisince hazırlanan Dünya Uyuşturucu Raporunda, Türkiye ve İranın 2006 yılından itibaren eroin yakalamalarında ilk iki sırayı kimseye bırakmadıkları ifade edildi.